Fotoğraf: AA
Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Gezi Parkı direnişi nedeniyle 16 hak savunucusuna açılan davada Savcı Edip Şahiner dün mütalaasını mahkemeye teslim etti.
TIKLAYIN - Savcı Gezi Davasında Kavala, Aksakoğlu ve Yapıcı’ya Ağırlaştırılmış Müebbet İstedi
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Yakup Ali Kahveci tarafından 20 Şubat 2019’da tamamlanan iddianame 4 Mart 2019’da İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmişti.
Aradan geçen yaklaşık bir yıllık sürede davada beş duruşma görülürken, bundan sonraki süreçte sanıklar ve müdafi avukatlar esasa karşı savunma yapacak. 18 Şubat'ta görülecek altıncı duruşma öncesinde Savcı Şahiner tarafından verilen mütalaada kimin neyle suçlandığını inceledik:
Gezi Parkı davasında sanıklar kimler?
Osman Kavala (Hak Savunucusu ve İş İnsanı) - Yiğit Aksakoğlu (Bernard Van Leer Vakfı Temsilcisi) - Mücella Yapıcı (Mimar) - Ayşe Pınar Alabora (Oyuncu) - Can Dündar (Gazeteci) - Çiğdem Mater Utku (Sinemacı) - Gökçe Yılmaz (Açık Toplum Vakfı Türkiye Temsilcisi) - Handan Meltem Arıkan (Yazar) - Hanzade Hikmet Germiyanoğlu (Sivil Toplum Geliştirme Merkezi Koordinatörü) - İnanç Ekmekçi (Sivil Toplum Kuruluşu Temsilcisi ve Akademisyen) - Ali Hakan Altınay (Anadolu Kültür A.Ş Yönetim Kurulu Üyesi) - Memet Ali Alabora (Oyuncu) - Mine Özerden (Sinemacı, Yönetmen Yardımcısı ve Reklamcı) - Can Atalay (Avukat) - Tayfun Kahraman (Eski TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi Akademisyen) - Yiğit Ali Ekmekçi (Anadolu Kültür A.Ş Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Terakki Vakfı Okulları Yönetim Kurulu Üyesi)
Mütalaada neler var?
Hazırlanan mütalaada sanıklar Gezi Parkı Direnişini yönetmekle suçlanıyorlar. “Planlı bir senaryonun” ürün olduğu ifade edilen eylemlerin sanıklar tarafından hükümet aleyhine protestolara dönüştürüldüğü ifade ediliyor.
Mütalaada Savcı Edip Şahiner, protestoları "bir darbe kalkışması" olarak tanımlarken eylemlerin asıl amacının Türkiye’yi kaos ve kargaşa ortamına sokmak olduğunu söylüyor:
“Gezi Kalkışmasının gelişi güzel ortaya çıkmadığı, bir organizasyon dahilinde, sistemli ve planlı olarak yürütüldüğü, zamanla Hükümet aleyhine protestolara dönüştürüldüğü, görünürde demokratik hak ve masum protesto gösterileri şeklinde lanse edilmesine rağmen, asıl amacın; Yurt genelinde şiddet eylemlerinin çeşitli terör örgütleri vasıtasıyla tüm yurda yayılarak kaos ve kargaşa ortamı meydana getirilmesi ve bu şekilde, Halkı, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetine karşı silahlı bir isyana tahrik, halk ayaklanması çıkartılmasının amaçlandığı anlaşılmıştır.”
Kavala finansörlükle suçlanıyor
Mütalaada Gezi Direnişi ile George Soros bağlantılı Açık Toplum Enstitüsü arasında bağ kurularak Osman Kavala’nın Açık Toplum Vakfı üyesi olduğu, enstitünün çeşitli ülkelerde ayaklanma başlattığı buradan hareketle de Osman Kavala’nın Gezi Direnişinin “organizatör şahsı ve finansörü olduğu” belirtiliyor.
Dahası Savcı Edip Şahiner, Gezi Davası sanıklarının Osman Kavala’nın direktifleri doğrultusunda Gezi olaylarının örgütlenmesini gerçekleştirdiklerini belirterek tüm sanıklar hakkında ceza istiyor.
Savcı ayrıca mütalaasında sanıkların Gezi Direnişini 2011’de planlandığını belirterek sanıkların olayları “senaryolaştırıldığını” söylüyor ve Kavala ve Germiyanoğlu’nun asıl amacının Gezi eylemlerine profesyonel eylemci yetiştirmek olduğunu ifade ediyor.
