* Fotoğraf: Pixabay
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye'de uzun yıllar 30,5 derece olarak ölçülen eylül ayı ortalama sıcaklığı bu yıl 3,4 derece artarak 23,9 derece oldu.
Eylül ayında Türkiye'nin 93 merkezinde sıcaklık uzun yıllar ortalamalarının üzerinden gerçekleşerek ekstrem değerlerine ulaşırken, en çok ekstrem sıcaklık rekoru Yumurtalık, Boyabat, Osmaniye, Kozan ve İslahiye'de kırıldı.
Verilere ilişkin, Anadolu Ajansı’ndan (AA) Hikmet Faruk Başer’e konuşan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Duran Şahin, küresel iklim değişikliğinin inkar edilemez olduğunu söyledi.
"Kuraklık sinsi bir felakettir"
İklimin uzun yıllara dayalı bölgesel atmosferik normalleri, hava durumunun ise kısa süreli yaşanan atmosferik olayları ele aldığını anlatan Şahin, iklimi belirlemek için kabul edilen zaman aralığının yaklaşık otuz yıl olduğunu ifade etti:
“Otuz yıl içerisinde 360 ay bulunmaktadır ve bir aylık değişimleri iklim değişikliği kaynaklı ifade etmek doğru bir yaklaşım olmadığı gibi 1/360’da yani aylık büyüklükler de iklimin genel davranışını kısa vadede değiştirmeyecektir.
TIKLAYIN - Tarihin en sıcak Eylül ayını yaşadık
“Geçen birkaç ay süresince ülkemizde ciddi bir kuraklık süreci yaşanmıştır ve bu durumu doğrudan iklim değişikliğine bağlamak iklimi bilmemek anlamına gelmektedir. Kuraklık tarih boyunca gözlemlenmiş bir meteorolojik afet olmakla birlikte küresel iklim değişikliği sürecinde etkisinin artması beklenmektedir.
“Kuraklık sinsi bir felakettir fakat oluşmaya başladıktan sonra belirtileri ortaya çıktıkça bazı tedbirler alınabilir. Bu tedbirler sonucunda etkileri en aza indirgenebilir."
“Su kaynakları azaldı”
Türkiye'yi geçen ağustos ve eylül aylarında etkileyen sistemlerin Kuzey Afrika ve Orta Doğu kaynaklı olduğunu aktaran Şahin, Kuzey Afrika ve Orta Doğu üzerinden etkili olan hava kütlelerinin doğaları gereği sıcak ve kurak olacağını, eylül ayında yaşanan sıcaklığı iklim değişikliğine bağlamanın eksik bir düşünce olduğunu belirtti:
“Ağustos ve eylülde yaşanan meteorolojik kuraklık, ekstrem sıcaklıklarda rekorların kırılmasına ve aynı zamanda su kaynaklarının azalmasına yol açmış olmasına rağmen henüz tarımsal etkiden söz etmek için erkendir.
“Doğrudan iklim değişikliğine bağlamak eksik”
“Umarım kısa zamanda yağışlar başlar ve mevsim normallerine döneriz. Eylül 2020'deki ekstrem sıcaklık rekorları, Kuzey Afrika ve Orta Doğu kaynaklı sıcak hava kütlelerinden dolayı gerçekleşmiştir.
“Ama bu ekstrem sıcaklık doğrudan 'iklim değişikliği kaynaklıdır' demek eksik bir yaklaşımdır. Önümüzdeki yıllarda, bu tür sıcak hava dalgalarıyla birlikte iklim değişikliğinin etkilerinin daha derin olması da beklenmektedir. Yapılması önerilen, kısa ve orta zaman planlamasında kuraklıkla mücadele, orta ve uzun vade için de iklim değişikliğiyle mücadeledir.” (TP)