Can, dün yaşadıklarını bianet'e anlattı.
Sabah Beşiktaş'ta buluşma
Can'ın yanı sıra aralarında Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Sekreteri Musa Çam, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Sekreteri Abdurrahman Taşdemir, KESK Yönetim Kurulu üyesi Sevgi Göyçe, Nakliyat-İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, Sağlık İş Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, Özgürlük ve Dayanışma Partisi İstanbul İl Başkanı Alper Taş, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) yöneticisi Hüseyin Yeşil, Nimet Tanrıkulu ve Türkiye Komünist Partisi İstanbul İl Başkanı Hüseyin Karabulut'un bulunduğu komite, 1 Mayıs sabahı saat 6:30 civarında Beşiktaş'ta buluşuyor.
Saat 7:00 civarında da ellerinde 1 Mayıs 1977'de öldürülenler için Kazancı yokuşunun başına bırakmak üzere hazırladıkları çelenkle Dolmabahçe'ye geliyorlar. Tertip komitesine destek veren meslek örgütü, sendika ve sivil toplum örgütü temsilcileri de orada.
"Görür görmez etrafımızı kuşattılar"
"Polis panzer, gaz maskesi, cop ve silahlarıyla bekliyordu" diyor Can. "Bizi görür görmez etrafımızı kuşattılar. Kımıldamamıza fırsat vermeden, hiç konuşmadan, uyarmadan, dağılın demeden kuşatmaya alıp hemen oradan bir koridor oluşturup polis arabalarına attılar."
Can, Bu koridorda arabalara doğru zorla ilerlerken bazılarının ayaklarına tekme atıldığını söylüyor. "Nefretle bakıyorlardı; hınçlıydılar. Bizden ters bir tepki gelseydi bir tür linç yaşanabilirdi."
73 kişi belediye otobüsünde gözaltında
Polis alana gelen diğer kişileri de alıp Vatan caddesindeki Güvenlik Şube Müdürlüğü'ne götürüyor. Saat 7:30'dan sonrası. "Kimliklerimizi topladılar, sonra bizi bir belediye otobüsünün içine hapsettiler" diyen Can, güneşin altında, otobüsün içinde, tuvalet hariç hiçbir ihtiyaçları karşılanmaz bir halde saatlerce bekletildiklerini anlatıyor.
Ardından aynı otobüsle Fatih'te bir sağlık merkezine kontrol için götürülüyorlar. Burada da saatlerce bekletildikten sonra, otobüs tekrar Vatan caddesindeki müdürlüğe gidiyor.
"Saat 14:00, 15:00 civarıydı" diye anlatıyor Can. "Kimlikler tespit edildi; sonra bizi ikişerli, üçerli gruplar halinde nezarethaneye aldılar. Cep telefonlarımız alındı. Nezarethanede özel bir uygulamaya uğramadık. Soğuktu."
"Susma hakkımızı kullanıyoruz"
Akşam üstü bırakılmadan önce polis ifade almak istiyor. "Susma hakkımızı kullanıyoruz, dedik." Ancak polisin kendi hazırladığı metinlerde "direnmeye kalktılar" gibi ifadeleri görünce, itiraz ediyorlar.
Saat 18:30 civarında bu sefer Bakırköy Devlet Hastanesi'nde gözaltı sonrası sağlık kontrolüne gidiliyor. Ardından saat 19:30'da serbest bırakılıyorlar.
Sonuçta, 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlamak için yola çıkan, bu süreci düzenleyen komite, dostları emekçiler Taksim meydanında "Faşizme karşı omuz omuza derken" gözaltındaydı. (TK)