Fotoğraf: Erdoğan 2022 Efes deniz tatbikatında/CNNTürk
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MKYK toplantısı sürerken habercilere yaptığı açıklamada gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı. Çelik'in Kıbrıs, Ege adaları ve Yunanistan'ın ABD ve NATO ile ilişkileri konusundaki açıklamaları Türkiye-Yunanistan ilişkilerinin giderek daha da gerinleşmeye aday olduğuna ilişkin ifadeler içeriyordu.
Çelik, iki ülke arasındaki ilişkilerdeki gerginliğin bütün sorumlululuğun Yunanistan'da olduğunu ileri sürdü:
AKP sözcüsü, "Maalesef bazı müttefiklerimiz de Amerika Birleşik Devletleri, Yunanistan'daki üstlere silah yığarken ya da Güney Kıbrıs'taki silah ambargosunu 1 yıllığına kaldırırken genelde şöyle bir argümanı el altından ifade ediyorlar 'İşte Rusya'nın ortaya çıkardığı bu savaş tablosu karşısında bölge ülkelerini, NATO ülkelerini tahkim etmek' ile ilgili bir yaklaşım gibi ortaya koyuyorlar. Ama bu çok anlamlı bir durum ortaya çıkarmıyor," dedi.
"Yunanistan ABD desteğini
Türkiye'yi tehdit için kullanıyor"
Ömer Çelik, ABD'den elde ettiği desteğiTürkiye'nin hak ve menfaatlerine dönük olarak tecavüzkar bir tutum ortaya koymak için kullandığını dile getirdi: "Yunanistan'a bu desteği verenlerin, Yunanistan'ın bu tehditkar ve tavizkar tutumu karşısında da gereken tavrı alması gerekiyor." dedi.
Çelik, "Yunanistan'a ve Güney Kıbrıs Rum yönetimine [...] hesapsız silah desteğinin, Yunanistan'ın geleneksel devlet politikası, saldırgan ve tacizkar maksimalist devlet politikası dikkate alındığında ne NATO için ne bölge barışı için hiç de iyi sonuçlar doğurmayacağı[nı]" ileri sürdü.
AKP Sözcüsü, Yunanistan Başbakanı ve Dışişleri Bakanı dahil, Yunanistan yetkililerinin ülkenin elde ettiği silahları "gayri askeri statüdeki adalar"ı Türkiye'ye karşı silahlandırmak için kullandıklarını kendilerinin dile getirdiğini ileri sürdü.
Çelik sözü Kurtuluş Savaşı sırasındaki "zulümler"e getirerek Yunanistan'ın Ege'de göçmen teknelerini geri iterken aynı güdülerle hareket ettiklerini ileri sürdü: "Yaptıkları katliamlar, o küçücük çocukları öldürmeleri, o botları şişlemeleri aynı şekilde tarihe geçiyor." dedi. Avrupa Birliği'ni, birlik üyesi Yunanistan'ın bunların "Hiçbir tanesine seslerini çıkar[makla]" suçladı.
"Biz de Kıbrıs'ı silahlandırırız"
Çelik, ABD ve Avrupa'yı "gine yanlış bir tutumla Ege'de ve Akdeniz'de tansiyonu yükseltecek, saldırgan tarafı cesaretlendirecek, kışkırtacak, saldırgan tarafın daha yanlış ve daha hukuksuz işler yapmasına yol açacak bir tutum içerisine gir[mekle]" eleştirdi.
AKP sözcüsü, "Bunun karşısında Türkiye'ye hiçbir şey olmaz, Türkiye bundan sonra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne silah desteğini de askeri desteğini de daha çok artırır." dedi ve gerlimin sorumluluğunun "Müttefiklerimizin Yunanistan'a yanlış mesaj vermesi, Yunanistan'ı kışkırtması" olduğunu söyledi.
Çelik'e göre, NATO müttefikleri "Ege ve Akdeniz'de Yunanistan'ın saldırgan tutumunu destekleyecek ve kışkırtacak bir tutum içerisinde." ve "ortaya çıkacak bu tablo ne NATO'ya, ne bölge barışına, ne de dünyanın şu anda en çok ihtiyaç duyduğu bu diyalog zeminlerine, diplomatik zeminlere hizmet etm[iyor]."
Çelik, "Yunanistan'a verilmesi gereken mesaj"ın masaya oturmasıdır, masadan kaçmaması olduğunu dile getirdi. "Türkiye büyük bir diplomasi devletidir, masaya oturulduğu zaman çözülmeyecek sorun yoktur." dedi.
Çelik: "Yunanistan Dışişleri Bakanına
6 ay konuşma yasağı koysun gerilim düşer"
AKP sözcüsü, gerilimin yükselmesinin "en büyük sebeplerinden biri[nin]" Yunan Dışişleri Bakanı'nın söylemleri olduğunu ileri sürdü. Bakanı "savaş kışkırtıcılığı" ve "gerilim tüccarlığı" ile suçladı. Yunanistanlı siyasetçilerin de "Ya bu Dendias'ı çok ciddiye almayın" dediklerini aktardı ve gerilimi düşürme formülünü açıkladı: "Aslında Yunanistan 6 aylığına, 1 seneliğine Dendias'a konuşma yasağı koysa, tansiyonun önemli ölçüde azalmasına hizmet etmiş olur. Yunanistan için de faydalı olur. Bu kadar gerilim, bu kadar yüksek tansiyon iyi bir şey değil."
(AEK)