Haberin İngilizcesi için tıklayın
Fox TV canlı yayına katılan AHBAP derneği başkanı Haluk Levent, Kızılay'ın derneğe sattığı çadırlarla ilgili olarak soruları yanıtladı.
İlker Karagöz'le Çalar Saat programına konuk olan Levent, Kızılay'ın kendilerine konserve gıda da sattığını belirtti.
Canlı yayın bitti.
— Haluk Levent (@haluklevent) February 27, 2023
Açıklamaya zaman kalmadı.
Kızılay kurumunun alt iştiraki olan
Kızılay Lojistik A.Ş den 30 bin adet 4 kişilik bir ailenin 3 öğünlük yemeğini karşılayan ve 1 yıl bozulmayan gıda satın aldık.
Canlı yayın sonuna denk geldi.
Bilginize.
Haluk Levent'in açıklamaları şöyle:
"Aldığımız çadırların 2050'sini Kızılay'dan satın aldık. Deprem zamanı halkımızın çok büyük kısmı seferber oldu. Ben onlara çılgın Türkler diyorum. Ben bunu depremde yaşadım. İstismarcı insanlar da var. Kira artışlarından tutun, elindeki malı saklayana kadar...
"İkinci günü çadır bulamadık. Birkaç arkadaşımızla geceleri çıkıyoruz. Yetişilemeyen birçok yer var en azından aileleri teselli etmeye gidiyoruz, içeriden ses geliyor. Allah kimseye yaşatmasın öyle bir duyguyu. Çok ağladık. İnsalar yağmurda donuyor. Ben o esnada çadır bulamamışım, çadır yok. Arkadaşlar internet sitelerinden Kızılay'ın çadır sattığını görmüşler, Eczacılar Birliği de almış.
*AHBAP'ın şu ana kadar aldığı ürünler
"Yarın bütün alımların raporları çıkacak"
"Bunlar ihracat yapılmak üzere yapılmış çadırlar Uluslararası koşullara uygun.... Kızılay'ın iştiraklere çadır sattığı biliniyor.
Ama ben bunları hiç düşünemiyorumo an, insanlar titriyor. Aman efendim Kızılay mı falan diye düşünemedim.
"2050 tane çadır var mı, var. Başka troll hesaplar da diyor ki 10 bin liraya çadır var. Ya bu izolasyonlu kışlık çadır. Biz 19 bin liraya aldık kızılay'dan, 20 bin liralık çadırları. Artı KDV ve nakliye."
Karagöz'ün "Bari KDV almasaydı.. " sözü üzerine Haluk Levent şöyle devam etti:
"Devlet kurumları arasında bu olmaz. Fransa'dan uçak satın aldık, 200 bin Euro verdim devlete stopaj. Bunlarla ilgili belki yeni bir düzenleme yapılmalı.
"Kızılay çadır satar mı, böyle büyük bir felakette? O tartışmalar benim tartışmam değil. Hemen alın dedim. Yarın bütün alımların raporları çıkacak. Konteyner ve çadırların faturalarını yarın yayınlayacağız.
"Yarın bütün alımların raporları çıkacak. Konteyner ve çadırların faturalarını yarın yayınlayacağız. Bu tartışma dün değil zaten yarın olacaktı. 'Neden Kızılay'a isyan etmedin?'
Ben bir dernek başkanıyım, bu benim işim değil. Ben insanlara yardım etmek zorundayım."
Haluk Levent, Karagöz'ün, "Kızılay'ı mecbur bırakabilirdiniz. 'Satmayın, şuralara dağıtın, biz de elimizdeki parayla başka şeyler satın alalım' diye" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Ben bu çadırları almasaydım, AFAD da parayla alıyor. AFAD da faturayla alıyor. Biz biliyoruz zaten bunu. Sistemin değişmesi lazım, benim içime kesinlikle sinmiyor. Raporlar çıkar, insanlar tartışır. Deprem zamanı Kızılay çadır satmamalı. Deprem dışında satsın...
