* Fotoğraf: Ayşegül Özbek / bianet
Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi, Hayvan Hakları Yasası için 11 Mart’ta Türkiye’nin pek çok farklı şehrinden gelen 50’ye yakın hayvan hakları savunucusunun katılımıyla TBMM’de düzenlenen toplantıya ilişkin ayrıntıları paylaştı.
Özlem Zengin’in başkanlığında Mustafa Yel, Yunus Kılıç, Zeynep Yıldız, Serap Yahşi ve Rümeysa Kadak’ın katılımıyla düzenlenen, Hayvan Hakları Kanunu’nun konuşulduğu toplantı 14.30’da başladı, 22.45’te sona erdi.
AKP, beklentilerin aksine yasa taslağının toplantıya katılanlarla paylaşmadı. Soruların cevaplanacağını söyleyen vekiller bazı soruları “çok detay” diyerek geçiştirdi. Hak savunucularının yaşadıkları kötü deneyimleri paylaşması ve bu deneyimlerin yarattığı güvensizlikten söz etmeleri de vekiller tarafından zaman zaman tepki ile karşılandı.
TIKLAYIN - "Taslak hayvana eziyeti, esareti, işkenceyi önlemiyor"
Öte yandan toplantı başlangıcında yasa taslağının Meclis Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu tavsiye raporunu yüzde 95 yansıttığının belirtilmesine rağmen, vekillerin toplantının devamında verdikleri bilgiler raporda hayvanlar lehine olan maddelerin esnetildiğini gösterdi.
* Fotoğraf: Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi
“Komisyon raporunun gerisine düşüldü”
Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi, hazırlanan taslakta kürk üretiminin ve sirklerin yasaklanması, 6. maddenin korunması, sahipli-sahipsiz hayvan ayrımının kaldırılması gibi hayvan hakları açısından umut verici maddeler olduğunu ancak hayvanat bahçeleri, yunus parkları, cezalar, hayvan tanımı gibi konularda araştırma komisyonu raporunun çok gerisine düşüldüğünü söyledi:
TIKLAYIN - "Tasarının geciktiği her gün hayvanlar şiddet görüyor"
“Bir hafta-on gün içinde tamamlanıp Tarım Komisyonu’na sunulması planlanan teklifin detaylarını öğrenme ve eksik bulduğumuz hususları giderme konusundaki mücadelemiz Tarım Komisyonu’nda da devam edecek.”
İnisiyatif, yasa taslağı gösterilmediği için vekillerin konuşmalarından ve sorulara verdikleri sınırlı cevaplardan çıkarımları kadarıyla Tarım Komisyonu’na sunulması planlanan teklif ile ilgili detayları şöyle paylaştı:
Cevap alınan konular
Belediyelere yaptırım
Belediye Kanunu’nun ‘Belediyelerin görev, yetki ve sorumlulukları’ başlıklı 14. Maddesine belediyelerin hayvanlarla ilgili görevlerinin de eklenmesi ile 5199 sayılı kanunda düzenlenen bu görev ve sorumluluklar zorunlu hale getirilmiş olacak. Uygulamada çoğunlukla soruşturma izni verilmemesine gerekçe olarak, hayvanlarla ilgili konuların belediyelerin asli görevleri arasında sayılmaması gösteriliyor.
Bu değişiklik ile soruşturma izni şartı kaldırılmış olmuyor, sadece görev ve sorumluluklarını yerine getirmeyen belediye başkanları ve çalışanları hakkında görevi kötüye kullanma suçundan yaptığımız suç duyurularında soruşturma izni verilmesi ihtimali artırıyor. Ayrıca belediyelere görevlerine aykırı davranmaları nedeniyle idari yaptırım da uygulanacağı belirtildi.
Sirkler
Türkiye’de hayvanlı sirk açılmasına ve yurt dışından hayvanlı sirklerin ülkeye girişine izin verilmeyecek.
Avcılık
Tüm tepkilerimize ve avcılığın tamamen yasaklanması istemimize rağmen, av konusunun “5199 kapsamında ele alınmayacağı için kapsam dışı olduğu” ve bu konuda herhangi bir düzenleme yapılmayacağı, gerekirse Kara Avcılığı Kanunu’nda ileride değişiklik yapılabileceği ama şu an için gündemde olmadığı bir kez daha dile getirildi. Mustafa Yel, av turizmi uygulamalarının ise, toplantıda da dile getirilen talepler üzerine yasaklanabileceğini söyledi.
