* Fotoğraf: Pexels
Haberin Kürtçesi için tıklayın
İngiltere merkezli Nature Climate Change dergisinde yayınlanan çalışmaya göre, araştırmacılar, küresel ısınmayla bağlantılı olabilecek olaylara ilişkin 100 binden fazla çalışmayı analiz etti.
Analizi fosil yakıt kullanımı ve diğer karbon emisyonu kaynaklarının neden olduğu sıcaklık ve yağış değişimleri veri seti ile eşleştiren araştırmacılar, aşırı uçlarda cereyan eden olaylarla insan faaliyetleri arasında sağlam bir bağlantı kurdu.
Mahsul kıtlığı, seller, ısı dalgaları gibi olaylara odaklanan kombine araştırmalar sonucunda küresel ısınmanın dünyadaki kara alanının yüzde 85'ini etkilediği sonucuna varıldı.
“Devasa bir kanıt tabanı”
Dergide, raporun yazarlarından, Almanya'daki Mercator Araştırma Enstitüsünde Küresel Ortak Kaynaklar ve İklim Değişikliği araştırmacısı Max Callaghan'ın “İklim değişikliğinin toplumlarımızı ve ekosistemlerimizi nasıl etkilediğini belgeleyen devasa bir kanıt tabanımız var” sözlerine yer verildi.
AA'nın haberine göre, Callaghan ayrıca, ABD'den Güney Sudan'a kadar iklim değişikliğinin dünyanın hemen her yerinde görünür ve fark edilir olduğunu kaydetti.
TIKLAYIN - "Madagaskar, iklim krizinin kıtlığa yol açtığı ilk ülke oluyor"
TIKLAYIN - Ortadoğu ortalamanın iki katından fazla ısınıyor
TIKLAYIN - 20 yılda Akdeniz'de deniz seviyesi 6 santimetre yükseldi
Araştırmalar birbirini doğruluyor
Belçika’nın başkenti Brüksel’de bulunan Vrije Üniversitesi’nden uzmanların yaptığı bir araştırmaya göre, 2020’de doğan çocuklar yaşadıkları ülkede karbon salımını azaltma hedefine ulaşılmış olsa bile hayatları boyunca ortalama 30 aşırı sıcak dalgasını deneyimleyecek.
Bu, söz konusu kuşağın 1960’ta doğan birinden yedi kat daha fazla sıcak dalgasına maruz kalması anlamına geliyor. Son yıllarda doğan bebekler ise şu anda 60 yaşında olan birinden iki kat daha fazla kuraklık ve yangınla, üç kat fazla sel ve gıda kıtlığıyla baş etmek zorunda kalacak.
Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC), iklim değişikliği ve Covid-19'un etkilerine yönelik yayımladığı raporunda ise salgının toplumları iklim krizine karşı daha savunmasız hale getirdiğine dikkat çekildi. Rapora göre, Covid-19 salgınının başından beri iklim değişikliği kaynaklı felaketler 139,2 milyon kişiyi etkiledi, 17 bin 242 kişinin ise hayatını kaybetmesine neden oldu. Aynı süreçte 681 milyondan fazla kişi de aşırı sıcaklıklara maruz kaldı.
Öte yandan ABD merkezli düşünce kuruluşu Pew Araştırma Merkezinin Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya’daki 17 ülkede 20 bin kişinin katılımıyla iklim krizine ilişkin düzenlediği anket, dünyada iklim değişikliği konusunda endişelerin arttığını ve en gelişmiş ülkelerin vatandaşlarının bile bundan kişisel olarak etkileneceğine inandığını gösterdi.
Sonuçlara göre, dünyanın en gelişmiş ekonomilerine sahip ülkelerinde yaşayanların üçte ikisi iklim değişikliğinin yakında kendi hayatlarını etkileyeceğinden endişe ederken, birçok ülkede ABD’nin iklim değişikliğiyle mücadelesinin yeterli bulunmadı.
COP26’ya günler kala…
Nature Climate Change Dergisinde yayınlanan çalışmanın 31 Ekim-12 Kasım'da İskoçya'nın Glasgow kentinde devlet liderleri, kamu ve özel sektör temsilcilerinin üst düzey katılımıyla gerçekleştirilecek Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) 26. Taraflar Konferansı (COP26) öncesinde yayınlanması dikkati çekti.
COP26, 2015'te imzalanan ve sera gazlarını azaltılmak, yenilenebilir enerji üretimine hız vermek, küresel ısınmayı 2 santigrat derecenin "oldukça altına" indirmek, hatta 1,5 santigrat derece ile sınırlamak ve iklim değişikliğinin etkileriyle mücadele etmeleri için yoksul ülkelere maddi yardım sağlamak gibi hedefler koyan Paris İklim Anlaşması'ndan bu yana alınan yolun değerlendirileceği ilk zirve olacak.
(TP)