Fotoğraf ve video: Büşra Taşkıran
Haberin İngilizcesi için tıklayın
“Annelerin çocuklarından başka derdi yok. Kızı oğlu nerede olursa olsun annelik böyledir. İstersen kabul et, istersen etme. O benim çocuğum ben onun peşindeyim.
“Biz çocuklarımızı devlete teslim ettik, FETÖ’ye veya başka bir örgüte teslim etmedik ki.. Çocuklarımız formayla ile girdikleri cezaevinden kefenle çıkmasınlar. Bizim derdimiz bu.”
“Derdimiz bu diyerek” çocuğunun peşinden giden bu kez Nurdane Türedi. Türedi’nin oğlu Taha Yasin Türedi Silivri Cezaevi’nde tutuluyor.
“Benim tek derdim kendi çocuğum Taha Furkan Çetinkaya değil. Silivri Cezaevi’nde 259 çocuğum var. Üçü kız çocuğu. Bizi nezarethaneye koyduklarında aklıma çocuklarımız geldi. Çocuklarımızı da böyle bir yere koymuşlardı.
“Kim kimseden korkumuz yok. Çocuklarımız için sonuna kadar gideceğiz.”
“Kimseden korkum yok çocuğum serbest bırakılana kadar mücadele edeceğim” diyen de Melek Çetinkaya. Onun da oğlu Silivri Cezaevi’nde.
Her iki anne önceki gün (25 Eylül 2019) Sakarya Caddesi’ndeydi.
Onlar, Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki cunta yapılanmasınca 15 Temmuz 2016'da gerçekleştirilen darbe girişimi sırasında askeri öğrenci olan ve müebbet hapis cezası alan 259 askeri öğrenciden bazılarının aileleri.
“Annelerin her tarafı yara bere içinde kaldı”
Annelerden Nurdane Türedi, dün gözaltına alınmamış ama polis müdahalesi sırasında oldukça hırpalanmış. Türedi, şöyle diyor:
“Biz, anneyiz kızıyım. Anneler için çocukları nereye giderse gitsin gene onların evlatlarıdır.
“Biz Sakarya Caddesi’nde çocuklarımızın fotoğraflarının olduğu kıyafetlerimizle sessizce oturacaktık. Oradan gelip geçenlere de durumu anlatacaktık. Derdimizi anlatacaktık. Ama buna da izin vermediler.
“Biz çaresiz insanlarız. Bizim etrafımızı bir anda sardılar, 30-40 polis. Bir anda saldırdılar. Yerlerde sürüklediler. Annelerimiz yaşlılar her tarafları yara bere içinde kaldı. Anneleri o halde gözaltına aldılar. Anneler daha dün gece serbest bırakıldılar. Bize saygısızca davranıyorlar. Gözaltında da çok uzun süre tuttular bu kez.
“Daha önceki gözaltılarda 320 TL para cezası kesip bırakıyorlardı. Bu sefer öyle olmadı. Bizi korkutmak istiyorlar herhalde.
‘Her Çarşamba sokakta olacağız’
“Bundan sonra Çarşamba günleri oturacağız. Annelerimiz gelirse.
“Biz derdimizi anlatmak için Cumhurbaşkanı Erdoğan, İçişleri bakan Süleyman Soylu gibi yetkililerle konuştuk. Derdimizi anlattık. Çocuklarımız formayla girdiler oradan kefenleri ile çıkmasınlar dedik. Bizi duymadılar, dinlemelerdiler bize.
‘İstediğin kadar kabul etme, ben çocuğumun peşindeyim’
“Biz böyle bir saldırıyı beklemiyorduk çok şaşırdık.
“Bütün anneler aynıdır. Annelerin çocuklarından başka derdi yok. Kızı oğlu nerede olursa olsun annelik böyledir. İster sen kabul te istersen etme o benim çocuğum ben onun peşindeyim.”
Dünkü saldırıda gözaltına alınan Melek Çetinkaya ise yaşananları şöyle anlatıyor:
“Dün 10 gibi evden çıktım Sakarya Caddesi’ne gidecektim. Yolda giderken beni ve yanımdaki kişileri gözaltına aldılar. Bizi, birkaç saat karakolda tuttuktan sonra serbest bıraktılar. Ben de hemen Sakarya Caddesi’ne gittim. Ama orada da bize saldırdılar.
“Normalde bizi birkaç saat tutup bırakırlardı. Bırakmadılar, nezarethaneye koydular. Anneler orada fenalık geçirdi. Çünkü çocuklarımızı hatırladık.
“Bizim çocuğumuz 30 Temmuz’de teğmen olacaktı biz o hayalle onu bekliyorduk. Ama teğmen olacak çocuğumuz şu anda cezaevinde. Devletin elindeki çocukların başına böyle bir şey geliyorsa dışarıdaki çocukların başlarına kim bilir neler geliyordur.”
“Silivri Cezaevi’nde çocuğumu ziyaret ettiğimde, Sakarya Caddesi’ndeki durumdan söz ediyorum. Bana, ‘Kendini tehlikeye atma’ diyor. Onlar da bizim için endişeleniyor”
‘Cumartesi Anneleri ile görüşeceğiz’
Çetinkaya, gözaltında kaybedilen çocukları için adalet arayan Cumartesi Anneleri ile önümüzdeki haftalarda bir araya geleceklerini ifade ederek, “Diyarbakır’da HDP önünde oturan ailelerle görüşmek istediğinde kendilerine, ‘Onlar sizinle görüşmek istemiyor’ yanıtı verildiğini” söyledi. (EMK)