* Fotoğraf: Pixabay
Birleşmiş Milletler (BM), Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) ve uluslararası örgütlerin küresel sıcaklık artışına ilişkin hazırladığı rapor ile Avustralya merkezli düşünce kuruluşu Ekonomi ve Barış Enstitüsü’nün (IEP) 2020 Küresel Barış Endeksi raporu iklim krizine ilişkin birbiriyle bağlantılı yeni verileri ortaya çıkardı.
WMO, atmosferdeki sera gazı salınımının yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınına rağmen rekor seviyede olduğunu kaydederken; IEP, Covid-19 salgını nedeniyle gıda güvensizliğinin 4 katına çıkabileceği uyarısında bulundu.
WMO, küresel sıcaklık artışının gelecek 5 yılda 2,7 santigrat derece artışla "tehlikeli" seviyelere ulaşabileceğini de raporunda aktardı. IEP’nin raporu ise, hızlı nüfus artışının yanı sıra iklim değişikliğine bağlı doğal afetlerle birlikte yiyecek ve suya erişim ihtiyacının artmasının, 2050'ye kadar 1 milyardan fazla insanı yerinden edeceğini söyledi.
BM ve WMO raporu: En sıcak 5 yıl
Birleşmiş Milletler, WMO ve uluslararası örgütler tarafından hazırlanan yeni rapora göre, pandemi nedeniyle karantina döneminde karbon salınımı yüzde 17 azalsa da atmosferdeki uzun süreli gaz konsantrasyonları artmaya devam etti.
2016-2020'nin şimdiye kadarki en sıcak 5 yıl olarak kayda geçmesinin beklendiği belirtilen raporda, küresel sıcaklık artışının gelecek 5 yılda 2,7 santigrat derece yükselerek Sanayi Devrimi öncesindeki "tehlikeli" seviyelere ulaşabileceği uyarısında bulundu.
Su kıtlığı: 3,2 milyar kişi tehlikede
Söz konusu olası artışın Paris İklim Anlaşması'ndaki "küresel sıcaklık artışının 1,5 santigrat derecede tutulması" hedeflerini karşılamadığına dikkat çekilen raporda, iklim değişikliğinin "geri dönüşü olmayan" etkilerinin artmaya devam ettiği ifade edildi.
Küresel su seviyelerinin, Grönland ve Antarktika'da buzulların hızla erimesiyle artmaya devam ettiği kaydedilirken, 2050'ye kadar sel riski altındaki insan sayısının 1,6 milyara çıkması, 2,7 ila 3,2 milyardan fazla kişinin ise su kıtlığı ile karşı karşıya kalmasının beklendiği belirtildi.
IEP: 1,2 milyar kişi göçe zorlanabilir
IEP’nin raporunda ise, iklime bağlı felaketlerin yanı sıra gıda ve su kıtlığının Afrika, Orta Asya ve Orta Doğu'da giderek artan sayıda insanı yerinden edeceği belirtilerek, 2050’de 10 milyara yükselmesi beklenen dünya nüfusunun kaynaklara ulaşmak için vereceği mücadelenin çatışmaları körükleyebileceği, yaklaşık 1,2 milyar kişinin göçe zorlanabileceği ifade edildi.
Ekolojik faktörler ve çatışmaların geçen yıl yaklaşık 30 milyon kişinin yerinden edilmesiyle sonuçlandığı belirtilirken, göçe neden olan tehditler iki kategoriye ayrıldı.
Birinci kategoride, gıda yetersizliği, güvensizlik, nüfus artışı, ikinci kategoride ise doğal afetler, sel, kuraklık, kasırga, deniz seviyesinin yükselmesi ve artan hava sıcaklıkları yer aldı.
Doğal afetlerin sayısı son 40 yılda üç katına çıktı
Raporda, yaklaşık 150 ülkenin her birinin kaç tehditle karşı karşıya olduğu ve bunlara karşı koyma kapasiteleri analiz edildi.
Dünya genelindeki ülkelerin 2050’ye kadar yüzde 27'sinin ciddi su sıkıntısı, yüzde 22'sinin gıda yetersizliğiyle karşı karşıya kalacağı belirtilerek, doğal afetlerin sayısının son 40 yılda üç katına yükseldiği vurgulandı.
Öte yandan iklim değişikliğinin Afrika'da 86 milyon, Güney Asya'da 40 milyon, Latin Amerika'da ise 17 milyon ek göçmen yaratacağı tahminine yer verilen raporda, 2017’de 873 milyon insanın ciddi gıda güvensizliği ve açlık yaşadığı hatırlatıldı.
Su kullanımı 40 yılda yüzde 40 arttı
Bilim insanları dünyada gıda sorunu olan ülkelerde yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle gıda güvensizliğinin 4 katına çıkabileceği uyarısında da bulundu. Su kullanımının son 40 yılda yüzde 40 arttığına dikkat çekti.
Rapora göre, 2007’de su yüzünden yaşanan anlaşmazlıkların yüzde 71’i anlaşmalarla çözülürken, 2009'da bu oran yüzde 58'e geriledi.
200 milyon kişinin yaşadığı kara su altında kalabilir
İki milyardan fazla kişinin ciddi su sıkıntısı bulunan ülkelerde yaşadığı ve yaklaşık 4 milyar kişinin de yılın en az bir ayında su kıtlığıyla karşı karşıya kaldığına işaret edilen raporda, deniz seviyesinin 2,1 metre yükselmesi durumunda şu anda 200 milyon kişinin yaşadığı kara parçalarının kalıcı olarak sular altında kalacağı uyarısı yapıldı.
İklim değişikliğine bağlı muhtemel doğal afetlerin daha sık görülmesiyle, 2050’ye kadar istikrarlı devletlerin bile savunmasız kalacağına dikkat çeken rapor, iklim değişikliğiyle ilgili analizlerin her yıl rapor halinde sunulabilmesi için daha çok kaynak ayrılması gerektiğini vurguladı. (TP)
Kaynak: Anadolu Ajansı