Hayvan tanımı
Araştırma komisyonunun en önemli çıktılarından biri olan hayvanların "duygulu varlıklar" olarak yasada tanımlanması taslakta yer almıyor.
Yasaklı ırklar
Yine alınıp satılmaları, üretilmeleri yasak olacak. Şu an aile yanında yaşayan hayvanlar 6 ay içinde kısırlaştırma şartı ile aile yanında kalabilecek. Bu hayvanlar çocukların çok yoğun olduğu yerler dışında ağızlık ile gezdirilebilecek. Bakımevlerinde bulunan “sahipli” hayvanlar “sahiplerine” geri verilecek, “sahipsiz” olanlar bakımevinde kalmaya devam edecek. Biz bakımevlerinde ömür boyu hapse mahkum edilen hayvanların da aile yanına yuvalandırılması ve “yasaklı/tehlikeli ırk” tanımlarının/listelerinin tamamen kaldırılması gerektiğini savunuyoruz.
İl Hayvanları Koruma Kurulları
İl Hayvanları Koruma Kurullarında baro temsilcileri yer alacak.
Bakımevi zorunluluğu
Nüfusu 20 binin üstünde olan ilçelerde geçici hayvan bakımevi açma zorunluluğu getirilecek. Yerel yönetimlere hayvanlar için bütçe ayrılacak ve bu şekilde bakımevlerine zorunlu olarak harcama yapmaları sağlanacak. Nüfusu 20 binin altında olani ilçelerdeki hayvanlar çevredeki ilçelere taşınacak. Bu durum uygulamada hayvanlar için ölüm anlamına geleceği için, nüfusun 20 binin altında olan ilçelere de bakımevi açılmasını talep ediyoruz.
Ceza alt sınırı
Bu konuda da araştırma komisyonu raporunun gerisine düşüldü. Komisyon raporunda önerilen hayvana yönelik şiddet fiilleri için belirlenen ‘2 yıl bir ay’lık ceza alt sınırı, AKP yasa teklifinde 6 ay olarak belirlendi.
Hayvan hakları savunucularının geçtiğimiz sene İnfaz Kanunu’nda yapılan değişiklik nedeniyle faillerin hapse girebilmesi için ceza alt sınırının 3 yıl olarak belirlenmesi talebini dile getirmeleri üzerine, vekiller, bir sene içerisinde İnsan Hakları Reform Paketi’yle paralel olacak şekilde İnfaz Kanunu’nda yeni bir değişiklik yapılacağını ve bu değişiklik doğrultusuna ‘ceza ile orantılı hapis’ sisteminin geleceğini, bu sistemde 6 ay ceza alan bir failin bile hapse girebileceğini söyledi.
İnfaz Kanunu’nda belirtilen bu değişiklik yapılsa bile, bu değişiklik 2 yıl ve altındaki cezalar bakımından hükmün açıklanmasının geri bırakılması ile cezanın ertelenmesi hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği için, faillerin fiilen hapse girmeyecekleri ile ilgili endişeleri gidermiyor.
Sahipli-Sahipsiz hayvan
Mevcut durumda mağduriyet doğuran bu ayrım kaldırılacak.
Çipleme
Sokakta ve evlerde yaşayan hayvanlara çip takma zorunluluğu getirilecek. Çip taktırmayanlara idari para cezası uygulanacak. Böylece terk etme ve belediyelerin başka bölgelere hayvan atmalarının önüne geçileceği söyleniyor.
Ancak hayvan hakları savunucuları “hayvan terk etme” başlığında henüz giderilmemiş sorunlar nedeniyle bu konunun da bütüncül olarak ele alınamamış olduğunu düşünüyor.
Hayvan kürkü
Türkiye’de kürk çiftlikleri kurmak, ticaretini yapmak ve kürk ithal etmek yasaklanacak.
Mobil kısırlaştırma
Uygulamada büyük hak ihlallerine sebep olan mobil kısırlaştırma yasaklanacak. Bu noktada toplantıdaki hayvan hakları savunucuları, kısırlaştırmaların ve belediyenin görev kapsamına giren konuların hiçbir surette özel / taşeron firmalara devredilmemesi gerekliliği üzerinde durdu.
