Fotoğraf: Martin Holland / flickr.com
Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Danıştay 10. Dairesi, Ayasofya'nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etti. Böylece Ayasofya'nın camiye dönüştürülmesinin önünü açmış oldu.
Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği, Cumhurbaşkanlığı'na karşı Ayasofya'nın camiden müzeye dönüştürülmesine yönelik Bakanlar Kurulu kararının iptali istemiyle Danıştay’a dava açmıştı.
TIKLAYIN - Ayasofya Diyanet'e devredildi
TIKLAYIN - İslamcı camiada Ayasofya'nın kodları
Davayı duruşmalı inceleyen Daire, 2 Temmuz'daki duruşmada tarafları dinlemişti. Duruşmanın ardından dosyayı inceleyen Danıştay 10. Daire bugün kararını açıkladı.
Danıştay kararında Ayasofya'nın Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı'nın mülkiyetinde olduğu, "cami olarak kullanılması için toplumun hizmetine sunulduğu" ve "tapu belgesinde de cami vasfı ile tescilli bulunduğu" belirtti.
Kararda "Vakıf senedinde sürekli olarak tahsis edildiği cami vasfı dışında kullanımının ve başka bir amaca özgülenmesinin hukuken mümkün olmadığı sonucuna varıldığından, bu hususlar dikkate alınmaksızın Ayasofya'nın cami olarak kullanımının sonlandırılarak müzeye çevrilmesi yönünde tesis edilen dava konusu Bakanlar Kurulu Kararında hukuka uygunluk görülmemiştir" denildi.
"Vakıf senedindeki niteliği..."
Kararda şu ifadeler yer aldı:
"Ayasofya’nın, statüsü muhafaza edilerek hukuk düzenimizle güvence altına alınan, özel hukuk tüzel kişiliğini haiz mazbut vakıf niteliğindeki Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı'nın mülkiyetinde olduğu,
"Ayasofya’nın, vakfedenin iradesi gereği sürekli şekilde cami olarak kullanılması için toplumun hizmetine sunulduğu, bedelsiz olarak kamunun istifadesine terk edilmesi yönüyle hayrat taşınmaz niteliği taşıdığı, tapu belgesinde de cami vasfı ile tescilli bulunduğu,
"Vakıf senedinin, hukuk kuralı etki, değer ve gücünde olduğu, vakfedilen taşınmazın vakıf senedindeki niteliğinin ve kullanım amacının değiştirilemeyeceği, bu hususun tüm gerçek ve tüzel kişilerle birlikte davalı idare için de bağlayıcı olduğu,
"Devletin, vakıf varlığının, vakfedenin iradesine uygun olarak kullanılmasını sağlama yönünde pozitif yükümlülüğü, vakıf mal ve hakları ile ilgili olarak vakfedenin iradesini ortadan kaldıracak şekilde müdahalede bulunmama yönünde de negatif yükümlülüğünün bulunduğu, kuşkusuzdur.
"Bu durumda, Türk hukuk sisteminde kadimden beri korunarak yaşatılan Vakfa ait taşınmaz ve hakların vakfiyesi doğrultusunda istifadesine bırakıldığı toplum tarafından kullanılmasına engel olunamayacağı, vakıf senedinde sürekli olarak tahsis edildiği cami vasfı dışında kullanımının ve başka bir amaca özgülenmesinin hukuken mümkün olmadığı sonucuna varıldığından, bu hususlar dikkate alınmaksızın Ayasofya'nın cami olarak kullanımının sonlandırılarak müzeye çevrilmesi yönünde tesis edilen dava konusu Bakanlar Kurulu Kararında hukuka uygunluk görülmemiştir."
Cami yapılmasının önü açıldı
Daire böylece Ayasofya'nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararının iptaline hükmetti. etti. Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesinin önü açıldı.
Ayasofya ile ilgili yargısal süreç
Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği, Ayasofya için ilk olarak 2005'te Danıştay'a dava açmıştı. Dernek, 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararının iptali ve yürütmenin durdurulmasını istemişti.
Danıştay 10. Dairesi, 24 Haziran 2005'te söz konusu Bakanlar Kurulu kararının yürütmesini durdurma istemini reddetmişti. Daire 2008'de ise Ayasofya Camisi'nin müze olarak kullanılmasında hukuka aykırılık bulunmadığına işaret ederek, davayı reddetmişti.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Dairenin bu kararını onamıştı. Dernek, 2016'da tekrar Danıştay'a dava açmıştı.
Derneğin, Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı bireysel başvuru hakkında ise 2018'de karar verilmişti. Yüksek Mahkeme, Ayasofya'nın namaz kılınması için ibadete açılması yönündeki talebin reddedilmesi nedeniyle din ve vicdan hürriyetinin ihlal edildiği iddiasıyla yapılan başvuruyu, "incelenmeksizin kişi bakımından yetkisizlik" nedeniyle kabul edilemez bulmuştu.
Ayasofya hakkında
"İstanbul'un Tarihi Alanları" arasında bulunan Ayasofya, 1985'te Dünya Mirası listesine dahil edilmişti.
Bizans İmparatoru I. Jüstinyen tarafından 532-537 yılları arasında kilise olarak inşa edilen Ayasofya, 1453'te Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u almasıyla camiye çevrilmişti. 481 yıl cami olarak kullanılmasının ardından, 24 Kasım 1934'te Atatürk'ün de imzasını taşıyan Bakanlar Kurulu kararıyla 1 Şubat 1935'te müzeye dönüştürüldü. (HA)