Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda bugün yaklaşık beşer dakikalık iki duruşma görüldü.
13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Özgür Gündem Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği yapan Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Sınır Tanımayan Gazeteciler Türkiye Temsilcisi ve bianet raportörü Erol Önderoğlu, gazeteci yazar Ahmet Nesin ve Özgür Gündem Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya'nın davası devam etti.
14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ise Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Erdem Gül ile Eski Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile davası birleştirilen Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili ve eski gazeteci olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Enis Berberoğlu hakkındaki MİT TIR’ları davası görüldü.
Özgür Gündem davası İnan Kızılkaya’nın davasının ana dava ile birleştirilmesi kararıyla, MİT TIR’ları davasında savcı Berberoğlu'na Müebbet, Dündar ve Gül'e 10'ar yıl hapis istediği mütalaasını açıkladı.
İki davanın sanıkları duruşmaların ardından dayanışma için gelen uluslararası heyet ile birlikte adliye önünde basın açıklaması yaptı.
Basın ve ifade özgürlüğü ile insan haklarına vurgu yapılan açıklamalarda tutuklu gazeteciler ve 18 gündür gözaltına olan altı gazeteci hatırlatıldı. Uluslararası temsilciler dayanışma mesajlarını iletti.
Korur-Fincancı: Durduğumuz yer doğruların olduğu yer
Şebnem Korur Fincancı dayanışma içinde olanlara teşekkür ettiği konuşmasında şöyle dedi:
“Hakikatin peşinde olma çabasıyla uğraş veriyoruz. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ydü, Türkiye’de çalışamayan gazeteciler ile karşı karşıyayız.
“Bizler düşünce ve ifade özgürlüğü için mücadele ederken adliyelerin kapılarını aşındırıyoruz.
“Pek çok gazeteci hakikati dile getirdikleri için yargılanıyor. Dışarıda olanlardan daha fazla gazeteci Türkiye’de cezaevlerinde Cezaevindekiler mi dışarıdaki bizler mi daha özgürüz söylemek zor.
“İnsan hakları, ifade özgürlüğü mücadelesine, gazeteciler işini yapabilsin, akademisyenler hakikati öğrencilerine anlatabilsin diye bu mücadelenin içindeyiz olmaya da devam edeceğiz.
“Durduğumuz yer doğruların olduğu yer. Buradaki dayanışma ne kadar doru yerde olduğumuzu gösteriyor. Adliyeler adaletin olduğu yerler zorundadır. Adaletin olduğu yerler olması için de mücadele edeceğiz. Söylediğimiz her söz insanları adalete yaklaştırmak içindir.”
Önderoğlu: Ne sanığız ne suçlu
Önderoğlu, kendilerine dava açıldıktan sonra Türkiye’de onlarca gazeteci ve insan hakları savunucusunun tutuklandığını hatırlattı.
“Onlarca arkadaşımız ağır tecrit şartları altında cezaevlerinde.
“Bugün toplumun kucaklaşması, toplumsal gerginliklerin biraz dizginlenmesi için yapıcı bir muamele ile karşılaşma isterdik. Ama bizim dosyamızda elle tutulur gelişme olmazken, yan duruşma salonunda savcılık yangından mal kaçırırcasına ağır hapis cezaları istedi.
“Bizler AK Parti döneminde kuruluşmuş sivil toplum örgütleri değiliz. Darbe dönemlerinde de görevimizi, meşru alanımızı korumaya çalışmış gazeteciler, insan hakları savunucularıyız.
“Belki bugün unutuyor olabilirler ama biz onlara da gerekli olduk geçmişte. Eleştirel gazeteciliği yapmaya devam etmek istiyoruz.
“Durduğumuz yer meşru bir zemindir. Biz kendimizi ne sanık ne suçlu olarak görüyoruz.
“En başta tutuklu gazetecilerin özgürlüklerini talep noktasında mücadelemizi sürdürüyoruz.
“Bizim amacımız en temel insan haklarının ihlal edilmediği, herkesin eşit düzeyde haklardan yararlandığı, kimsenin ayrımcılığa uğramadığı, KHK’lar ile hayatlarının karartılmadığı bir Türkiye özlemimiz var.
“Biz Türkiye’nin geçmiş 20 yılında gördüğümüz üzere herkesin ihtiyaç duyduğu temel değerleri ayakta tutmaya çalışıyoruz.
“Bu değerleri savunmaya devam edeceğiz. Türkiye’de demokratik değerler, insan hakları değerleri için mücadele bitmeyecek.”
Gül: Bu gerçeküstü oyun son bulsun
Erdem Gül, “Adaletin hızlı olmasını hepimiz isteriz fakat bu sabah duruşmaya geldiğimizde savcı apar topar, usulü kenara itip cezalandırılmamızı talep etti” dedi.
“Cezalandırılmamız istenen iddia, tutuklu 150 civarı gazeteciye talep edildiği gibi, silahlı örgüte üye olmaksızın yardım etme suçlaması.
“Bunun dosyadaki delili sadece haber yani gazetecilik faaliyeti.
“Biz bir örgütün üyesi olabiliriz bu örgüt gazetecilik örgütüdür. Üyesi olduğumuz örgüt gazetecilik örgütüdür. Bunun dışında hiçbir örgütün üyesi ya da olmaksızın yardım etmiş değiliz. Ama ortada acayip bir durum var. Gerçeküstü bir ülke burası.
“Gazeteciler adliye, cezaevlerinden bir an önce çıkarılsın. Bu gerçeküstü oyun son bulsun. Türkiye’de şairin söylediği gibi hepimiz ‘Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi’.”
