Diyarbakır’da 8 Haziran’da gözaltına alınarak ancak bugün adliyeye sevk edilen 20 gazeteci için meslektaşları İstanbul’da eylem düzenledi.
Kadıköy’deki Süreyya Operası önündeki eylemde gazeteciler, meslektaşlarının serbest bırakılmasını istedi.
HDP’den Musa Piroğlu ve Dilşat Canbaz Kaya’nın destek verdiği eyleme CHP ve TİP dahil milletvekili düzeyinde hiçbir partiden katılım olmadı.
Sivil toplum kuruluşlarından temsilcilerin de katıldığı eylemde üç polis otobüsü vardı. Süreyya Operası’nın köşesine sıkıştırılan gazetecilerin önünde ve arkasında çevik kuvvet barikat kurdu.
"Karanlığa her gün çomak sokmaya devam edeceğiz"
Eylemde gazeteciler adına konuşan Etkin Haber Ajansı (ETHA) editörü Pınar Gayıp, meslektaşlarının 8 Haziran’dan bu yana hukuksuz ve keyfi bir şekilde gözaltında tutulduğunu ifade etti. Gayıp, dosya üzerinde 'kısıtlılık' olduğunu, üç 3 defa da gözaltı sürelerinin uzatıldığını hatırlattı.
Gazeteciler gözaltındaki meslektaşları için eylem yaptı. ETHA editörü Pınar Gayıp polis ablukası altında yaptığı konuşmada “Baskılarınız, şiddetiniz, yasalarınız, genelgeleriniz gerçeğin haberini yapmamızı engelleyemeyecek" dedi. https://t.co/jaZflknZGv pic.twitter.com/BvvQssvDBH
— bianet (@bianet_org) June 15, 2022
Hemen her gün gazetecilere soruşturmalar açıldığını, evlerinin basıldığını, gözaltına alındıklarını ve tehdit edildiklerini söyleyen Gayıp “Eğer bir toplumu baskı altına almak istiyorsanız ilk iş olarak o toplumun özgür basınını hedef alınırsınız. Bu, bütün baskıcı rejimlerin en bilinen özelliğidir. Bugün de iktidar özgür basının nefesini kesmek, halkın doğru haber alma hakkını engellemek adına gazetecilere resmen savaş açmış durumda” dedi ve ekledi:
“Bizler çok iyi biliyoruz ki; egemenler ne zaman sıkışsa önce Kürtlere, Kürt basınına saldırıyor. Yıllardır sistematik bir şekilde Kürt basınına gözaltı, tutuklama, kapatma davaları, sansürler uygulanıyor.
“Yasalarla, yönetmeliklerle, gözaltılar, tutuklamalarla, polisin saldırılarıyla özgür basın emekçileri engellenmeye, susturulmaya çalışılıyor. Çeşitli genelgelerle birçok eylemde bizlerin görüntü alması yasaklanıyor, ekipmanlarımız kırılarak çekim yapmamız engelleniyor. Sık sık haber sitelerimiz kapatılıyor, haberlerimiz engelleniyor. Ayrıca eylemlerde polisin fiziki şiddetine maruz kalıyoruz.
“Bizler buradan bir kez daha söylüyoruz ki baskılarınız, şiddetiniz, yasalarınız, genelgeleriniz gerçeğin haberini yapmamızı engelleyemeyecek. Bizler özgür basın emekçileri olarak iktidarın gazetecileri olmayacağız. Yaratılmak istenilen karanlığa her gün çomak sokmaya devam edeceğiz."
Gayıp "Umarız bir daha dayanışma eylemi düzenlemek zorunda kalmayız" diyerek sözlerini bitirdi.
"Abluka içinde açıklama yapmamız bu ülkenin ayıbı"
Eylemde Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu adına konuşan gazeteci Nişmiye Güler de polis ablukasına dikkat çekti.
“Bürolarımızda 8 gün boyunca arama yapıldı. Soruşturmaya gizlilik getirilip avukatlara bilgi verilmedi. Biz bilgi alamazken ana akım medyada mesleğimiz ve arkadaşlarımız hedef gösterildi” diyen Güler “Gerçekleri yazmaya devam edeceğiz. Şimdi abluka içinde açıklama yapmamız bu ülkenin ayıbı. Özgür basın emekçilerinin sesini kısamayacaksınız. Belki bugün tutuklanan arkadaşlarımız olacak ama onların kamerasını taşımaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
TIKLAYIN - Gazeteciler Safiye Alagaş ve Aziz Oruç'a tutuklama talebi
TIKLAYIN - Hakkı Boltan'dan dinliyoruz: Tutuklanacağını bile bile gazetecilik
TIKLAYIN - "Kürt gazetecilerin gözaltına alınması; basın özgürlüğüne darbedir"
(HA)