Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) “2023 Seçimlerine Giderken Önerilerimiz” başlıklı açıklamasında, siyasi partilerin hapishaneler konusuna yeterince yer vermediğini belirterek konuyla ilgili önerilerini sıraladı.
Dernek, son dönemdeki “genel af” tartışmalarına dair çekincelerini de belirtti: “Genel af yasası, insan hakları standartlarında hazırlanmalı ve mahpuslar arasında suç ayrımı yapılmaksızın hazırlanmalıdır. Siyasi mahpusları kapsam dışı bırakan ve suç ayrımı gözetilerek oluşturulan dışlayıcı bir af yasası, genel af mantığına uymayacak ve infazda eşitlik ilkesine aykırılık oluşturacaktır.”
Çözüm önerileri, talepler
Dernek, hapishanelerdeki sorunların çözümüne dair önerilerini şöyle sıraladı:
- Mahpuslar arasında suç türüne göre ayrım yapmadan, siyasi mahpusları yasa kapsamı dışında bırakmadan, ayrımsız bir genel af talep ediyoruz.
- Türkiye’de ceza sorumluluk yaşı 12’dir. Bir çocuğun hapsedilmesinin başvurulacak son yöntem olması ve en kısa süreyle uygulanması gerektiğini, mevcut infaz sisteminin kendisinin çocukların yaşama ve gelişme hakkının ihlal ettiğini, Birlemiş Milletler Çocuk Hakları Komitesi’nin Türkiye’den asgari cezalandırma yaşında iyileştirme çalışmaları yapmasını güncel olarak beklediğini hatırlatarak; ceza adalet sisteminde asgari cezalandırma yaşının çocuğun üstün yararını gözetecek şekilde, iyi uygulama örneklerini de dikkate alarak yükseltilmesini talep ediyoruz.
- Ceza ve İnfaz Kurumlarının Yönetimi ve Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmelik’in 74/G. maddesine göre; Adalet Bakanlığı’nca belirlenen kurumlarda, hükümlü ve tutuklular yakınlarıyla haftada 30 dakika görüntülü görüşme yapabilir. Ancak “örgüt üyeliği” ve “çıkar amaçlı suç örgütü üyeliği” suçlamalarıyla hapishanede olanlar, görüntülü görüşme ve görüşme süresinin uzatılmasına ilişkin haktan sadece İdare ve Gözlem Kurulunda yapılacak değerlendirme sonucuna göre yararlanabilir. Ağırlaştırılmış müebbet cezası alan mahpuslarsa bu haktan hiçbir koşul altında faydalanamazlar. Hiçbir ayrım gözetmeksizin 30 dakikalık görüntülü görüşme hakkının tüm mahpusların kullanabileceği biçimde yeniden bir hak olarak tanımlanması talep ediyoruz.
- Mevcut S ve Y Tipi Ceza İnfaz Kurumu inşaatlarının durdurulması başta olmak üzere; kullanıma açılan S ve Y Tipi Ceza İnfaz Kurumları’nın, modern infaz hukuku ve ceza infaz mevzuatının açıkça yasakladığı, cezanın izolasyon temelli infazına neden olmalarından dolayı kapatılmaları ya da mimari olarak yeniden düzenlenmelerini talep ediyoruz.
- Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından hazırlanan tartışmalı ve bilimsellikten uzak raporlara bağlı kalınmadan üniversitelere bağlı eğitim ve araştırma hastanelerinden alınan raporların infazın ertelenmesi için yeterli olmasını; Klinik kararlarla ilgili süreçlerin Mandela Kuralları’nda da öngörüldüğü gibi yeterli nitelikte, tam bir klinik bağımsızlıkla hareket eden uzmanlar heyetinin katılımına ve denetimine açık olmasını; Sübjektif değerlendirmelere sebep veren “toplum güvenliği bakımından ağır ve somut tehlike oluşturmayacağı değerlendirilen” ifadesinin kaldırılması talep ediyoruz.
- COVID-19 salgını döneminde alınan karantina önlemleri süreç içerisinde kalıcılaştırıldı. Mahpusların sosyal, kültürel ve sportif faaliyetleri durma noktasına geldi. COVID-19 sonrasında hapishanelerde uygulanan ve hiçbir yasal dayanağı olmayan tecrit ve izolasyon uygulamalarının kaldırılmasını talep ediyoruz.
- 5275 sayılı İnfaz Kanun madde 62/3 fıkrasında yer alan ve kişilerin haber alma hakları konusunda muğlaklığa yol açan “Kurum disiplinini, düzenini veya güvenliğini bozan ya da tehlikeye düşüren, hükümlülerin iyileştirilmesi amacına ulaşmayı zorlaştıran” kriterinin ulusal ve uluslararası haklar göz önüne alınarak hak temelli bir yaklaşımla düzenlenmesini talep ediyoruz.
- Düzenli ve çoklu tedaviye erişimin sadece R Tipi olan hapishanelerde mümkün olması, pandemi süreci boyunca da R Tipi olmayan hapishanelerdeki engelli ve hasta mahpusların sağlığa erişememesine neden oldu. Bütün hapishanelerde, R Tipi olan hapishanelerdekine benzer bir ek bölüm kurulmasını talep ediyoruz.
- Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının infaz rejimine göre; mahpus hiçbir suretle kurum dışında çalıştırılamaz ve çalışmasına izin verilmez. Ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü mahpusların büyük bir bölümü, ekonomik olarak sorun yaşıyor. Ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü mahpuslar için çalışma hakkının eşitlik ilkesi kapsamında düzenlenmesini ve yaşanan hak ihlalinin giderilmesini talep ediyoruz.
- Ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü mahpuslara, aileleriyle birlikte görüş yapabilme hakkının verilmesi ve telefon görüş haklarının artırılıp her hafta olmasını talep ediyoruz.
(AS)