Berberoğlu: Heyet iki duruşma arası değişti
Berberoğlu birinci ve ikinci duruşma arasındaki 55 gün içinde mahkeme heyetinin tamamının değiştiğini, Meclis’e gönderilen fezlekenin, yargılandığı madde olmadığını söyledi.
“Savcı mütalaayı okumaya tenezzül etmedi. Yapılmak istenenin bu olduğunun farkında olduğumuz için şu anda Meclis’te CHP olarak tek adamlık diktatörlük rejimine direniyoruz.
“HSYK’nın tamamını atama yetkisi almadan iki duruşma arasında mahkeme heyetinin tamamını değiştirip kendi çağırdığı tanığı dinlemeye gerek duymadan, savunmanın topladığı delilleri dinlemeye tenezzül etmeden müebbetle yargılamaya dair mütalaa yazan hukuk sistemine ne denir?
“Bu iş HSYK’nın tamamını atamaya gelince daha neler yaşarız bu adliyede? Bu mahkeme bu yaşadığımız süreçte neye karar verildiğinin iyi bir örneğidir.
“Bu bir medya davasıdır. Ne casusluğu, ne silahlı örgütü, şaka mı yapıyorsunuz? Fezlekeyi çiğneyen bir savcının karşısında kendini savunmak için ne söyleyebilir ki bir insan?
“Bir de tamamını tek adamın atadığı bir adliye salonu olarak düşünün karşınızdakini. Buraya girip çıkmanın da alemi yok. Direk bize Silivri’de koğuşumuzu ayarlasınlar oraya gidelim.
“Asıl işimizi yapmaya gitmek siliyorum. Oda şudur, tek adam rejimine Meclis’te, olmadı sokakta, her yerde karşı çıkmak. Benim görevim budur.”
Uluslararası heyetlerden dayanışma mesajları
Dayanışma için gelen heyetten RSF Genel Sekreteri Christophe Deloire, İşkence Mağdurları İçin Uluslararası Rehabilitasyon Konseyi’nden Yönetişim ve Politikalar Direktörü Miriam Reventlow, Berlin Tedavi Merkezi’nden Martin Schoenpflug, Nükleer Savaşın Önlenmesi İçin Uluslararası Hekimler Örgütü Avrupa Bölgesi Başkan Yardımcısı Angelika Claussen, İsrail İşkence’ye Karşı Halk Komitesi’nden Bettina Birmanns’ın da aralarında olduğu isimler de söz alarak dayanışma mesajlarını iletti.
Deloire “Duruşmalarla insan hakları, demokrasi ve gerçek adalet ertelendi” diyerek Türkiye’de basın özgürlüğü konusunda endişeli olduklarını belirtti.
Reventlow “Türkiye’de insan hakları değerlerinin kötüye gittiğiniz gözlemliyoruz” dedi.
Gönen: İhlaller sosyal iyilik halini bozar
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey Üyesi Taner Gönen “Ülkemizin içinde olduğu durumdan endişeliyiz” dedi.
“Hak ihlalleri, işten atılmalarla yaşanan haksızlıklar toplumun sosyal iyilik halini bozar. Sosyal iyilik olmadan ruhsal ve fiziksel iyilik olamaz. İhlallere son verilmesi ve demokratik düzenin sağlanması için mücadeleyi sürdüreceğiz.”
Polat: Altı gazeteci 18 gündür gözaltında
Ben Gazeteciyim inisiyatifi adına söz alan gazeteci Fatih Polat, “145 gazeteci tutuklu, 170 medya organı kapatıldı, sayısız dava var. Dava aralarında haber yapar hale geldik” diye söze başladı.
Gazeteciler Tunca Öğreten, Mahir Kanaat, Ömer Çelik, Metin Yoksu, Eray Saygın ve Derya Okatan’ın 18 gündür gözaltına olduklarını hatırlattı.
Polat “30 gün gözaltı süresi olduğundan söz ediliyor. Yargısız cezalandırmadır bu. Endişeliyiz. 30 gün gözaltı işkencedir, gazetecilik suç değildir” dedi.
Demir: Derya Okatan 18 gündür açlık grevinde
Etkin Haber Ajansı (ETHA) editörü Arzu Demir, Özgür Gündem davalarının tamamının sanığı olan İnan Kızılkaya ile gözaltındaki altı gazeteci hakkında konuştu.
“İnan Kızılkaya duruşmaya bile getirilmiyor. Ağır tecrit altında.
“Derya Okatan, ev ve çalışma arkadaşım. 18 gündür açlık grevinde. Baskın sırasında evlerinde olduğu ailesi tehdit edildi, kendisine ait olmayan eşyalara el konuldu. Bu hukuksuzluğu protesto için açlık grevine başladı.
“Beş gazeteci arkadaşımız da keyfi biçimde İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde tutuluyor. Hiçbir işlem yapılmadan, otoparkın içinde bir nezarethanede dört adımlık hücrede tutuluyorlar.
“Derya’nın sağlığı bu aşamadan sonra kötüye gidebilir. Kilo kaybı ve hareketlerinde zayıflama başladı. Kısa süre içinde savcılığa sevkedilmesi gerekiyor.
“Meslektaşlarımız Redhack tarafından kamuoyuna açıklanan mailleri haber yaptıkları için gözaltına alındılar. Maillerdeki iddialar araştırılmalı. Arkadaşlarımızın gazeteciliğine tanığız.” (BK)