Haberin İngilizcesi için tıklayın
WhatsApp tartışması sadece Türkiye’de değil tüm dünyada devam ediyor. Kullanıcılarına, verilerinin Facebook’la paylaşılmasının önünü açan yeni bir kullanıcı sözleşmesi dayatan dünyanın en yaygın iletişim uygulaması üzerindeki tartışmaların genel nedeni ise kullanıcıların yazışmalarının başkaları tarafından okunabileceği endişesi.
İstanbul Barosu Kişisel Verilerin Korunması Komisyonu Başkanı Hasan Selçuk Turan, gizlilik sözleşmesindeki değişikliğin ‘konuşmaların içeriğinin okunması’ arasında bir bağ olmadığını söyledi.
Bu konuyla ilgili dünyada bir tartışma olmadığını dile getiren Turan “Bu tartışma sadece bizde var. O da bilgi eksikliğinden kaynaklanıyor” diye konuştu.
WhatsApp’ın açıklamalarına göre değişikliğin sadece şirketten business/iş hizmeti alan hesapları ilgilendirdiğini belirten Turan, “Bu olay Türkiye’de çok fazla yaygın değil. Yani WhatsApp üzerinden iş kuranlar, iş yapanlar için. Ülkemizde henüz yaygın değil. Günümüzde tüzel kişiler artık arka planda bir cep telefonu olmadan WhatsApp hattı alabiliyor. Bu hat kişiler arası haberleşme için değil, iş amaçlı kullanılıyor. Facebook’un değişiklik yaptığı sözleşme de tam olarak bu burası” ifadelerini kullandı.
"Devletle şirket arasında tehlikeli bir bilek güreşi"
Facebook’un işletme hesaplarından para kazanmak istediğini söyleyen Turan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’de kafa karışıklığı tam olarak bu noktada. Çünkü insanlarda bilgi eksikliği var. Bu umarım anlata anlata düzelecek. Şu an için hem Rekabet Kurumu hem de Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK) şirkete soruşturma başlattı. İkisinin de incelemesi sürüyor. KVKK birkaç güne incelemesini bitirir. Muhtemelen de ‘Açık rızaya dayanarak verileri başka bir kurumla paylaşamazsınız’ şeklinde bir karar verecek.
"Ama esas sorun bundan sonra başlayacak. Çünkü bu kararını uygulatmak çok ayrı bir şey. Facebook’un Türkiye’de temsilcisi yok. Bir tarafta Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kararı, yaptırım gücü, diğer tarafta da ‘Ben bunu takmam’ diyen bir şirket. Bu bilek güreşi tehlikeli bir durum. Türkiye’nin yenilmesi kötü bir durum. Facebook Türkiye’yi hiç takmazsa, geri adım atmazsa, Türkiye de uygulamaya bir engel getirirse halk VPN kullanmaya başlar ve insanlar kendi eliyle devletin gücünü yıkmış olur."
“AB'de cezalar ciroya endeksli"
Facebook’un yerel kanunlara uymayı taahhüt ettiğini hatırlatan Hasan Selçuk Turan, sosyal medya şirketlerinin güçlenmesiyle bu taahhüttü her zaman uygulamadıklarının altını çizdi ve şöyle devam etti:
“Devletin, muhataplar üzerindeki kanun baskısı yoğun değilse, muhatapları bir şey yapmaktan engelleyemiyorsa ki şu an WhatsApp durumunda olduğu gibi, bu durumda şirketler daha rahat davranıp ‘Benim müşterilerim nasılsa bana geliyor. Sen de bana ceza veremiyorsun’ diyip kafasına göre takılabilir duruma geliyor ki şu an Facebook öyle yapıyor.
“Sadece Facebook’ta değil, Twitter de öyle yapıyor, Instagram da öyle yapıyor. Kimin gelmesini istiyorsak onlar gelmiyor Türkiye’ye, temsilcilik açmıyor.
“Zaten WhatsApp’ın Avrupa Birliği’nin mevzuatına uyması ve orada bu gizlilik sözleşmesini dikte etmemesinin de sebebi bu. Avrupa Birliği, bazı kanallardan alınan verilerin başka verilerle birleştirilmesini yasaklıyor.
“Bu yüzden de Facebook, WhatsApp’tan aldığı verileri kullanamıyor. Bunun nedeni de Avrupa Birliği’nin “Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR)”. GPDR çetin bir yönetmelik. Avrupa Birliğinin şirketin yıllık global cirosunun yüzde 4’ü kadar ceza verme yetkisi var. Ve bu yaptırımı da uyguluyorlar. Bu da şirketlerin elini kolunu bağlıyor. GPDR’ye karşı şirketler bir problem yaşamak istemiyor ama dünyanın diğer ülkelerinde bu kadar iyi veri koruma yasası olmaması sebebiyle istediği gibi at koşturabiliyorlar.
“Mesele Türkiye’nin yazabileceği maksimum ceza burada 1 milyon 900 TL. O da zaten 300 bin dolar bile yapmıyor. Nerede ciroya göre milyar dolar ceza yazabilmek, nerede 300 bin dolar ceza yazabilmek?
“Baktığınız zaman, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kötü bir yasa değil. Bu konuda standardı tanımlamak gerekirse Avrupa Birliği şu an versiyon 2’de. Türkiye ise versiyon 1’de. Tam deyimi bu. Avrupa Birliği’nin bir önce kullandığı yasa 1995’te yapılmıştı. Biz onların tercümesini kullanıyoruz. Sadece birkaç ufak değişiklikle. Bu nedenle biz versiyon 1’i kullanıyoruz diyorum. Şimdi onlar yeni bir yasa yaptı ama ilk versiyonuyla aralarında dağlar kadar bir fark yok. Sadece ayrıntılarda biraz uygulama farklılığı var. Bu nedenle Türkiye’deki yasanında dünya standardında olduğunu söyleyebiliriz. Sadece az önce söylediğim gibi Türkiye’de cezalar az, ve yaptırım gücü zayıf.”
"Esas soru: Türkiye geri adım atacak mı?"
Turan, WhatsApp’ın geri adım atıp atmayacağıyla ilgili “Bence geri atmaz. 100 milyar dolarlık bir şirketten bahsediyoruz. Bütün bunları düşünmüştür, hesaplamıştır, ona göre hareket ediyordur. Zaten aynı değişikliği ABD’de de Japonya’da da yapıyor. Bütün bunları planlı yaptığını söylersek, geri adı atması durumunda bence Facebook tüm stratejistlerini değiştirsin derim. Buradan geri adım niye atsın? Esas Türkiye geri adım atacak mı? Sorulması gereken soru bu” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı. (HA)