Hak savunucuları, AKP’li vekillerin dile getirdiği, Komisyon raporunda da yer alan kısırlaştırma “seferberliği” ibaresinden rahatsızlıklarını bir kez daha hep birlikte dile getirdi ve yapılacak tüm kısırlaştırma işlemlerinin “seferberlik” halinden çok, hayvan sağlığı gözetilerek hayvanlara zarar vermeden yapılması gerekliliğini vurguladı.
Atlı faytonlar ve at arabaları
Komisyon raporunda da önerildiği gibi atlı faytonlar Türkiye çapında yasaklanmayacak. Gerekçe olarak faytonda ya da at arabalarında kullanılmayan atların bakımının yapılmadığı gösterildi.
Canlı hayvan ticareti
Uluslararası canlı hayvan ticaretinin yasaklanmasına dair talebimiz taslakta yer almıyor. Konuyla ilgili olarak yalnızca “hayvanların taşınmasıyla ilgili düzenleme zaten var” denilerek geçiştirildi. Ancak bu düzenleme, kurban bayramında öldürülen hayvanlarla sınırlı; kıtalararası yolculuklarda türlü hastalık ve eziyetlere maruz bırakılan hayvanlar için değil.
Hayvanların haczi
Ticari mal olarak kabul edilen ve parasal değeri olan hayvanlar bakımından haczin yasaklanmasının mümkün olmadığını net olarak belirttiler. Mevcut mevzuatta olduğu gibi evcil hayvanların haczine ilişkin yasak devam edecek.
Hayvan dövüşleri
Sadece köpek ve horoz dövüşlerinin yasaklanacağını belirten vekiller, boğa ve deve güreşlerinin devam edeceğini söyledi. Hak savunucuları tüm hayvan dövüşlerinin işkence olduğunu ve istisnasız hepsinin yasaklanması gerektiğini tekrar dile getirdi.
Cevapsız konular
Yunus parkları
Hak Savucuları toplantıda, Komisyon raporunda yunus parklarının en geç 2 sene içerisinde kapatılması tavsiye kararını esneten bir öneri ile karşılaştı. Yunus parklarının yasaklanacağı, ancak mevcut tesislerdeki hayvanlar ölene kadar bu yerlerin açık kalacağı söylendi. Yeni hayvan alımının önüne geçilmesi için hayvanların çipleneceği, bu şekilde kaçak yolla yunus parklarının Türkiye sularından hayvan yakalamasının önüne geçileceği belirtildi.
TIKLAYIN - "Yunusla yüzme terapi değildir, yasallaştırılmamalı"
Hayvan hakları savunucuları, yunus parklarının en geç 1 yıl içerisinde kapatılması talebini yineledi. Vekiller, süre sınırı ile ilgili değerlendirmelerinin devam ettiğini belirttiler.
Hayvanat bahçeleri
Toplantının başlarında hayvanat bahçesi ismi ile yeni tesis açılmasının yasak olacağını ama “doğal yaşam parkı” adıyla yeni tesis açılabileceğini, “doğal yaşam parkı” ismini verdikleri bu tesislere hayvan alımının devam edeceğini söyleyen vekiller, toplantının sonlarına doğru, hayvanat bahçelerinin “doğal yaşam parklarına” çevrileceğini, “doğal yaşam parkı” adıyla yeni tesis açılmayacağını, hayvan alımı yapılmayacağını söyledi.
Hayvan hakları aktivistleri, Meclis Araştırma Komisyonu raporunda tavsiye edildiği gibi hayvanat bahçelerinin yasaklanması gerektiğini Mevcut tesislerin yaban hayat merkezlerine dönüştürülmesi ve hayvanların kayıt altına alınarak yeni hayvan alımının önüne geçilmesi yoluyla hayvanat bahçelerinin sonunun getirilmesi gerektiğini ifade ettiler.
Bakım evlerine kamera
Komisyon raporunun çıktılarından olan geçici hayvan bakımevlerinin 7/24 kamera ile izlenmesi ve bu görüntülerin belediyelerin İnternet sitelerinden yayınlanması konusunun yönetmelik ile düzenleneceği söylenerek geçiştirildi.
