* Fotoğraf: Anadolu Ajansı, Kolaj: bianet.
Maraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerden sonra AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 7 Şubat'ta depremden etkilenen 10 kentte üç aylığına Olağanüstü Hal (OHAL) ilân edildiğini söyledi.
OHAL ilânıyla ilgili dün (8 Şubat) deprem bölgeleri Adana ve Hatay'da incelemelerde bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) gelecek olan OHAL kararnamesini reddedeceğini söyledi.
Konuyla ilgili bir açıklama da Demokrasi İçin Birlik'ten (DİB) geldi. DİB, iktidarın OHAL ilânına karşı tüm muhalefete ve demokrasi güçlerine ortak tutum alma çağrısında bulundu.
Amaç dayanışmayı engellemek
DİB'in açıklamasında öne çıkanlar şöyle:
"Bütün uyarılara rağmen deprem konusunda hiç bir önlem almayan, binlerce kişinin göz göre göre ölümüne neden olan iktidar, depremden 34 saat sonra on ilde OHAL ilan etti.
"Yönetememe halinin, devletin bütün kurumlarıyla çökertilmesinin, binlerce ölümün ve yıkımın faturası muhalefete kesilmek isteniyor. Olağanüstü Hal, deprem bölgesindeki halkın yaşamsal ihtiyaçlarını çözmek için ilan edilmiyor, halkın dayanışmasını engellemek amaçlanıyor.
"İki gün geçtiği halde bazı bölgelere ulaşılmamışken iktidarın bütün yaptığı demokratik sivil toplumun, halkın, muhalefetin yaptığı yardım ve destek çalışmalarını engellemek, gazetecileri tutuklamak, soruşturma açmak, kentlere girişleri yasaklamak, belediyenin ya da toplum örgütlerinin yardım tırlarının üstüne valilik amblemi koymak, halka sıcak yemek dağıtılmasını engellemek, twitteri kısıtlamak oldu.
Sorumlu: İktidar
"Kızılay ve AFAD'da tekelleştirilen yardım ve destek çalışmalarındaki organizasyonsuzluk, hiçbir önlem alınmaması gibi nedenlerle enkazdan çıkanlar, evlerinden çıkıp canlarını kurtaranlar da açlığa, susuzluğa, soğuğa mahkûm oldu.
"Depremde sadece hastaneler, binalar, kamu kurumları çökmedi; yirmi yıldır süren talan, rant ve soygun rejimi de çöktü. Şimdi Saray bunun telaşıyla, yaşanan olağanüstü facianın iktidarı da işaret eden bir toplumsal tepkiye dönüşmesini engellemeye çalışıyor.
Gayri meşru engeller
"Saray'ın açıklamasında aksi söylenmesine rağmen bundan önceki OHAL döneminde bütün temel hak ve özgürlüklerin yok edildiğini, KHK'lar eliyle, binlerce kişinin kamu görevinden ihraç edildiğini, derneklerin ve örgütlerin kapatıldığını, muhalif belediyelere kayyım atandığını ve muhalif basının susturulduğunu kimse unutmamalıdır.
"Toplumun birbiriyle dayanışmasının kanallarını açmak, bütün kamu kaynaklarını ve devlet imkânlarını deprem bölgesindeki halkın ihtiyaçlarına yönlendirmek yerine OHAL ilan eden iktidara karşı ortak bir tutum almak kaçınılmazdır.
"Tüm muhalefete ve demokrasi güçlerine çağrımız, iktidarın baskıları ve zorbalığına karşı, ülkece büyük bir yıkım yaşadığımız bu çok uzun ve zorlu sürece etkili bir biçimde müdahil olma koşullarını ne pahasına olursa olsun yaratmak, halkın canı söz konusuyken tümüyle gayri meşru hale gelen engellemeleri tanımamaktır."
(TY)