Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
AKP'li Milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın yakınları tarafından öldürülen iki çocuğu, eşi ve tutuklu oğlu için adalet isteyen Emine Şenyaşar, altı aydır Urfa Adliyesi'nde nöbet tutuyor.
Her sabah oğlu Ferit Şenyaşar ile birlikte Suruç'tan Urfa'ya geliyor Emine Şenyaşar.
Eylülde dahi 41 dereceyi bulan Urfa sıcağında, kapısına yaklaşmalarına izin verilmeyen "adalet" binasının birkaç adım ötesinde oturuyor.
Sabah adliyenin açılmasıyla başlıyor onların da "adalet" mesaileri, akşam 17.00'de ayrılıyorlar adalet duraklarından.
"Bırakın oğlumu evimize gidelim"
"Adalet" istiyorlar ille de adalet...
"Hayatımız karardı, evimiz, yuvamız dağıldı" diyor Emine Şenyaşar, uyuyabilmek için ilaç kullandığını, bedeninin çektiği acıya, en çok da adaletsizliğe dayanmadığını söylüyor:
"Kalbim ağrıyor artık, dayanamıyorum. Uyumak için ilaç kullanıyorum. Adalet yerini bulsun, oğlum Adil bırakılsın biz de evimize gidelim."
Gözleri yaşları durmuyor Emine Şenyaşar'ın, seslerinin duyulmasını istiyor sadece, tüm ülkenin gözünün önünde yaşanan katliama insanların sessiz kalmasını anlayamadığını belirtiyor.
"Savcılar cesaret edemiyor"
"Altı ay önce burada otururken, uzun sürmez kimse sessiz kalmaz adalet çağrımıza diye düşünüyorduk ama herkes sessiz" diyerek sözü annesinden alıyor Ferit Şenyaşar, sessizliğin nedenini bilseler de kabul edemediklerini söylüyor:
"Tek olay ama iki ayrı dava var, dükkanımızda yaşanan olayda kardeşime 37 yıl 9 ay verildi. Hastanede kardeşlerim babam öldürüldü ama ortada dava yok. Sekiz savcı değişti, sadece bir savcı dava açmaya cesaret etti, '23 kişinin olaya karıştığını tespit ettim, birilerinin kellesi gidecek' dedi, davayı açamadan görev yeri değişti.
Hastanede göz göre göre katliam yapıldı. Organize eden AKP'li milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın abisiydi, vekil de olayların içinde yer alıyor. Sırf bu yüzden hiçbir savcı dava açmıyor, dosyaya atanmak istemiyor. " (RT)