Haberin İngilizcesi için tıklayın
Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) “Salgın Sonrası Dönemde İnsan Hakları Gündemi” başlıklı sempozyumunda insan hakları mücadelesinin önündeki yeni imkan ve riskler tartışılacak.
20-23 Mayıs 2021 arasında çevrimiçi ortamda Türkçe ve İngilizce olarak gerçekleştirecek sempozyumun programına ve ayrıntıları şu adreste yer alıyor.
Sempozyumun ilk gününde Marksist düşünür Étienne Balibar da “Tek dünya, tek sağlık, tek tür? Salgında kozmopolitika” başlıklı bir sunum gerçekleştirecek.
“Salgın bir kırılma noktası oldu”
Sempozyumun tanıtımında, pandemi döneminde hak ihlallerinin arttığı ifade edildi:
“Bugün COVID-19 denilince akla bir bilinmez olarak virüsle “mücadele” gelse de ondan daha riskli ve sinsice yayılan ama fazlasıyla bilinen bir başka salgınla karşı karşıyayız: Her gün yeni biçimleri ve yoğunluğu ile karşımıza çıkan insan hakları ihlalleri, salgın sonrası dünyanın artık görmezden gelemeyeceği en yakıcı meselelerden biri.
“Başta yaşam hakkı olmak üzere, ekonomik, sosyal ve kültürel hakların, iktidarlar tarafından müzakereye açık ve sorgulanabilir kılındığı vahim bir süreç yaşıyoruz.
“Kapanma koşullarının güvenlikleştirici politikalarla araçsallaştırıldığı ve hak ihlalleri için üretilen bahanelere dönüştüğü yeni bir aşamayla yüz yüzeyiz.
“Kayıpların öngörülemez hale geldiği bu ortama, hakikat kaybı, medeniyet kaybı ve gitgide derinleşen bir adaletsizlik eşlik ediyor.
“Öte yandan daha öncesinde kesişim noktaları bulunan ihlaller, salgın sonrası dünyada iyice birbirine sarmalanıp çoğalıyor, çoğaldıkça birbirinden ayrışmaz hale geliyor. Ama bunlar karmaşık bir manzara olarak da değil, hayatta kalmak için uğraştığımız sıradan yaşamlarımızda en çıplak haliyle yüzümüze vuruyor.
“Salgın sonrası dünya, sadece insanlık tarihi açısından bir milat değil, insanlığın ortak deneyiminde de bir kırılma noktası aynı zamanda.
“Temel hakları aşındırma ve hatta tedavülden kaldırma eğilimi gösteren salgın sonrası iktidar pratikleri, insan haklarını “yeni” ihlal örüntüleriyle birlikte “yeniden” düşünmeyi elzem kılıyor.”
Etkili mücadele yöntemleri neler?
Sempozyumda yanıt aranacak, tartışılacak sorular şöyle:
* Devletlerin şirketleştiği bir dünyada adalet sorusu nerede duruyor?
* Popülist iktidarlar hakikati nasıl değersizleştiriyor?
* Yeni teknolojiler insan hakları açısından ne ifade ediyor?
* Salgın sonrası insan hakları mücadelesi, hangi hak alanlarını, hangi araçlarla, hangi imkan ve riskler dahilinde ele almalı?
* Etkili mücadele yöntemleri neler? Yeni meydan okumalara yanıt verecek bir insan hakları mücadelesi nasıl şekillenmeli?
Sempozyuma buradan kayıt olabilirsiniz.
Sempozyum programı ve detaylar için tıklayın.
(AS)