Haberin İngilizcesi için tıklayın
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyesi 11 hekimin ev ve ofislerindeki aramalar tamamlandı, doktorlar yedi farklı kentte gözaltına alındı.
Avukat Deniz Özbilgin bianet’e yaptığı açıklamada, hakkında gözaltı kararı olan 11 doktorun da gözaltına alındığını ancak gözaltı işlemleri tamamlanmadığı için henüz savcılıktan suçlamalarla ilgili resmi bilgi alamadıklarını, evraklara ulaşamadıklarını ifade etti.
Soruşturma dosyasında gizlilik kararı olduğunu da söyleyen Özbilgin, Ankara’da gözaltına alınan dört doktorla gözaltında tutuldukları Ankara Emniyet Müdürlüğünde görüştüklerini ifade etti, “Moralleri iyi, dışarıdaki herkese selamları var” dedi.
Avukat Murat Yılmaz da doktorlarla ilgili savcılığın arama ve gözaltı kararında suçlamanın, Terörle Mücadele Kanunu’ndaki 7/2. maddesinde düzenlenen “PKK propagandası” olarak belirtildiğini, şimdilik başka bir bilgi olmadığını açıkladı.
Merkez konsey binası önünde doktorlara destek olmak için toplanan kalabalığa da polis iterek müdahale etti, gözaltına alınanlar oldu.
7 kent, 11 hekim
Gözaltına alınan 11 hekim ve gözaltına alındıkları kentler şöyle:
İstanbul: Prof. Dr. Mehmet Raşit Tükel, Prof. Dr. Taner Gören.
Ankara: Dr. Hande Arpat, Prof. Dr. Sinan Adıyaman, Dr. Mehmet Sezai Berber, Dr. Selma Güngör.
Eskişehir: Dr. Bülent Nazım Yılmaz.
İzmir: Dr. Funda Barlık Obuz.
Adana: Dr. Dursun Yaşar Ulutaş.
Van: Dr. Ayfer Horasan.
Diyarbakır: Dr. Şeyhmus Gökalp.
TIKLAYIN - TTB'nin Merkez Konseyi'nde Kim Kimdir?
Ayrıca, TTB Merkez Konseyi binasında yapılan aramalarda bilgisayar ve dijital dokümanların kopyası alındı, bazı belgelere el konuldu.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı operasyonla ilgili şu açıklamayı yapmıştı: “Başsavcılığımızca Türk Tabibler Birliği yetkilileri hakkında 3713 sayılı [Terörle Mücadele Kanunu] uyarınca yapılmakta olan soruşturma kapsamında 11 yönetici hakkında gözaltı kararı verilmiş olup Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi görevlilerince yasal işlemler bu sabah itibarıyla başlatılmıştır.”
Ne olmuştu?
TTB’nin Afrin harekatına karşı "Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur" başlıklı bildiri yayınlamasının ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 26 Ocak Cuma günü, “Bu beyefendiler, bugüne kadar hiçbir zaman yerli ve milli olmadılar” dedi ve “terörist seviciler” ifadesini kullandı.
TIKLAYIN - Erdoğan TTB’ye “Terörist Seviciler” Dedi
Erdoğan’ın “terörist seviciler” dediği TTB, 7 maddelik bir açıklama yayımladı, “TTB Merkez Konseyi bu süreçte bir hekim birliği tutumu ve sorumluluğuyla görüşlerini ifade etmiştir” dedi.
28 Ocak Pazar günü de İçişleri Bakanlığı, TTB Merkez Konseyi üyeleri hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulacağını açıkladı.
TIKLAYIN - İçişleri Bakanlığı, TTB Hakkında Suç Duyurusunda Bulunacak
Dün (29 Ocak) de İçişleri Bakanlığı'nın suç duyurusu sonrası soruşturma başlatıldı.
TTB'nin 24 Ocak'taki açıklamasıBiz hekimler uyarıyoruz: Savaş, doğada ve insanda tahribat yapan, toplumsal yaşamı tehdit eden, insan eliyle yaratılan bir halk sağlığı sorunudur. Her çatışma, her savaş; fiziksel, ruhsal, sosyal ve çevresel sağlık açısından onarılmaz sorunlara yol açarak büyük bir insani dramı da beraberinde getirir. Yaşatmaya ant içmiş bir mesleğin mensupları olarak, yaşamı savunmanın, barış iklimine sahip çıkmanın birincil görevimiz olduğunu aklımızdan çıkarmıyoruz. Savaşla baş etmenin yolu, adil, demokratik, eşitlikçi, özgür ve barışçıl bir yaşam kurmak ve bunu sürekli kılmaktır. Savaşa hayır, barış hemen şimdi! |
(AS)