Bedelli askerliğe başvuranların 21 gün temel askerlik yapacakları birlik bilgileri, yoklama durumları ve sevk evrakını alabilecekleri tarihler bugün "www.turkiye.gov.tr" adresinden ilan edildi.
Bedelli askerlik meselesi Türkiye’nin gündemine son dört yıldır dönem dönem geliyordu. En son 2014’te bedelli askerlik uygulaması yapılmıştı.
En son Ağustos 2018’de AKP hükümeti aynı zamanda seçim vaatlerinden biri olan bedelli askerlik yasasını çıkardı.
16 Kasım günü Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar 634 bin 415 kişinin bedelli askerlik işlemlerinin tamamlandığını açıklamıştı. 24 Kasım 2018 ile 7 Şubat 2020 arasında toplam 37 celp halinde temel askerlik eğitimi verilecek
Askere alımlar Şubat 2020’ye kadar sürecek. Ancak yeni bir zorunlu askerlik modeli üzerinde de tartışmalar sürüyor. Bedelli askerliğe bakışı ve yaşanan mağduriyetleri dillendirmek için askerlik çağındaki erkeklerle ve Vicdani Ret Derneği ile görüştük.
“Askerliğe harcayacağım zamanı satın aldım”
Büyütmek için tıklayın. |
Hem lisans öğrenimine devam eden hem de bir otelde resepsiyonist olarak çalışan Serhan Kırca, önceleri bedelli askerliğe sıcak bakmadığını ancak bir kariyer planı olduğunu ve çalışmak istediğini söyledi.
“Kenarda birikmiş biraz param vardı onu da bedelliye yatırdım. Bu parayı oraya yatırarak ben bir vakit satın aldım ama ilerde o vakitte bu parayı kazanacak mıyım bilmiyorum. Bana göre uzman bir kadro olmalı. Zorunlu askerlik süresi gelen erler, operasyonlarda görevlendirilmemeli.”
“30 bin TL borcum var”
İsmini vermek istemeyen bir katılımcı, lisans ve yüksek lisans öğrenimleri sırasında KYK kredilerinden yararlandığını ve devlete olan borcunu ödemek için maaşlı, 12 ay askerlik başvurusu yaptığını, zorunlu askerlikle ilgili kendisini en çok tedirgin eden şeyin ‘özgürlüğü olmayacağı’ olduğunu söyledi.
“İşe girsem otuz yaşına kadar devletten aldığım borcu öderim.”
“Askerlik yerine kamu hizmeti olabilir”
Üniversiteden yeni mezun olan ve iş arayan Oğuz G. silah tutmak istemediği ama bir yandan da askerlik yapmak zorunda olduğu için bedelli askerliğe başvurduğunu söyledi. Ona göre, askerlik yapmak istemeyenler, yerine kamu hizmetlerinde görevlendirilmeli ve askerlik gönüllülük esasına dayanmalı.
“Emir komuta zincirinde olamıyorum”
Özel bir üniversitede çalışan Ali Arslan, zorunlu askerliğe neden sıcak bakmadığını şöyle açıkladı:
“Ne emir verilirse sorgulamadan uygulamak zorunda olmak yanlış geliyor. Onun dışında insanın hayatının önemli bir zaman diliminde yeni mezun olmuş, bir şeylere tutunmaya çalışıyorken alıkoymak da çok mantıklı gelmiyor.”
Hür iradeleri dışında emir komuta zincirine uydukları için linç edilen ve yargılanan erler 15 Temmuz sürecinde de tartışma konusu olmuştu.
Avrupa Vicdani Ret Bürosu’nun (EBCO) 2016 yılı raporuna göre, Avrupa Konseyi bölgesindeki 47 ülkeden 16’sında halen zorunlu askerlik uygulaması var. Fakat bu ülkelerden Türkiye dışındaki (bkz. bölüm 1.2 Türkiye) hepsi yıllar içinde, ya açıkça zorunlu askerliğe karşı vicdani ret hakkını tanıdılar ya da en azından alternatif bir hizmet olanağı oluşturma niyeti gösterdiler. (raporun tamamı) Dünyada son dönemde profesyonel ordulara geçiş söz konusu. 27 AB üyesi ülkeden 21’inde zorunlu askerlik yok. 28 NATO ülkesinin ise 23’ünde profesyonel ordu var. |
“Parası olan bankada olmayan dağ başında”
Beden eğitimi öğretmeni olan ancak atanamadığı için bir ilaç firmasında çalışan Özer E., 6 ay yaptığı zorunlu askerliğin kendisini kısmen kötü etkilediğini söylüyor.
“Sürekli bir ağır sorumluluk altında kalmak, her dakika aynı şeyleri yaşamak, normal hayattan uzak kalmak birazcık etkiliyor sosyal anlamda.”
Gökhan soysal: "Ne bir kuruş ne bir saniye"
Vicdani Ret Derneği Eş Başkanı avukat Gökhan Soysal bedelli askerliğe yapılan rekor başvuruyu değerlendirdi. Soysal, daha önceki bedelli uygulamalarında olduğu gibi bu sefer de tavırlarının değişmediğini söyledi ve ekledi "Ne bir kuruş ne bir saniye."
“Askere gitmemiş olan kişiler işten atıldı”
Soysal, bu kadar fazla başvuru yapılmasını militarizmin insanları nasıl baskı altına aldığının en büyük göstergesi olarak değerlendiriyor.
“Var olan toplumsal baskılar yetmiyormuş gibi “genel bilgi taramaları”yla (GBT) özellikle sıklaştırılarak insanlar doğrudan bedelli askerliğe yönlendirildi. İnsanlar idari para cezaları veya ceza soruşturma ve davalarıyla korkutulurken bu süreç içinde ayrıca işyerlerine yazı gönderildi. Bu yazılarda askere gitmemiş olan bu kişi -genelde işçi- işten çıkartılmazsa işyeri sahibi hakkında ceza soruşturması açılacağı yönünde bildirim yapıldı. İnsanlar da kendilerini tehdit altında hissettiği için askere gitmemiş olan bu kişileri işten çıkardı. Binlerce insan işten çıkarıldı.”
Bedelli askerlik vicdani retçiler için de bir seçenek olabilir mi?
“Bedelli askerlik uygulamasını şimdiye kadar hiçbir zaman vicdani retçiler için bir seçenek olarak görmedik, bundan sonra da görmeyeceğiz. Bedelli askerlik uygulamasından gelen paraların Sivil Savunma Fonu olarak adlandırılan fona aktarılarak silah sanayine harcanması veyahut bu fondan kolluk kuvvetlerinin veya istihbarat örgütünün nereye harcadığını belirtmeden yararlanmasını düşündüğümüzde neden bu tavrı gösterdiğimiz de rahatça anlaşılır.”
“Formülümüz barış”
Gökhan Soysal kişilerin ceplerine değil düşüncelerine bakılması gerektiğini düşünüyor. “Yüzyılı geçkin bir süredir savaşın, katliamın eksik olmadığı topraklardan söz ediyoruz. Vicdani ret başta erkeklik ve milliyetçilik olan bu dayatmaya da bir karşı çıkış anlamına geliyor. Kısacası bizim formülümüz barış olarak adlandırılabilir.” (Pİ/HK)