Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Mardin Dargeçit’e bağlı Çelik köyünde 1993’te 7 kişinin öldürülmesi ve köyün yakılmasına ilgili 7 yıl önce başlatılan soruşturmaya takipsizlik kararı verildi.
Ailelerin avukatı Erdal Kuzu, takipsizlik kararıyla cezasızlık politikasının sürdürüldüğünü ve delillerin Ilısu Barajı’nın suları altında kaldığını söyledi.
Öldürülen Ahmet Kavakçıoğlu, Mehmet Kavaçıoğlu, Alaattin Acar, Fahrettin Acar, Mahmut Erol, Süleyman Erol ve Zülfer Akkurt’un yakınları, JİTEM tarafından 90’lı yıllarda işlenen cinayetlere dair soruşturmalar başlatılması üzerine 1 Kasım 2013’te dönemin Özel Yetkili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuru yapmıştı.
Mezopotamya Ajansından Ahmet Kanbal’ın haberine göre, savcılık, dönemin Dargeçit İlçe Jandarma Komutanı Ali Tapan hakkında soruşturma başlatmıştı.
Dosyanın aktarıldığı Dargeçit Cumhuriyet Başsavcılığı, Tapan’ın ifadesini aldıktan sonra kovuşturmaya yer olmadığına hükmetti.
TIKLAYIN - Dargeçit JİTEM Davasına Tanıklar da Sanıklar da Katılmadı
Dargeçit JİTEM Davası halen Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor.
“İnsanlığa karşı suç” başvurusuna ret
Takipsizlik kararında Başsavcılık, öldürülen kişileri “PKK’li milisler” olarak tanımlayıp, yakınlarının ifadelerinin soyut olduğunu savundu.
Savcılık, olayın yaşandığı tarihte köylülerin şikayetçi olmamalarını da gerekçe olarak sundu.
Kararda, 7 kişinin öldürülmesinin insanlığa karşı suçlardan olması ve bu nedenle zamanaşımına uğramayacağı yönünde daha önce özel yetkili mahkeme tarafından alınan karara da atıf yapıldı:
“Türk Ceza Hukuku bakımından 1 Haziran 2005 tarihinde önce işlenmiş bir fiil için hem insanlığa karşı suç oluşturduğu iddiasında bulunulamayacağının hem de zamanaşımı işlemeyeceğinin hukuken mümkün olmadığı, bu haliyle 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK’nın karşılaştırılmasında dava zamanaşımı süreleri yönünden 765 sayılı TCK’nın daha lehe olduğu, bu suç için düzenlenen dava zamanaşımı süresinin 765 sayılı TCK’nın 102’inc maddesi uyarınca 20 yıl olduğu ve olaya ilişkin zamanaşımı Süresinin 3 Temmuz 2013 tarihinde tüm dosya kapsamından anlaşılmakla...”
Karara Midyat Sulh Ceza Hakimliği’ne itirazda bulunuldu.
“Cezasızlık politikasının yeni bir örneği”
Başsavcılığın aldığı kararı ve gerekçelerini değerlendiren dosya avukatı Erdal Kuzu, Dargeçit Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 7 yıldır dosya ile ilgili tek bir işlem dahi yapmadığını belirtti.
Kuzu, “Başsavcılık dosyanın aydınlatılması, faillerin ortaya çıkarılması ya da orada nelerin yaşandığına dair herhangi bir işlem yapmaksızın zamanaşımı gerekçesi ile dosyayı düşürdü” dedi.
Dargeçit’in 90’lı yıllarda en fazla gözaltında kaybettirilme vakalarının yaşandığı yerler arasında olduğunu hatırlatan Kuzu, Çelik köyünde öldürülen 7 köylünün cinayetinin de bu dosyadaki olaylarla benzer olduğunu ifade etti.
İşlenen cinayetlere dair etkin ve adil bir soruşturma talep ettiklerini söyleyen Kuzu şunları söyledi:
“Devlet adına hareket eden görevlilerin yargılandığı bütün dosyalarda olduğu gibi yine bir cezasızlık zırhlı ile karşı karşıya kaldık. Yıllardır bir metot haline gelen cezasızlık politikasının yeni örneklerinden bir tanesidir. 7 sivil köylünün öldürülmesi nereden bakarsanız bakın soruşturma savcısı tarafından adil ve etkin bir şekilde soruşturulması gereken bir olaydır.”
Avukat Kuzu, cinayetlerin işlendiği Çelik mahallesinin ve dolayısıyla delillerin de Ilısu Barajı’nın suları altında kaldığını da söyledi. (AS)