Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, 14 Nisan 2019’da Sümerpark’ta arkadaşıyla otururken polisin öldürdüğü Recep Hantaş cinayetine ilişkin hazırladığı iddianameyi 2 yıl sonra tamamladı.
Savcı, Hantaş’ı öldüren polis Kazım B. hakkında ‘olası kastla öldürmek’ suçundan 18 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istedi.
Diyarbakır 2. Sulh Ceza Hakimliği olay sonrasında Kazım B.’yi tutuklamış fakat aynı yıl 24 Mayıs’ta 40 günlük tutukluluğun ardından kuvvetli suç şüphesine rağmen tahliye edilmişti.
Öldürülen Recep Hantaş
Bir ihbara üç ekip gitti
Savcı iddianamede olayın bir ihbar sonrası gerçekleştiğini anlattı. Görevli polislerin beyanlarına, otopsi, olay yeri inceleme ve balistik raporlara, parktaki kameraların görüntülerine ve tanık ifadelerine yer verdi.
Gece saatlerinde Sümerpark’a yüzleri maskeli elinde taş olan iki kişinin geldiği ihbarı üzerine olay yerine üç ekibin yönlendirildiğini polis tutanağından aktardı. ‘Polislerin terör şüphesiyle atışa hazır halde parka girdiklerini’ belirtti.
Yine polis tutanağına göre Hantaş'ın ‘dur’ ihtarına uymayarak kaçtığı, polisin de bunun üzerine havaya ateş açtığı iddianamede yer aldı. Olay yerine gelen görevli polisler ise Hantaş'ı kimin vurduğunu görmediklerini kaydetti.
Kamera görüntülerine iddianamede yer veren Savcı, polis memuru Kazım B.'nin görüntüye girdiği anda elinde bulunan uzun namlulu silahın namlusundan duman çıktığını, Hantaş'ın ise aynı esnada kör noktaya geçerek yere düştüğünü belirtti.
Polis: Havaya ateş açtım
Savcı iddianamede Kazım B.’nin ilk ifadesini de aktardı. Kazım B. beyanında özetle şunları söyledi:
“Parkın içerisinden ve görmediğimiz alandan çok sayıda farklı silah sesleri geldiği için çatışma olduğu algısına kapıldım. İçeride meslektaşlar olduğu için çatışma olduğunu düşünerek elimde bulunan uzun namlulu silaha dolduruş yaptım. Silah Güzel sanatlar binasının köşesine geldiğimizde yüzü maskeli ellerinde eldiven olan bir şahısla karşı karşıya geldim. Şahıs beni görünce yönünü halı sahaya doğru değiştirerek koşmaya devam etti. O sırada silah sesleri devam ediyordu. Bende elimde bulunan uzun namlulu silah ile bir ya da iki el havaya doğru ateş ettim.”
Polis memuru Kazım B. ifadesinde, Recep Hantaş’ı hedef gözeterek ateş etmediğini de söyledi.
"Kazım B.'nin ateşiyle öldüğü kesin"
Savcı ‘değerlendirme ve talep’ kısmında polis memuru Kazım B.’nin olay sırasında elinde bulunan uzun namlulu silahla ateş ettiğinin tanık beyanları, görüntüler ve balistik raporla kesinlik taşıdığını aktardı.
Polis memurunun da ateş ettiğini “Elimde bulunan uzun namlulu silah ile bir ya da iki el havaya doğru ateş ettim” şeklinde ifadeyle kabul ettiğini belirten Savcı devamında iddianamede şöyle dedi:
“Adli Bilişim İhtisas Dairesi Ses ve Görüntü İnceleme Şubesi Raporunda 03:26:46 zamanında polis memuru Kazım B. tarafından olduğu düşünülen maktul kaçış istikametinde yere doğru, 03:26:47 zamanında ise maktulün ayaklarına doğru atış yaptıkları tespit edilmiştir.
Kazım B. maktule doğru, maktulun sağ arka tarafından nişan alır pozisyonda bulunduğu ifade edilmiş, ancak yine de maktulün vurulduğu anı gösterir görüntü karesinin net olmaması nedeniyle bu anda Kazım B. tarafından atış yapılıp yapılmadığının tespit edilemediği de ifade edilmiştir.
Sonuç olarak şüpheli Kazım B.’nin maktul Recep Hantaş'ı olası kast ile öldürme suçunu işlediğine dair hakkında kamu davası açmaya yeterli şüphenin mevcut deliller itibariyle vücut bulduğu anlaşılmıştır.
“Şüphelinin yargılamasının mahkemenizce icra edilerek, eylemine uyan ve yukarıda zikredilen sevk maddeleri uyarınca cezalandırılmasına kamu adına iddia ve talep olunur.”
Ne olmuştu?
Diyarbakır Sümerpark'ta 14 Nisan 2019'da sabaha karşı 04.00 sularında arkadaşıyla birlikte oturan 20 yaşındaki Recep Hantaş polis tarafından başından vurularak öldürülmüştü.
Olay anında yanında bulunan ve polislerce gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Hantaş'ın arkadaşı R.Y., parkta oturdukları sırada herhangi bir ikaz yapılmadan polislerin ateş açtığını belirtmişti.
Hantaş'ın abisi Efe Hantaş ise polisin kendilerine yaptığı açıklamada kardeşinin yanlışlıkla öldürüldüğünü söylediğini aktarmıştı. Diyarbakır Valiliği de Hantaş'ın "Dur" ihtarına uymadığı gerekçesiyle vurulduğunu ileri sürmüştü. (HA)