Haberin İngilizcesi için tıklayın
Cumhuriyat Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, deprem bölgesinde, Hatay ve ilçelerini gördükten sonra, Erdoğan rejiminin kurtarma çabalarının gereğini yerine getiremediğini söyledi ve sosyal medyadan yayınladığı bir video kliple halkı ve CHP belediyelerini işi ele almaya davet etti. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasını ve çözümünü aktarıyoruz.
Herkese merhaba,
Adana, Hatay merkez ilçe İskenderun ve Antakya'nın ardından son olarak Samandağ ilçemizi ziyaret ettik. Şimdi de Arsuz'dayız Belediye başkanları ile görüştük, depremzedelere buluştuk. Bu noktada halkımızla paylaşmak istediğim birkaç şey var. Ülkemiz korkunç bir yıkımla karşı karşıya kalmıştır.
Hepimiz biliyoruz ve gözlüyoruz. Burada yürek burkan görüntüler var, kalbimiz sızlıyor. Depremden etkilenen insanlarımıza verebileceğim en önemli mesaj, Türkiye'nin kalbi deprem bölgesinde atıyor. Asla ve asla yalnız değilsiniz. Halkımızın duyguları, düşünceleri ve duaları onlarladır. Halkımız yardım etmek için elinden geleni yapmaktadır. Yanınızdayız ve şehirlerimizin, köylerimizin yeniden ayağa kalkması için elimizden gelen her şeyi yapacağız.
İktidara sesleniş: "Bürokratik engellerinizi
bu kez kabul etmeyeceğiz
En ciddi şekilde etkilenen bölgelerde iyileştirme aşamasına geçeceğiz. Ben ve belediye başkanlarım bunun için buradayız. Iktidara buradan seslenmek istiyorum. Covid sırasında çıkarttığınız bürokratik engelleri bu kez kabul etmeyeceğiz. Gerekli yardımları en çok ihtiyaç duyulan yerlere olabildiğince hızlı taşıyacağız. Sarayın siyasetiyle de PR çalışmalarıyla da yalan dolan haberleriyle de artık ilgilenmiyoruz. Mesela bakanlar PR için konvoylarla dolaşıyorlar. Ancak burada felaketin koordinasyonu için gerekli tedbirler alınmamış Türkiye'nin bu konudaki birikiminden de yeterince faydalanılmamış.
Devlet nasıl yönetilir bilmiyorlar
Bu felaketlerde kamu kurumlarının belediyeler ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği önemli. Ama belediyelere karşı siyasi bir tavır var. Birçok sivil toplum örgütü de baskı altında yok edildi. Askerimiz de yeterince sokulmadı. Dün sahada üç bin beş yüz asker vardı. Doğal bir arama kurtarma personeli olan madencilerinmizin sevkinde maalesef çok geç kalındı. Özetle her konuda sınıfta kaldıkları gibi bunda da kaldılar. Devlet nasıl yönetilir, bilmiyorlar. Vallahi de bilmiyorlar billahi de bilmiyorlar. Çok net söyleyeyim. Bu sürecin başlıca bir sorumlusu varsa o da Erdoğan'dır. Yirmi yıldır ülkeyi depreme hazırlamayan bu iktidardır. Onun için kendisiyle görüşmeyi de asla düşünmüyorum.
Kurtarma çabaları siyaset üstü değildir
Bu meseleyi asla ama asla siyaset üstü de görmüyorum. Bu duruma bizi onun siyaseti getirdi. Deprem vergilerini çetelere yedirdiler. Hani nerede o para o paralar da yok. Ömrü boyunca devlete her biçimde vergi veren halk ihtiyacı olduğunda devleti yanında göremedi. Varsa yoksa seçim varsa yoksa saray bu ülkeyi ne zaman batıyorsa yanımda ol çağrıları yapıyor. Hadi oradan seninle işim olmaz, olmayacak. da.
Bu halka ekmek bulmak için
tutuklanmanız gerekirse tutuklanın
Insanlarımızın halini gördükçe öfkem artıyor. Birileri bu ülkenin kaynaklarının nereye harcadığının hesabını vermek zorundadır.Onun için birilerinin felaketi yumuşatma çabalarına destek vermeyi asla düşünmüyorum. Belediye başkanlarımıza söyledim, kaynak sağlamak için ellerinden geleni yapacaklar. Bürokratik engel mi koyuyorlar? Yapın dinlemeyin, bu halka ekmek, battaniye bulmak için tutuklanmanız gerekirse tutuklanın.
Biz bu şehirleri ayağa kaldırırız
Ağız dalaşı protokoller bürokrasi bitti. Çünkü söz bitti, milyonlarca insanımız sokaklarda. İmkanı olan gece arabasında uyuyor. Binlerce canımız enkaz altında yaralıyız. Hem üzgünüz hem öfkeliyiz. Artık onarma, iyileştirme zamanıdır. Milletimiz zaten dayanışma içindedir. Benim Erdoğan ve sarayı ile dayanışmama gerek yoktur. Başkanlarım gün boyu yanımdaydı. Ben onlara güveniyorum. Milletimiz ve biz omuz omuza verip bu işin altından kalkacağız. Biz bu şehirleri yeniden ayağa kaldırırız. Milletime söz veriyorum.
(AEK)