Manisa’nın Gölmarmara ilçesine ismini veren Marmara Gölü, 2011’den 2021’e kadar geçen 10 yıllık süreçte, devlet kurumlarının hatalı su politikaları ve önlem almaması sonucunda, yüzey alanının yüzde 98,18’lik bir kısmını kaybetti ve neredeyse tamamen kurudu.
TIKLAYIN - Türkiye’nin ilk iklim davası Marmara Gölü balıkçıları adına açıldı
Kamu idaresinin kuruyan göl sebebiyle balıkçı kooperatifinden kira bedeli talep etmesi ve kooperatife ödeme emri gönderilmesi sonrası Altıparmak Hukuk Bürosu, 23 Mart'ta iklim davası açmıştı. Manisa 1.İdare Mahkemesi, 11 Ağustos 2022 tarihinde yürütmeyi durdurma kararı vererek, balıkçı kooperatifine gönderilen ödeme emrinin uygulanmasını durdurmuştu.
Manisa 1. İdare Mahkemesi, ödeme emrinin iptali için açılan davada kooperatifi haklı bularak Türkiye’nin ilk iklim davasında ödeme emrinin iptaline karar verdi.
Yeni bir dava daha
Ödeme emrinin iptali kararının ardından, S.S. Gölmarmara ve Çevresi Su Ürünleri Kooperatifi, Doğa Derneği, Doğal Hayatı Koruma Vakfı, Manisa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma ve Çevre Derneği, Salihli Çevre Derneği, Akhisar Çevre Derneği ve davacı balıkçı kooperatifi, avukatları Cem Altıparmak aracılığıyla, Tarım ve Orman Bakanlığı’na karşı Manisa İdare Mahkemesi’nde yeni bir dava açtı.
Kuruyan Marmara Gölü'nün bir kısmına, sulama ve havzadaki biyolojik çeşitliliğin devamlılığı amacıyla temiz su depolama/rezerv alanı oluşturulması, kuruyan diğer kısımlarında organik tarımsal üretim faaliyetinde bulunulması amacıyla Manisa Valiliği, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü arasında imzalanan işbirliği protokolü yargıya taşındı.
"Kuruttuğunuz gölü tekrar suyla buluşturun!"
Altıparmak, işbirliği protokolünün, yasal düzenlemelere açıkça aykırı olduğunu belirtiyor:
“Bu girişim, kurumların Marmara Gölü'nü yaşatma ve korumadaki başarısızlığının işbirliği protokolü adı altında meşrulaştırması çabasından başka bir şey değildir. Marmara Gölü, Ulusal Sulak Alan Komisyonu tarafından, ulusal önem haiz sulak alan olarak tescil edilmiş bir sulak alandır. BM Ramsar Sözleşmesi ve Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği hükümleri kapsamında mutlaka korunması ve yaşatılması gereken bir göldür. Bu alanların kurumuş olması, bu alanların yeniden suyla buluşturmasına yönelik kurumların yasal yükümlülüklerini ortadan kaldırmamaktadır.
"Yasal gerçeklik böyle iken, işbirliği protokolü adı altında Marmara Gölü'nün bir kısmına su deposu muamelesi yaparak, geriye kalan göl sahasını hukuka aykırı bir şekilde işgal etmeye çalışmak açık bir görev suçudur. Bu sebeple işbirliği protokolünde imzası bulunan Kurumlara tekrar hatırlatmak istiyoruz Marmara Gölü için tek bir yasal yükümlülüğünüz var, o da kuruttuğunuz gölü tekrar suyla buluşturmak.”
"Göl geri dönüşü olmaksızın kaybedilecek"
Dava konusu işlemlerin yürütmesinin durdulması kararı verilmez ise Gölün bir daha geri dönüşü olmaksızın kaybedileceğinin altını çizen Altıparmak, dava konusu işlemlerin, davalı Bakanlığın savunması alınmaksızın ya da savunma sonrasında tekrar değerlendirilmek üzere acilen yürütmesinin durdurulmasını talep ediyorlar:
“Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Ulusal Sulak Alan Komisyonunun (USAK) 08/12/2022 tarih ve 37-2022/2 sayılı, 'Manisa İli Gölmarmara İlçesi sınırları içerisinde bulunan Marmara Gölü’nün eski haline gelmesi durumunda koruma bölgelerinin yeniden değerlendirilmesi kaydıyla, Revize Sulak Koruma Bölgeleri sınırlarının onaylanması ve uygulanması' kararının ve kararın dayanağını oluşturan, davalı kurumun tarafı olduğu, 04.11.2022 tarihli 'Marmara Gölü Sulak Alanı Rehabilitasyonu Üzerine İş Birliği Protokolü' isimli öncelikle yürütülmelerinin durdurulmasına, yargılama sonunda iptallerine, davanın duruşmalı olarak görülmesine, karar verilmesini talep ediyoruz."
Marmara Gölü
|
(SO)