*Fotoğraf: Anadolu Ajansı
Haberin İngilizcesi için tıklayın
İstanbul Tepeören'de kötü kokudan rahatsız olan mahalle sakinleri, Tepeören Geçici Hayvan Bakımevi'nin yakınına kazılan çukurda cansız hayvan bedenleri olduğunu öne sürdü. Ardından Demirören Haber Ajansı'na (DHA) açıklama yapan Tepeören Bakımevi Başhekimi Mevlüt Maytalman "39 ilçeden gelen hayvan cesetlerini buraya getirmişler" ifadeleriyle iddiayı doğruladı. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu da olayla ilgili soruşturma açılacağını açıkladı.
O bölge defin alanı mı?
Konuyla ilgili bianet'e bilgi veren Hayvanları Koruma Kurtarma ve Yaşam Derneği (HAYKURDER) Başkanı Erman Paçalı, "Gördüğünüz görüntüler İBB Tepeören'deki geçici bakımevinin yakınında bir arazi, bakımevinin içinde değil. O alanda belediyenin hayvan defin alanının olduğunu gösteren bir sınır yok. Belediye meclisi kararıyla tellerle çevrilmiş bir alan değil, herhangi bir tabela yok. Buranın belediye meclis kararıyla defin alanı olduğunu gösteren bir karar da yok. Sonuç olarak burası bir defin alanı değil. İBB oraya 39 ilçeden gelen hayvanların defnedildiğini söylüyor ama zaten Kadıköy gibi ilçelerin kendilerine ait defin alanları var. O bölgeye defin için hayvan göndermiyorlar" dedi.
"Mevzuatta biri yakarak bertaraf diğeri gömerek bertaraf etme şeklinde defin yöntemi var. İBB, diğer ilçe belediyeleriyle aynı şekilde defin yöntemini kullanıyor. Bir tek Tarım ve Orman Bakanlığı yakma yöntemini kullanıyor" diyen Paçalı, şöyle devam etti:
İBB dün konuyla ilgili, Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile yaptığı denetimde 39 ilçeden gelen hayvanların defnedildiğini, definlerin raporlandığını ve cesetlerin Tepeören'e saklandıklarını dair bir açıklama yaptı. Aslında bu gerçeği yansıtmıyor. Bakanlık böyle bir rapor tuttuysa sorunlu bir rapordur, çünkü gözleme değil beyana dayalı tespit yapıyor. Biz böyle bir denetim yapıldığını düşünmüyoruz.
"İBB'nin ihmali var"
"Ben belediyenin sokakları temizlemek maksadıyla öldürdüğünü düşünmüyorum ama orada bir ihmal var. Halk sağlığını tehdit eden bir tablo var. Mezarlıklar açık bırakılmaz. Gelen geçen o alandan elini kolunu sallayarak geçebilir. Ayrıca oraya yaban hayvanları da gelebilir. Temas sonucu viral enfeksiyonlar üretebilir.
"İBB, kendini aklayamaz. Bizim birçok belediyede karşılaştığımız bir durum toplu mezarlıklar. Yeni çıkan hayvan yasası ile olaylar karşısında şikayet etme hakkı elimizden alınıp tarım müdürlüklerine verildi. Bu konu itiraz ettiğimiz başlıklardan biriydi. Belediyeler de ceza kapsamına alınmadı. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Halkların Demokratik Partisi (HDP) hiçbir parti gündeme almadı. Bu, İBB'nin suçu olsa bile yapabilecek bir şey yok yani. Ceza almayacak."
Paçalı, İBB'yi "Veteriner Muhammet Nuri Coşkun'un AKP döneminde yaptığı katliamları İmamoğlu'na anlattık. Şikayetler hat safhaya ulaştığında, verdiğiniz sözleri tutmadınız dediğimizde Çoşkun ancak görevden alındı. Coşkun dışında hiçbir görev değişikliği de yapılmadı" ifadeleriyle eleştirdi ve şunları söyledi:
İmamoğlu, Kısırkaya Barınağı'na gittiğinde 1400 köpek vardı. 'Bunları burada neden tutuyorsunuz?' dedi. Bir hafta sonra 1400 köpek ortadan kayboldu. Hâlâ nereye koyuldu, ne oldu açıklanamıyor. Çatalca'da ormana toplu hayvan salımı yapıldı. İBB ekipleri Bakırköy'den İzmit sınırına, otobanın ortasına hayvanları bıraktı. 'Biz İstanbul sandık' gibi saçma sapan açıklamalar yaptılar. Bu ekipler hâlâ görevde. İBB yönetiminde bir zafiyet var.
Kim sorumlu?
"Yapılan eylemlere karışan isimler görevden uzaklaştırılmadığı sürece ihlaller devam edecek. İBB yönetimini samimi bulmuyorum. Gerekli özenin ve hassasiyetin olduğunu düşünmüyorum. Tuzla Aydınlı'da bir sahipli hayvan mezarlığı vardı. 2017 yılında mezarlığın Hal Müdürlüğü'ne devredilmesiyle ilgili bir karar alındı. Daha sonra durdurulmuştu. İmamoğlu döneminde tüm tepkilere aldırılmadan Hal Müdürlüğü'ne devredildi. İnsanların maneviyatlarının üzerine binalar diktiler. Şu an orası Hal Müdürlüğü."
Hiçbir siyasi partinin hayvan haklarına gereken önemi vermediğini söyleyen Paçalı, "Hiçbir hassasiyet yok. Bu sadece partilerin meselesi değil. Siyaset üstü bir tavır görmedi bu durum. Barınaklar maalesef ölüm kampı" dedi.
(NÇ/DŞ)