İşbirliği derken de... Biz satın alırız, onlar sattı. Kızılay afet bölgelerinde besin kurumudur."
Bunun üzerine Karagöz'ün "Kızılay gıda sattı mı size" sorusu üzerine Levent şunları söyledi:
"Kızılay'dan konserve gıda satın aldık. Parayla kuru fasulye, barbunya aldık."
"Şaşırmaya vaktin var mı?"
Levent, "Kızılay bunu nasıl satar?" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Muhatap ben miyim? Haluk Levent olarak o gece Bandırma'dan Elazığ'dan bir firmayla konuşarak TIR arayan bir adamım. İlişkilerimi kullanıyorum ama TIR yok. Ben elimden geleni yaptığımı düşünüyorum. İstesem aldırtmayabilirdin diyorlar. 5 dakikada bunu yapabilecek bir durumum yok. 1 dakika önemli benim için. Ben önce satın alırım.
"O çadırları bulduk ama daha ancak gelmeye başladı. Ben onları almak zorundaydım. Bugün yine aynı şey olsa, alırdım."
"O kriz içinde Kızılay'ın deposunda çadır olduğunu duyunca ne düşündün?" sorusuna, "Şaşırmaya vaktin var mı? Sevindim. Üzülmedim ki?" diye yanıtladı.
"AHBAP'ı STK'larla yarıştırın"
Haluk Levent programın başında ise AHBAP'ın çalışmalarıyla ilgili olarak şu bilgileri verdi:
"Depremin ilk günü. 3 dakika sonra uyandırıldım, kar kış kıyamet, uçak yoktu. Sabahın köründe yola çıktım. Bölgeye vardığımda her yer çığlık sesleri, sadece içeridekilerin değil, dışarıdakilerin enkaza ulaşamadıkları için çığlık sesleri... AHBAP olarak 30 kişiydik o sırada
AFAD da oradaydı. Söyleniyor ya, kimse yoktu diye... Vardı. Burada hakkaniyetli olmak lazım. İnsanların emeğini yok etmemek lazım. 1800 STK var sahada şu an. Bunlardan biri de AHBAP.
"Arama kurtarma değil, geride destek derneği AHBAP. Biz AFAD ile iş birliği halindeyiz. Kamu kurum ve kuruluşlarıyla irtibata geçtik. Fakat manzara çok iç açıcı değildi. Ben hepsini gördüm son yıllardaki depremlerin ama bu manzara çok acıyldı.
"Başta dezenformasyon oldu. AFAD ve AHBAP iki ayrı yardım kuruluşu gibi bir algı... AFAD devlet. Bizler STK'yız. AHBAP aslında sivil toplum kuruluşlarıyla yarıştırılmalı. En başta yurtdışı hesapları, okyanus ötesi hesaplar 'devlet yok, AHBAP var' yazmaya başladı. Bu kötülüktür. Biz devletle nasıl yarıştırılabiliriz. Biz el ele vererek insanların yardımına koşabiliriz."
"FETÖ mü?" sorusuna yanıt: Onun gibi hesaplar
"Yeterli miydi, bence değildi. Çünkü bir anda 10 yerde binalar yıkılmış. Benim tahminim devlet yetkilileri de böyle bi şey beklemiyordu. Bunun tartışmasını devlet ile halk arasına bırakmak lazım.
"Ben sahaya gittiğimde bakanlar valiler vardı. Elinden bir şey gelmiş, gelmemiş, erken müdahale olmamış, onu bilemem."
"Okyanus ötesi hesaplar dediğiniz FETÖ mü?" sorusu üzerine Haluk Levent şöyle devam etti:
"Maalesef o tür hesaplar çıktı. Kendine alan yaratmak isteyen hesaplar. Üç ekip kurdum bununla ilgili bu hesaplar nereden geliyor diye. Hesaplar hâlâ yazıyor sanki ben devletin karşısındayım gibi. Bunlar kendilerini devlet gören hesaplar. Bu hesaplar kendilerine alan açmak istiyorlar ve yalan haber üretiyorlar."
(AÖ)