Tüm sanıkların irtibatlı olarak hareket ettiği belirtilen mütalaada sanıkların amaçları hakkında şu tespitler yapılmış:
- Olayları Organize Etmek, Başlatmak ve Derinleştirerek Anadoluya yaymak
- Yalan Haber Üretmek suretiyle Halkı Kışkırtmak (Dezenformasyon faaliyetleri)
- Halkı Suç İşlemeye Alenen Teşvik ve Tahrik Etmek (Provokasyon Faaliyetleri)
- Gezi ve benzeri protestoların devam etmesi ve gündemde tutulması için, gizli toplantılar, kurslar / etkinlikler/forumlar düzenlenmek gibi bir kısım faaliyetlerde bulundukları tespit edilmiştir.
"Senaryolaştırıldı"
Mütalaanın ilerleyen kısımlarında ise Savcı Edip Şahiner, şu özetlemeyi yapıyor:
“Elde edilen bulgular ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde Gezi Eylemleri olarak bilinen olayların Osman Kavala önderliğinde Açık Toplum Vakfı ve Anadolu Kültür A.Ş tarafından gerçekleştirilen organizasyonlar neticesinde planlı ve sistematik bir şekilde gerçekleştirildiği, sürecin Gezi Eylemlerinin başlamasının çok öncesinden bir plan ve program dahilinde profesyonel bir ekip tarafından senaryolaştırılıp eyleme geçirildiği ve nihai amacının ülkede şiddet eylemlerinin marjinal gruplar ve terör örgütlerini kanalize etmek suretiyle tüm ülke geneline yayıp kaos ve kargaşa yaratarak mevcut hükümeti işlevsiz hale getirmek, ortadan kaldırmak veya uluslararası bir müdahaleye zemin hazırlanmasının olduğu anlaşılmıştır.
“Gezi olayları esnasında eylemciler tarafından Dolmabahçe’de bulunan o dönemki Başbakanlık ofisine ve Sancaktepe Kaymakamlığı'na yönelik işgal girişimi de hedefin o dönem iktidarda bulunan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti” olduğunu açıkça ortaya koymuştur.”
Savcı tüm sanıklar için ceza istedi
Buradan hareketle Savcı Edip Şahiner, yurtdışındaki hak savunucularının dosylarını hariç tüm sanıkların “hükümete karşı suç” işlediğini belirterek, sanıkların terör suçlusu olduğunun ve eylemlerinin terör suçunu oluşturduğunun mahkemece kabul edilmesini istedi.
Mütalaada sanıklar için istenen cezalar:
- Yurtdışında bulunan Ayşe Pınar Alabora, Can Dündar, Gökçe Yılmaz, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, Memet Ali Alabora ve İnanç Ekmekçi’nin dosyasının diğer sanıkların dosyasından ayrılmasını isteyen Savcı Şahiner mütalaasında bu kişiler hakkındaki yakalama kararının infazının beklenmesine karar verilmesini talep etti.
- Osman Kavala, Yiğit Aksakoğlu ve Ayşe Mücella Yapıcı'nın TCK’nın 312. Maddesinde düzenlenen “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs ” suçunu işlediği belirtilen mütalaada Savcı, bu sanıkların sevk maddelerine uygun olarak cezalandırılmasını talep etti.
TCK 312 ne diyor?Hükûmete karşı suç: (1) Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs eden kimseye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir. (2) Bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur. |
- Savcı Şahiner, Çiğdem Mater Utku, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekçi'nin ise olaylar öncesinde ve olaylar sırasında bu kişilerin müsnet suçların icrasını kolaylaştırdıklarını belirterek TCK’nın 39. Maddesince “yardım eden sıfatıyla” cezalandırılmalarını istedi.
TCK 39 ne diyor?Yardım etme: (1) Suçun işlenmesine yardım eden kişiye, işlenen suçun ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirmesi halinde, onbeş yıldan yirmi yıla; müebbet hapis cezasını gerektirmesi halinde, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hallerde cezanın yarısı indirilir. Ancak, bu durumda verilecek ceza sekiz yılı geçemez. (2) Aşağıdaki hallerde kişi işlenen suçtan dolayı yardım eden sıfatıyla sorumlu olur: a) Suç işlemeye teşvik etmek veya suç işleme kararını kuvvetlendirmek veya fiilin işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaat etmek. b) Suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermek veya fiilin işlenmesinde kullanılan araçları sağlamak. c) Suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak. |
(HA)