Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 19. muhtarlar toplantısında konuştu.
“Bu suça ortak olmuyoruz” denilen bildiriyi imzalayan akademisyenlere yüklenmeye devam eden Erdoğan, akademisyenlerin PKK’yi desteklediğini söyledi ve “bedel ödeyecekler” dedi.
Erdoğan, akademisyenler için “lümpen”,”yarım porsiyon aydın” ve “müsvedde” ifadelerini kullandı.
TIKLAYIN - BİR CUMHURBAŞKANI BİR MESLEK GRUBUNA HAKARET EDERSE…
Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
“Lümpen çevreler”
“Kendine aydın, akademisyen diyen bir avuç lümpenin yönettiği eski Türkiye yok. Yarım porsiyonluk aydınlık, aynı çevreler hiç değişmedi.
“Bu lümpen çevreler bir kez daha gerçek yüzlerini gösterdiler. Yüzlerindeki maskeyi sıyırdılar. Yıllardır dolaylı yollardan yürüttükleri terör örgütü propagandasını yayınladıkları bildiriyle doğrudan gösterdiler.
“Bir hukuk devleti olan Türkiye'de akademisyenlerin suç işleme imtiyazı yoktur.
“İstedikleri kadar debelensinler, çırpınsınlar. Koskoca ülkeyi, koskoca milleti, bir avuç kerameti kendinden menkul seçkinin, kendine aydın, akademisyen diyen lümpenin yönettiği eski Türkiye artık yok.
“Akademisyen dediğin…”
“Akademisyen dediğin eserleriyle, çalışmalarıyla konuşur. Bildirici güruhun uluslararası alanda hiçbir itibarı yok.
“Akademisyenlere ve onları destekleyenlere sormak istiyorum; Siz, Türkiye'nin birliğinden, beraberliğinden yana mısınız, değil misiniz? Önce bu soruya samimi bir cevap verin.
“Neden PKK jargonuyla konuşuyorsunuz?”
“Şayet ülkenin birliğinden yanaysanız, niçin vatandaşlarımıza hayatı zehir eden, güvenlik güçlerimize saldıran terör örgütünün jargonuyla konuşuyorsunuz?
“Akademisyene, aydına, ciğeri beş para etmez bir terör örgütünün maşalığını yapmak yakışır mı? İmzaladığınız metnin mahiyetini bilmiyorsanız ayrı bir felaket, bilerek imza atıyorsanız ayrı bir felaket.
“Bunun adı terör örgütü propagandasıdır. Akademisyenseniz bunun böyle olduğunu en iyi siz biliyor olmalısınız.
“Tiksiniyorum”
“Önümüzdeki süreçte ne bölücü terör örgütü ne de onun güdümündeki parti ve diğer yapılar asla muhatap alınmayacaktır, o iş bitmiştir.
“Terör örgütünün kamu görevlilerine saldırmasına kendince akademik veya siyasi fetva veren, sivillerin öldürülmesini ise ‘yapmasa iyi olur’ diye karşılayan bu zihniyetten, açık söylüyorum, tiksiniyorum.
“Herkes meşrebine, karakterine, şahsiyetine uyan işi yapacak. Bunlar, içlerinde bulundukları ihanet çukurunda çırpınacak. Bunu iyi bilelim. Biz de ülkemizin ve milletimizin geleceği için çalışacak, gayret edeceğiz.
“Destekleyenler de bedel ödeyecek”
“Elinde silah olan da onu destekleyen de bu ihanetin bedelini ödeyecektir. Bu eylemlere karışanlardan her kim ki hemen pişman olur, gelir güvenlik kuvvetlerimize teslim olursa devletimizin de milletimizin de
şefkatli kolları ona açıktır. Ama kimseye ilanihaye müsamaha gösterilemez.
“Buradan terör örgütü içindeki gençlere sesleniyorum; gelin, yol yakınken hatadan dönün. Biz sizleri sokak köşelerinde, dağ başlarında, dere yataklarında cansız şekilde, cezaevinin parmaklıkları arasında mahkum olarak değil, ailenize, ülkenize, milletimize hayırlı evlatlar olarak görmek istiyoruz.
“Vicdansızsınız”
“Güvenlik güçlerimiz, bölgeyi teröristlerden tamamen temizledikten, kamu düzenini tesis ettikten sonra milletimizle, vatandaşlarımızla oturacağız, bu meselenin kökten çözümü için yapılacakları kararlaştıracak ve hayata geçireceğiz.
"Bizim mücadelemiz Kürt kardeşlerimizle değildir. Bizim mücadelemiz terör ve teröristlerledir.
“Bakıyoruz ki dağdakiler ve akademisyen geçinenler, müsveddeler, bizim Kürt kardeşlerimizi öldürdüğümüzü söylüyorlar. 'Devlet Kürtlere karşı katliam yapıyor' diyor. Siz ne vicdansızsınız.” (EKN)
* Fotoğraf: Mehmet Ali Özcan / AA