Trabzon'un Araklı ilçesi sınırları içerisinde Çatma Deresi ve Karadere üzerinde yapılması planlanan “Karadere Regülatörü ve HES Projesi” için hazırlanan “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” raporuna Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 'onay' verdi.
Taşgeçit Elektrik Üretim Anonim Şirketi tarafından gerçekleştirilmesi planlanan santral alanı, yerleşimlerin bulunduğu bölgeye kuş uçuşu yaklaşık 70 metre mesafede bulunuyor. Regülatör (enerji üretimi) alanı ise en yakın haneye 120 metre uzaklıkta.
Erozyon bölgesine HES Projesi
ÇED raporuna göre yapılması planlanan Karadere HES projesi, erozyon riski olan arazi tipinde yer alıyor.
Raporda, “Regülatör, üst toprak depolama alanı, yükleme havuzu, iletim tüneli çok hafif; cebri boru ve santralin orta ve çok şiddetli erozyon potansiyeline sahip topraklar üzerinde bulunmaktadır” deniliyor.
Sel felaketinde tartışılmıştı
Ancak bölgedeki tek risk bu değil. Aynı bölge, haziran ayında da sel felaketiyle gündeme gelmişti. Sel fekaletinde sekiz kişi yaşamını yitirken, bölgede daha önce yapılmış olan HES'in bölgedeki ağır zararın bir nedeni olarak gösterilmişti. Ayrıca HES borusunun patladığı da savunulmuştu.
TIKLAYIN: Trabzon'da HES Borusu Patladı, Ölüler Var
TIKLAYIN: Trabzon'daki Selde Hayatını Kaybedenlerin Sayısı Sekize Yükseldi
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası tarafından hazırlanan raporda, bölgenin yüksek erozyon ve heyelanlı arazi yapısına sahip olduğu belirtilmişti.
Selin yaşandığı bölgeye gönderdiği ekip aracılığıyla olayla ilgili bilgi edinen Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Metalurji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cemalettin Küçük ise sele HES borusunun patlamasının neden olmadığını ancak sorunun HES yapımı sırasında doğaya edilen müdahaleden kaynaklandığını söylemişti.
TIKLAYIN: "Araklı'da Doğaya Dokunulmamış Olsaydı Böyle Felaket Yaşanmazdı"
Küçük, "Karadeniz'de onlarca yıldır doğaya dokunuluyor ve senede birkaç kez bizim vadilerimizde böyle felaketler yaşanıyor. Yağmurun etkisiyle de yukarıdan gelen birikme havuzları ve birikmiş su hem toprağı hem de HES borularını birbirine katıp sele neden oluyor" demişti.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ise o dönem yaptığı açıklamada zararın HES kaynaklı olmadığını savunmuş, "Tamamen doğal bir olay" değerlendirmesi yapmıştı.
TIKLAYIN: Bakan Pakdemirli: HES, Sel Kurbanı Oldu
Cemalettin Küçük: Bütün coğrafyayı gözden çıkarmışlar
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Metalurji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cemalettin Küçük, aynı vadiye yeni bir HES projesi için ÇED onayı verilmesiyle ilgili şu değerlendirmede bulundu:
"Türkiye’deki vadileri, doğaları doğal alanları, yaşam alanlarını gözden çıkarmış bir iktidar için bu projenin aynı bölgeye verilmiş, sağına verilmiş ya da soluna verilmiş olmasının bir tartışması yok. Bütün coğrafyayı gözden çıkarmışlar ve karlılık politikalarıyla doğaya nasıl el koyduklarını görmeye devam ediyoruz.
“Bunun da bahanesini bulacaklardır. 'Bu sefer daha kontrollü yapacağız' gibi uydurma şeylerle yürüyeceklerdir.
“Vatandaş Araklı’da sel altında kaldıktan sonra mağdur edildi, yerlerinden edildi. Artık karşı çıkacak halleri kalmadı.”
Eğilmez: “Afet bölgesidir” raporu değiştirildi
Karadeniz İsyandadır Platformu adına konuşan Çağatay Eğilmez ise, bölgenin afet bölgesi olması gerçekliğinin göz ardı edildiğini belirtti. Eğilmez, şöyle konuştu:
“Araklıda 8 kişinin yaşamını yitirdiği felaket sonrası bölgede yapısal anlamda yapılacak olan önlemler açıklansa da bölgenin afet bölgesi olması gerçekliği göz ardı edilircesine yeni bir HES projesi gündeme geldi.
“Araklı Karadere vadisi bir HES vadisidir, pek çok HES hala faaliyete devam etmektedir. Yeni HES projesinin ÇED raporunda bölgenin açıkça erozyon alanı olduğu belirtilmekte.”
“Yık-yeniden yap modeline dayanıyor”
“Ayrıca kurulacak alanla ilgili Trabzon İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünün önceden verdiği “afet bölgesidir” raporu sonrasında şirketin birkaç değişiklik yapması ile rapor olumlu yönde değiştirilmiştir.
“Mevcut siyasi iradenin iklim krizi ile ilgili mücadele anlayışı yık yeniden yap modeline dayanmaktadır. Eğer sel ve heyelanlarla mücadele etmek istiyorsak, sadece dere yataklarındaki binaların yıkılması ile değil dere yataklarına ve dereleri hapseden HES projelerine karşıda müdahale edilmedir.”
Ömer Şan: “Rant-oburluk yapıyorlar”
Doğu Karadeniz’de gazetecilik yapan Ömer Şan, Araklı bölgesine gelene kadar bölgede onlarca felaketin yaşandığını, yıllardır HES’lere karşı bir mücadelenin var olduğunu hatırlattı. Araklı şu bilgileri aktardı:
“Bu bölgede doğal afetlerin lokal yağışlardan kaynaklandığını biliyoruz. Erken uyarı sistemlerine rağmen, kurumlar hiçbir zaman önlem almadı. “Allah’ın işi dediler, geçtiler.
“Yeni HES projesine verilen ÇED, devlet kurumlarının vermiş olduğu yanlış bir karardır. Bilgi ve belgeye dayanmamaktadır. Rant-oburluk yapıyorlar. Doğayı nasıl daha çok ranta çevirebiliriz hesaplarıyla böyle kararlar veriyorlar.
“Kimsenin dikkat çekmediği bir nokta var. Bu bölgedeki sulardan planlandığı şekilde enerji üretilmesi kesinlikle olanaksızdır. Planlananın yüzde 2'sinin üretildiği gerçekliğiyle karşı karşıya kaldık ama hala HES yapmaya devam ediyorlar.” (SO)