Asker ve polis özel timleri üzerinden ‘terörle mücadele’yi konu eden üç dizi aynı hafta içinde gösterime giriyor. Dizilerden ilki, İsimsizler, Pazartesi akşamı Kanal D ekranlarında yayınlanmaya başladı. 3 Nisan’da Star’da Söz dizisi başlayacak. FOX TV de ‘yakında’ yayınlanacağı duyurduğu Savaşçı dizisiyle bu kervana katılıyor.
Televizyonlardaki tartışma programlarına sıkça “güvenlik politikaları uzmanı” sıfatıyla konuk olan Abdullah Ağar “Söz”, Mete Yarar ise “İsimsizler” dizisinin senaryo danışmanlığını yapıyor. Barış sürecinin bitimi sonrası sokağa çıkma yasakları ve operasyonlarla belirlenen dönem boyunca her iki isim de televizyon programlarında "askeri operasyonları" değerlendiriyordu.
bianet’e birden bire ana akımda başlayan bu hareketliliği Tayfun Mater ve Feyza Akınerdem’in değerlendirdi.
Mater bu dizilerin birden bire ortaya çıkmasının tesadüf olamayacağını terörle mücadelede psikolojik savaşın bir ayağı olarak değerlendirilebileceğini ifade etti. Akınerdem ise bu dizilerin gerilimli siyaset ve savaşa dair bir “hakikat teknolojisi” olarak iş yapabileceğini söyledi. Ancak ana akımın bu eğiliminin izleyici de karşılık bulup bulamayacağını konuşmak için erken olduğunu söyledi.
Mater: Psikolojik savaşın bir ayağı
Sinema ve siyaseti yakından izleyen barış aktivisti Tayfun Mater konuyu bianet’e değerlendirdi. Daha önce de benzer örnekler olduğunu ama bugün durumun farklılaştığını söyledi.
“Geçmişte TRT, Samanyolu, TGRT televizyonlar yayın akışlarında ‘militarist’, “milliyetçi’ çizgideki dizilere yoğun olarak yer verirdi. Hatırladığım kadarıyla pek de izlenmezdi… Televizyon yayıncılığında ana akım ratingler üzerinden yayın akışını oluşturur. Muhtemelen kanallar buna yönlendirildi, yani psikolojik savaşın bir ayağı... Çünkü bir anda böyle üç büyük kanalda birden olması tesadüfle anlatılamaz.
“Yeni bir dönem olabilir”
Daha önce benzer tartışmalarda gündeme gelen Kurtlar Vadisi’nin bile bu dizilerden farklı olduğunu ifade eden Mater şunları ekledi.
“Kurtlar Vadisi farklıydı… Onun da oldukça kuvvetli ideolojik noktaları vardı. Türkiye sınırları dışında, Irak’ta filan çatışmalar yapılıyor, dış düşman söylemini esas alıyordu. Ancak burada Türkiye sınırları içerisindeki güncel olaylar üzerinden, iç düşman öne çıkıyor. En azından fragmanlardan böyle görünüyor.
“Bunun yeni bir dönem başlattığını düşünüyorum. Daha önce bu tür kanallar bu netlikte ideolojik, kör göze parmak sokar gibi bir tavır içine girmediler. Ana akım kanalların bir anda buraya yönelmesi hükümetin güttüğü siyasetin bir parçası, bu anlaşılıyor.”
Akınerdem: “Kahraman erkek temsilini tanıyoruz”
Medya ve iletişim alanında çalışan sosyolog akademisyen Feyza Akınerdem “Kurtlar Vadisi” ve “Arka Sokaklar” gibi uzun ömürlü dizilerden bu konseptin tanıdık olduğunu söyledi. Habere konu olan yeni dizilerin ise hem bu örneklerden farklı olduğunu hem de dünyada savaş dizilerinin popülerleşmesi yöneliminden bağımsız değerlendirilebileceğini söyledi.
“Türkiye'de yıllardır popüler olan mafya ve polisiye dizilerinden silahlı çatışmayı ve üniformalı kahraman erkek temsilini tanıyoruz. Bu dizilerde farklı erkeklikler, iyi ve kötü polisler, mafya-devlet ilişkileri de gündeme getirildi. Prime-time'da [televizyonun çok izlendiği saatlerde] bolca melodram izlesek de ‘Kurtlar Vadisi’ ve ‘Arka Sokaklar’ sıradışı bir şekilde çok uzun ömürlü diziler oldular. Bunun yanısıra polisiye, mafya ve melodramın sınırlarını zorlayan ‘Behzat Ç’ ve ‘Poyraz Karayel’ gibi diziler de oldu.
