* Fotoğraf: Mustafa Kamacı / AA - Urfa
Maraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerde Türkiye-Suriye sınırının iki yakasında yaşanan binlerce can kaybının yanı sıra bu depremlerin ve yaşanan yıkımın siyaseten ne gibi sonuçlar doğuracağı Avrupa basınında tartışılmaya devam ediyor.
İngiltere'nin The Telegraph gazetesi ve Yunanistan'ın Ekathimerini gazetesi de konuyu ele alan yayın kuruluşlarından ikisi.
Oxford Kriz Araştırma Enstitüsü Direktörü Mark Almond, dün (12 Şubat) The Telegraph için kaleme aldığı "Bu deprem, Erdoğan'ın sonu olabilir" başlıklı makalesinde, "Geçmişte yaşanan bir afet, Türk Cumhurbaşkanı'nın güç kazanması ile sonuçlandı. Bu afet ise onu iktidardan indirebilir ve Ankara'yı Batı'ya yaklaştırabilir" değerlendirmesinde bulundu.
Ekathimerini gazetesi ise 6 Şubat Maraş depremlerine işaret ettiği haberinde, "Erdoğan için hesap zamanının geldiğini" yazdı.
"Siyasi zehir"
Mark Almond'a göre, Türkiye, hem jeopolitik olarak hem de jeolojik olarak kilit öneme sahip fay hatlarının arasında yer alıyor. Maraş depremlerinde bugüne kadar 30 bine yakın yurttaşın hayatını kaybettiğini hatırlatan Almond, depremlerin siyasi sonuçlarının da olacağı görüşünde.
Almond, ülkedeki muhalefet partilerinin ve muhalif siyasetçilerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "otokratik tarzını yardım çalışmalarına engel olmakla ve Erdoğan'ı kendisine yakın olduğu iddia edilen firmaların kalitesiz inşaat projelerine izin vermekle suçladığını" hatırlattı.
Bu iddiaların 14 Mayıs 2023'te yapılması beklenen seçimler öncesinde "siyasi bir zehir" olduğunu söyleyen Mark Almond, "Türkiye'deki herkes, 1999'daki son büyük depremin Erdoğan'ın 2002'deki seçim zaferine giden yolu açtığını hatırlıyor" değerlendirmesinde bulundu:
"....2002'deki seçim zaferinde, iktidardaki laikler düşük bina standartları ve yolsuzluk karşısında öfkeye kapılan seçmenlerce dışarıda bırakılmıştı."
Almond'a göre, Suriye'de 2011 yılında başlayan iç savaştan bu yana "Erdoğan'ın NATO'daki müttefiklerine yönelik çatal dilli yaklaşımı, aşikar bir hâl aldı" ve "Erdoğan, ittifak üyeliğini, bölgede Türk askeri gücünü göstermek için bir kılıf olarak kullandı, Ukrayna'yı işgalinin ardından Batı'nın uyguladığı yaptırımları delmek için Moskova ile işbirliği yaparak Putin'e yaklaştı."
Yazıya göre, Maraş'ta meydana gelen depremlerden henüz 24 saat önce milliyetçi kartı oynamak Erdoğan'ı bir başka cumhurbaşkanlığı dönemine taşıyacak gibi görünüyordu. Şimdi ise "Ankara'nın 'terör destekçisi' olarak lanse etmeye çalıştığı ülkelerden yardım seli geliyor."
"Putin ise pek bir yardımda bulunmuyor... Bu da hangi ülkelerin gerçek dost olduğunun yeniden düşünülmesine yol açabilir."
Mark Almond'un yazısına göre, hem bu durum hem yazıda 'siyasi zehir' olarak tanımlanan gelişmeler, Türkiye'deki siyasi tavırları ve dolayısıyla da Mayıs'ta yapılması planlanan seçimin sonuçlarını etkileyebilir.
"Dış politikayı yeniden gözden geçirmeli"
Ekathimerini gazetesi de bugün yayınladığı "Erdoğan için hesap zamanı geldi" başlıklı haberinde depremler sonrası gelişmeleri ele aldı.
Gazete, "Depremler başarısızlıklarının altını çizerken Türk cumhurbaşkanı görev süresinin en zor noktasında bulunuyor" yorumunda bulundu:
"Türkiye ve Suriye'deki yıkıcı depremlerin öncelikle insani boyutu bir yana, afetin gözler önüne serdiği devlet aparatının başarısızlıkları, Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın halihazırda zor olan siyasi durumunu daha da tahammül edilmez kılıyor.
"Erdoğan şimdi bu başarısızlıklara ve bu devasa boyutlardaki felakete katkıda bulunan çarpık modelin koordinasyonsuzluğuna göğüs germek durumunda.
"Türk cumhurbaşkanı gerçekten de zor bir durumda bulunuyor ve yurtdışından gelen mali yardıma büyük bir ihtiyaç duyuyor; aynı zamanda, 10 ilde 3 aylığına olağanüstü hal ilan etme kararına rağmen durumun kontrolünü kaybetme riski olduğu görülüyor.
"Güçlü bir ülkenin güçlü lideri imajı zarar görüyor ve Erdoğan, sağlık, barınma, işsizlik, pandemi, yeniden inşa gibi yakıcı sorunlar ile ve nihayetinde yurttaşlarının öfkesi ile olmasa da içerlemişliği ile etkili ve hızlı bir şekilde başa çıkmaya davet ediliyor."
Erdoğan'ın Türkiye'deki "bu olumsuz imajını tersine çevirmek için geçici de olsa dış politikasındaki taktiksel ve stratejik noktaları yeniden gözden geçirmesi gerektiğini" kaydeden Ekathimerini, yaklaşan seçimler ve depremler öncesinde yapılan son kamuoyu yoklamalarının muhalefet partilerinin lehine sonuçları ortaya koyduğunu hatırlattı.
Gazete ayrıca 6'lı Masa'nın Cumhurbaşkanı adayının açıklanacağı tarihin ve nihayetinde Mayıs 2023'te yapılması planlanan seçimlerin depremlerin ardından ertelenebileceğine de işaret etti. (SD)