* Fotoğraf: Pixabay
Bilim insanları, atmosferdeki karbondioksit konsantrasyonlarının, Covid-19 salgını sırasında emisyonlardaki düşüşe rağmen rekor seviyelere ulaştığını söyledi.
Hawaii, Mauna Loa Gözlemevi’nde uzun süredir devam eden kayıt istasyonundan yapılan en son ölçümler, küresel karbondioksit seviyelerinin Sanayi Devriminden önceki döneme kıyasla yüzde 50 daha yüksek olduğunu gösteriyor.
Scripps Okyanus Bilimi Enstitüsü, California San Diego Üniversitesi tarafından yayımlanan veriler, Mart ayında seragazının atmosferik konsantrasyonlarının milyonda ortalama 417,14 parça (ppm) olduğunu gösteriyor ki bu yeni bir rekor.
2021’de zirve
İngiltere merkezli Met Ofisi, yükselen sıcaklıkların ve iklim krizinin ana itici gücü olan aylık karbondioksit konsantrasyonlarının 2021’de yaklaşık 419,5 ppm ile zirve yapacağını tahmin ediyor.
- NOT: Scripps veri setindeki Mauna Loa’daki aylık karbondioksit konsantrasyonları için önceki rekor, Mayıs 2020’de 417.10 ppm idi.
Atmosferdeki karbondioksit seviyeleri yıl boyunca hafif dalgalanarak; sonbahar ve kış aylarında tekrar yükselmeden önce, bir kısmı ilkbahar ve yaz aylarında kuzey yarımkürede büyüyen bitkiler tarafından emildiği için düşüyor.
Ancak Met Office, artan karbondioksit konsantrasyonlarındaki uzun vadeli eğilimin, esas olarak fosil yakıtların yakılması ve ayrıca ormansızlaşmanın yol açtığı insan faaliyetlerinden kaynaklandığını açıkladı.
Met Office’ten uyarı
Koronavirüs salgını başladığında ulaşımdaki düşüş ve ekonomik faaliyetin yavaşlamasının bir sonucu olarak 2020’de küresel emisyonlar geçici olarak azaldı. Ancak 2020’deki emisyon azaltımı, atmosferde yükselmeye devam eden karbondioksit oluşumunu önemli ölçüde etkilemedi.
Met Office, yükselişi yavaşlatmak veya durdurmak için emisyonlarda çok daha büyük, daha uzun vadeli düşüşlerin gerekeceği konusunda uyardı.
TIKLAYIN - Emisyon azaltımı küresel ısınmayı 20 yılda yavaşlatabilir
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) projeksiyonları, küresel ısınmanın 1,5 derecede durdurulması konusunda uyarıyor. Küresel emisyonların da 2050 civarında veya daha erken sıfırlanması gerekecek.
Net sıfıra ulaşmak, emisyonları olabildiğince sıfıra yaklaştırmayı ve kalan kirliliği emmek için ağaç dikmek gibi adımlar atmayı içeriyor.
Siegert: Geçişe acilen başmalıyız
En son verilere yorum yapan Imperial College London Grantham Enstitüsü’nden Prof. Martin Siegert, yeni rekor seviyenin şüphesiz beklendiğini söylüyor:
“Emisyonlar azaltılmış olabilir, ancak yine de çok miktarda karbondioksit yayıyoruz ve bu nedenle atmosferik konsantrasyon artmaya mahkum. Net sıfıra giden yol zorlu ama gerekli ve geçişe acilen başlamalıyız.”
University College London’dan Prof. Simon Lewis ise “Fosil yakıt emisyonlarının gezegenimizi ne kadar hızlı etkilediğini unutmak çok kolay. Atmosferdeki karbondioksit miktarını yüzde 25 arttırmak 200 yıldan fazla, sanayi öncesi seviyelerin yüzde 50 üzerine çıkması ise ise sadece 30 yıl sürdü. Bu dramatik değişiklik, Dünya’ya çarpan bir insan göktaşı gibi” diyor.
Covid-19 ve fosil yakıtlar
Covid-19 kurtarma fonları, temiz enerji endüstrisinin gelişmesi yerine orantısız bir şekilde fosil yakıt geliştirmeye tahsis edildi. 14 Ekim 2020 itibarıyla, G20 hükümetleri fosil yakıt üretimi ve ilgili faaliyetler için 206 milyar dolar taahhüt etmişken, temiz yakıtlar için sadece 136 milyar dolarlık taahhütte bulundular.
Covid-19 toparlanma planları, genel olarak salgın öncesinde var olan hükümet stratejileriyle aynı yönde. Fosil yakıt ekonomisi ağırlıklı hükümetlerin, petrol ve doğalgaz üretimine desteğinin artması ve daha yeşil ekonomilerin salgını daha fazla reform için bir fırsat olarak görmesi, toparlanma planlarının önceki seyirden farklı olmadığını gösteriyor. (TP)
(TP)
* Kaynak: İklim Haber