“Aynı anda yayına girmeleri gerilimli siyasetten”
“Ancak şimdiki özel harekat dizilerinin bu mafya ve polisiye dizilerinden farklı olduğunu düşünüyorum. Bu diziler daha güncel bir savaş ve şiddet bağlamına konuşuyor. Dizi sektöründe çalışanlar özel harekat dizilerinin eş zamanlı yayına girmesini, dünyada da savaş dizilerinin popüler olmasıyla açıklasa da, Türkiye'de yayına giren dizilerin yaşadığımız gerilimli siyaset ve savaşa dair bir hakikat teknolojisi olarak iş yapmasının beklendiğini düşünüyorum.”
“Saf kötülük prime time'da ne kadar iş yapacak”
Dizi izleyicisinin alışkanlıklarını da göz önünde bulunduran Akınerdem, bu yeni yönelimin karşılık bulup bulmayacağını zamanla göreceğimizi söyledi.
“Bu iddiasını gerçekleştirebilecek mi, göreceğiz. İzleyiciler gündelik hayat detaylarını görebildiği, hüzün, keyif ve heyecan gibi duyguların arasında hızlı geçişler yaşadığı, kötülüğün ve iyiliğin ölçütlerini tanıyabildiği, aşkın iyileştirici gücünü hissettiği dizileri izlemeye alışkın. En önemlisi de iyiliğin ve kötülüğün tartışmaya açıldığı diziler, ekranın efsane dizileri olarak hatırlanır. Saf kötülük, ağır şiddet, ölümcül kahramanlık prime time'da ne kadar iş yapacak göreceğiz.”
Diziler hakkındaBu hafta içinde gösterime giren üç dizinin yayınlanan kanallarda verilen künyeleri ve konuları şöyle: |
İsimsizlerİsimsizler’de hikâyesinde Fatih adlı karakter umut vaat eden bir diplomat adayıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin yurt dışı temsilciliklerinden birine atanmış, görevine başlayacakken öldürülen Virankaya Kaymakamı’nın görevi için gönüllü olur. Amirleri ve ailesinin tepkilerine rağmen Virankaya’ya gider. Fatih, kaymakamın ölümünün sorumlularını bulmak ve terörle mücadele için yedi kişilik bir ekip oluşturur. Dizinin yapımcılığını Barakuda Film & Es Film; Ahmet Kayımtu, Yusuf Esenkal ve Serdar Öğretici’nin üstlendi. Danışmanlığını Mete Yarar yaptı. Dizi fragmanında geçtiğimiz yıl ciddi kayıplarla gündeme gelen Yüksekova ve Nusaybin’den görüntüler kullanıı. Dizinin ikinci bölümü fragmanından haftaya Newroz kutlamalarındaki güvenlik mesesini gündeme getireceği anlaşılıyor. |
SavaşçıDizide Özel Kuvvetler Komutanlığı’ndan bir timin, Kılıç Timi’nin hikayesi anlatılır.Cezaevinden çıkan komutan ve yüzbaşının timi tekrar toplayarak göreve başlamaları konu ediliyor. Tim ihtiyaç olan her yerde görev alacaktır. Tanıtımda Kılıç Timi “Türkiye’nin sıkılmış yumruğu, bükülmez bileği” olarak tarif ediliyor. Dizinin yapımcılığını Limon Film üstlendi. Yönetmen Volkan Kocatürk, senarist Süleyman Çobanoğlu oldu. Daha önce benzer bir projede (Dağ 2) filminde rol alan Uğur Biçer de oyuncular arasında yer alıyor. |
SözDizide Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı saldırılara karşı ülkenin farklı yerlerinden getirilen özel yeteneklere sahip on iki kişi görevlendirilir. Tanıtımda bu ekibin amacının yeni ve tehlikeli “terör örgütünün liderini bulup yok etmek ve örgütün kökünü kurutmak” olarak geçiyor. Dizinin yapımcılığını Timur Savcı ve Burak Sağyaşar’ın yapım şirketleri TIMS&B üstlendi. Yönetmeni Yağız Alp Akaydın ve senaristi Ethem Özışık. Abdullah Ağar’ın diziye danışmanlık yaptığı biliniyor. |
(CK/HK)