Haberin İngilizcesi için tıklayın
2014 ve 2017 arasında çizdiği 11 karikatür nedeniyle şikayet üzerine “Cumhurbaşkanına hakaretten (TCK 299)” yargılanan Evrensel çizeri, karikatürist Sefer Selvi İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada beraat etti.
TIKLAYIN - BİA Medya Gözlem 2020 | Bu medya özgürlüğüne ağzımız açık kaldı!
8 Ocak’taki duruşma sonrasında gerekçeli kararını açıklamayan mahkeme Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 9 ve 10. maddelerinde düzenlenen ifade hürriyetinin sınırlarına atıf yaptı.
Kamu görevlilerinin görevlerini yerine getirirken icra ettikleri eylem ve sözlerine yönelik eleştirilere karşı daha fazla hoşgörü göstermeleri gerektiğini belirten mahkeme, gerekçeli kararında “AİHM, fiil isnadına dayanmayan ve ispat gerektirmeyen değer yargılarından ibaret sözlerin sarsıcı olsa bile eleştiri hakkı ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilebileceğini kabul etmektedir. Ve yine siyasiler, üst düzey bürokratlar ile kamuya mal olmuş kişilerin, diğer insanlara nazaran ağır eleştirilere daha fazla katlanmak zorunda oldukları demokratik toplumlarda geniş bir kabul görmüştür” dedi.
Mahkeme gerekçeli kararında "kırıcı, şoke edici veya rahatsız edici" ifadelerin düşünce özgürlüğü kapsamında olduğunu vurguladı ve demokratik bir toplumun olmazsa olması olarak ifade hürriyetini gösterdi.
"İfade özgürlüğü demokratik toplumun olmazsa olmazı"
Mahkeme kararında “İfade özgürlüğü sadece kabul gören veya zararsız veya kayıtsızlık içeren bilgiler veya fikirler için değil aynı zamanda kırıcı, şok edici veya rahatsız edici olanlar için de geçerlidir. Bunlar demokratik bir toplumun olmazsa olmaz tolerans ve hoşgörüsünün gerekleridir” dedi.
Yargılamaya konu karikatürlerde yer alan ifadelerin mizah içeren siyasi eleştiri mahiyetinde olduğunu belirten mahkeme gerekçeli kararında şu ifadelere yer verdi:
“Karikatürlerde yer alan ifadeler incelendiğinde, bu ifadelerin aynı zamanda mizah içeren siyasi eleştiri mahiyetinde olduğu, ifadelerin katılan açısından rahatsız edici mahiyette olduğu mutlak ise de, aynı zamanda siyasi görevleri de bulunan Türkiye Cumhuriyeti'nin başı olan Cumhurbaşkanı'nın, görevi itibariyle, normal kişilere nazaran, bu eleştirilere daha çok katlanması gerektiği, açıkça sövme veya onur şeref ve saygınlığa saldırı niteliğinde olmayan, bu ifadelerin atılı suçu oluşturmadığı anlaşıldığından, sanığın unsurları oluşmayan atılı suçtan beraatine karar verilmiştir.”
Önderoğlu: 299. madde ve pratiği bir turnusol kağıdı
Kararı bianet’e değerlendiren Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu, Venedik Komisyonu’nun çağrısına uygun olarak Cumhurbaşkanı’na hakareti düzenleyen TCK 299’un kaldırılmasını istedi.
Önderoğlu, Sefer Selvi’nin beraatına ilişkin şöyle konuştu:
“Son iki ayda karikatürist Sefer Selvi, gazeteciler Can Ataklı ve Necla Demir'e ilişkin verilen beraat kararlarının ‘Cumhurbaşkanı'na hakaret’ düzenlemesine kalıcı bir özgürlükçü içtihat katmasını diliyoruz. Ancak davaların sonunun gelmemesi, birçok dosyada savcıların beraat kararlarına itiraz etmeleri, yargıda işlerin kolay olmadığını gösteriyor.
299. madde ve pratiği, bir turnusol kağıdı olarak, çok kolay ümitlenilmemesi gerektiğini bize anlatıyor. Yerimizin Avrupa Birliği'nde olduğunu ileri sürenler, Venedik Komisyonu çağrısına uygun olarak, bu anti-demokratik maddeyi yürürlükten kaldırmak için daha neyi bekliyor?"
(HA)