Faillerin hayvana yuva olması
Hayvana şiddet uygulayan faillerin bir hayvana yuva olmalarına izin verilmeyeceği söylendi ama bu konunun nasıl takip edileceğine ilişkin net bir açıklama yapılmadı.
Şikayet şartı
Hayvana yönelik suçlarda soruşturma açılması için kimlerin hangi merciye şikayette bulunabileceği konusunda net bir cevap alınamadı. Şikayetlerin öncelikle Tarım Orman Bakanlığı tarafından değerlendirilip bu değerlendirme neticesinde uygun bulunanların savcılığa intikal etmesine yönelik bir düzenleme yapılacağı konusundaki endişeler dile getirildiğinde suçüstü hallerinde savcılıkların resen soruşturma açma yetkisi olacağı belirtildi.
Ancak suçüstü olmayan haller ile ilgili sorular, Adalet Bakanlığı’nın personel sayısının yetersiz olduğu ve iş yükünün çok yoğun olduğu şeklinde açıklamalarla geçiştirildi.
Bunun yanında “sahipli” hayvanın “sahibi” tarafından maruz bırakıldığı şiddet ile ilgili şikayetleri herkesin yapabileceği söylendi. Şikayet şartı ile ilgili olarak, “Kim hangi hayvanla ilgili hangi merciye şikayet edebilecek?”, “Gelen ihbarları kim değerlendirecek?”, “Adli vaka olup olmadığına kim karar verecek?”, “Otopsiyi kim yapacak?” gibi sorular da “bu konular çok detay” denilerek geçiştirildi.
Hayvan deneyleri
Hayvan deneyleri ile ilgili bir düzenlemeden bahsedilmedi. Alternatif yöntemler ve dünyadaki gelişmeler vekiller ile paylaşıldı, fen fakültelerinde hayvan deneyi yapmak istemeyen öğrencilerin etik eğitim haklarının korunması gerektiği belirtildi.
Bakımevi veteriner sayısı
Vekiller, geçici hayvan bakımevlerindeki veteriner sayısının bölgenin insan nüfusuna göre değil de hayvan nüfusuna göre belirlenmesi ile ilgili talebi değerlendireceklerini belirtti.
Evde hayvan sayısı sınırı
Yasaya evde bulunabilecek hayvan sayısı ile ilgili bir madde eklenemeyeceğini, bu olası kısıtlamaya yönelik tepkileri defalarca belirtildikten sonra, vekiller bu konunun yönetmelikle düzenleneceğini söyleyerek yine bu başlığı muğlak bir noktaya çekerek net bir cevap vermedi.
Terk etme
Komisyon raporunda hayvan terk eden kişilere verilecek ceza 10 bin TL olarak belirlenmişti. Yasa teklifinde ise bu miktarın 3 bin TL olarak önerildiğini yeniden dile getirdiler. Vekiller, bu önerilerine gerekçe olarak 10 binTL’nin özellikle kırsal bölgelerde oldukça yüksek bir meblağ olduğu için tahsil kabiliyetinin olmamasını gösterdi. Bu konuda da net bir kanıya varılmadı.
Artırılmış ceza
Hayvanlara bakmakla ve onları korumakla yükümlü olan belediye görevlileri ve Tarım Orman Bakanlığı’na bağlı görevliler hayvana yönelik bir suç işlediklerinde bu durumun nitelikli hal olarak kabul edilmesi ve bu kişilere misli ile ceza verilmesi yönündeki talebi devekillerce de makul bulundu ve değerlendirileceği belirtildi.
Petshop ve üretim çiftliklerinde hayvan satışı
Artık petshoplarda kedi ve köpek satılmayacağını söyleyen vekiller, hayvan “satın almak” isteyenlerin “denetlenen” üretim çiftliklerinden kedi köpek alabileceğini, hayvanları da kataloglardaki fotoğraflardan seçebileceklerini belirtti.
Ek olarak, taleplerden biri olan, sadece kedi ve köpeklerin değil, kuş, kemirgen ve sürüngen gibi egzotik/yabani hayvanların da petshoplarda satılmaması talebine de toplantıda yanıt alınamadı. Bu konuda herhangi bir yasak getirilip getirilmeyeceği, sorulmasına rağmen söylenmedi.
(TP)