Guy Fawkes'ı bilir misiniz? Kendisi bundan 408 yıl önce idam edilmiş bir asker. Fawkes 5 Kasım 1605'teki barut komplosunda, Britanya Parlamento Binasını havaya uçurmakla görevliydi. Eylem öncesi yakalanan ve ağır işkencelerden geçirilen Fawkes "vatan hainliği" hükmüyle 1 Ocak 1606'da sarayın karşısında asılarak idam edildi.
Kimileri Fawkes'ın Katolik monarşi isteyen bir aktivist olduğunu söyledi. Eylemin başarısızlığa uğraması her yıl 5 Kasım'da Guy Fawkes Gecesi olarak Britanya sokaklarında kutlandı. Fawkes kostümü giydirilmiş kuklalar sokaklarda yakıldı, çocuklarsa "Penny for the Guy?/ Guy için bir kuruş lütfen" oyunu oynadı.
Kimileri ise Guy Fawkes'ın anarşist olduğunu söyledi.
Bizler ise Guy Fawkes'ı eğitim ve sağlıkta reform için insanların sokağa döküldüğü Brezilya'dan,
Ekonomik krizden, parasız eğitim talebine, işsizlikten demokrasi talebiyle Occupy protestolarının başladığı Zukotti parkın işgal edildiği Amerika Birleşik Devletleri'nden,
Arap Ayaklanması'nda demokrasi için halkın sokağa döküldüğü Tunus'tan,
İnternet özgürlüğü için ACTA ve SOPA'yı protesto eden Polonya Parlamentosu'ndan,
Arap Ayaklanması'nda Mısır devleti internetin "fişini çektiğinde" aktivistlerin internete girip olan biteni dün dünyaya duyurmalarına yardım eden hactivist grup Anonymous'tan,
Grevdeki Türk Hava Yolları emekçilerinden,
Ve belki de en güzeli Gezi direnişinden biliyoruz.
Guy Fawkes'ın bu popülerliğinin büyük bölümü 2005 yılında Wachowski Kardeşler'in yapımcılığını yaptığı V for Vendetta filmine borçluyuz.
James McTeigue'in yönettiği ve Natalie Portman ile Hugo Wieving'in başrolünde yer aldığı film aslında Alan Moore'un 1988-1989'da yayımladığı çizgiromanı V for Vendetta'nın sinema uyarlaması.
2020'de geçen hikayede zorlu bir ekonomik kriz, hastalık ve açlık salgının ardından faşizmin egemen olduğu ülkede, Fawkes maskeli gizemli bir erkeğin (V) önce devlet egemenliğindeki televizyonu "hackleyerek" bir direniş başlatmasını anlatıyor. Direniş küçük bir kızın polisler tarafından öldürülmesi, birken onların, onken binlerin sokağa dökülmesiyle devam ediyor. 5 Kasım'da, Fawkes'ın yakalandığı gün, onun yüzünü takmış binlerce insan parlamento binasının patlatılmasına tanık oluyor.
Çizgiroman? Film?
Filmin, çizgi romanı "kuş ettiği" eleştirileri çok olsa da Moore'un yapıtının esansını koruduğunu düşünüyorum. Tabii ki çizgi romanda yer alan ama filmde bulunmayan medya-sermaye-din-bürokrasi çerçevesindeki iktidar ilişkilerin filmde pek yer bulamıyor.
Ancak filmde yer alan İntikamcı V'nin aslında herkes olduğu vurgusu tam yerinde. Belki de bu yüzden artık V for Vendetta maskesi olarak anılan Guy Fawkes maskeleri ABD'den Tunus'a, Türkiye'ye, Mısır'a herkesin direnişinin yüzü.
V'nin hikayesi aslında ülkenin tüm insanlarının hikayesi. Toplama kamplarına gönderilen eşcinsellerin, anti-faşistlerin, göçmenlerin hikayesi. Bir anlamda V'nin "davası" herkesin "davası". Bu yüzden kimsenin korkmadığı çekinmediği bilakis benimsediği bir simge ve aynı oranda bir anonim kalma kendi kimliğini güvende tutarak kimliğini ifşa etme olanağı.
Gezi direnişinde V maskesi takanlar anarşistlerdi, ülkücülerdi, Müslümanlardı, Kürtlerdi, ulusalcılardı, ekolojistlerdi, Ermenilerdi, sosyalistlerdi, LGBT'lerdi. Diğer bir deyimle "Geziciler"di. Yan yana durdukları "ötekilerini" de kucaklamalarıydı. V'nin maskesi takmak "öteki"ye benzemekten korkmamak, "ötekiyi" kendin yapmaktı.
V olmak birey olmamak ama biricik olmak ve biricikliğiyle çok olmaktı.
Bu Gezi'de Ethem öldürüldüğünde görüldü. O gün Ethem'in maskeleriyle, oradaki herkes sosyalistti, Alevi'ydi, Geziciydi.
Bu Hrant öldürüldüğünde de yaşandı. O gün meydanları dolduranlar Hrant'tı, Ermeni'ydi, sosyalistti.
Bu yüzden dört yüz yıl önce yaşamış olan ve yüzünü nesillere bağışlamış olan bir kişiyi ve dünyanın dört bir yanında tüm "ötekilerimin" mücadelesini anmak için her 5 Kasım'ı hatırlıyorum.*
* Remember! Remember the 5th of November