Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) ve Uluslararası PEN ile birlikte 41 kurum, gazeteci Nedim Türfent’in cezaevinde geçirdiği 1500 güne dikkat çekmek için ortak bir kampanya hazırladı.
Türfent’in serbest bırakılması çağrısını yenileyen ifade özgürlüğü kuruluşları ve basın meslek örgütleri yaptıkları ortak açıklamada “21 Haziran, Nedim’in parmaklıklar ardından geçirdiği tam 1500. gün. Bu 1500 gün boyunca Nedim özgürlüğünden ve mesleği gazeteciliği icra etmekten mahrum bırakıldı. Türkiye bu adaletsizliğe bir son vererek Nedim ve işini yaptığı için tutuklanan tüm diğer gazetecileri derhal serbest bırakmalı” ifadelerine yer verdi.
"İddianame tutukluluğundan 13 ay sonra düzenlendi"
Gazeteci Türfent’in gözaltına alındığı günden bu yana yaşadıkları aktarılan açıklamada şunlar kaydedildi:
“Ağırlıklı olarak Kürtlerin uğradığı baskı ve ayrımcılık üzerine haber yapan Nedim, Nisan 2016’da Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde Özel Hareket Timleri tarafından 40’ın üzerinde Türk ve Kürt işçinin ters kelepçelenerek yere yatırıldığı görüntüleri paylaştıktan kısa süre sonra 12 Mayıs 2016’da gözaltına alındı. Nedim’in kapatılan Dicle Haber Ajansı’nda yayımlanan bu haberinde Özel Hareket Timinin işçilere “Ne yaptı lan size bu devlet… Türk’ün gücünü göreceksiniz…” diye bağırdığı görüntülendi.
“Görüntüler yayımlandıktan hemen sonra, Nedim polisten cenaze fotoğrafları şeklinde ölüm tehditleri aldı. Ardından Nisan ayında bir online taciz kampanyası başlatılarak Nedim’e ölüm tehditleri, hakaretler ve sahte hesaplardan nerede olduğunu soran mesajlar gönderildi.
“Gözaltına alındıktan bir gün sonra, 13 Mayıs 2016’da “terör örgütüne üye olmak” suçu gerekçe gösterilerek tutuklandı. İddianame tutukluluğundan 13 ay sonra düzenlendi, 14 Haziran 2017’de ilk duruşması görüldüğünde Nedim 399 gündür hapisteydi.
"Türkiye gazetecileri tutuklama pratiğini uzun süredir kullanıyor"
“Aleyhine konuşan 20 sanıktan 19’u alınan ilk ifadelerini işkence altında verdiklerini söyleyerek duruşmalarda ifadelerini geri çektiler. Ancak mahkeme bu beyanları hiçe sayarak ilk tanık ifadeleri üzerinden Nedim’i Aralık 2017’de 8 yıl 9 ay hapis cezasına mahkûm etti. Yargılama süresi Türk yargı standartlarına göre hızlıydı ve Nedim’in gerçekleri açığa çıkaran haberciliğini cezalandırma niyetiyle düzmece bir dava süreci yaşandı. Nedim, yargılama sırasındaki pek çok ihlalden biri olan duruşmalara fiziken katılma hakkından da mahrum bırakıldı. 21 Mayıs 2019 tarihinde ise cezası Yargıtay tarafından onandı. Nedim’in Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yaptığı bireysel başvuru ise değerlendirilmeyi bekliyor.
“21 Haziran, Nedim’in parmaklıklar ardından geçirdiği tam 1500. gün. Bu 1500 gün boyunca Nedim özgürlüğünden ve mesleği gazeteciliği icra etmekten mahrum bırakıldı. Türkiye hükümeti yetkilileri, “rahatsız edici” buldukları haberleri cezalandırmak için gazetecileri tutuklama pratiğini uzun süredir kullanıyor. Terörle Mücadele Kanunu kapsamında adil yargılanma hakkını hiçe sayarak yapılan gazeteci yargılamaları ve özellikle Kürt medyasına karşı devam eden baskılar, Türkiye’de Kürt toplumunun sorunlarını haberleştiren gazeteciler için büyük bir caydırıcı etki yaratıyor.
“Türkiye hükümetine bir kez daha bu adaletsizliği durdurması için çağrı yapıyoruz.”
Tripathi: Hiç tutuklanmamalıydı
Uluslararası PEN Tutuklu Yazarlar Komitesi Başkanı Salil Tripathi konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Nedim Türfent en başta hiç tutuklanmamalıydı ancak bugün bu büyük adaletsizliğin gölgesinde parmaklıklar ardındaki 1500. gününe vurgu yapıyoruz. Nedim besbelli bir gazeteci olarak işini yaptığı için tutuklu ve koşulsuz ve ertelenmeden salıverilmeli” dedi.
IPI Direktör Yardımcısı Scott Griffen ise “Nedim Türfent, ‘gazetecilik suçundan’ tam 1500 gündür cezaevinde. Tüm bu süreç boyunca taciz, hedef gösterme, tehdide maruz kaldı ve özgürlüğünden mahrum bırakıldı. Türkiye bu adaletsizliğe bir son vererek Nedim ve işini yaptığı için tutuklanan tüm diğer gazetecileri derhal serbest bırakmalı” diye konuştu.
Ok: Nedim'in hikâyesi Türkiye'deki Kürt gazetecilerin hikâyesidir
MLSA Eş Direktörü ve Nedim Türfent’in savunmanlığını üstlenen avukat Veysel Ok ise konuşmasında şunları kaydetti:
“Nedim Türfent, Kürt toplumunun uğradığı baskıyı haberleştirdiği ve bunu görünür kıldığı için işkence edilerek gözaltına alındı ve tutuklandı. Onlarca tanık, baskı ile aleyhinde ifade verdi. Bu tanıklar, duruşmalarda işkence altında ifadelerini verdiklerini ifade ettiler fakat mahkeme buna rağmen tanıkların işkence altında verdiği ifadeleri dikkate alarak Nedim’e 8 yıl 9 ay yıl ceza verdi. Nedim, yaptığı haber nedeniyle ödüllendirilmesi gerekirken 1500 gündür cezaevinde tutuluyor. Bizim AİHM’e çağrımız, Nedim’in davasını öncelikli şekilde incelenmesi ve hak ihlali kararı verilmesi yönünde. Türkiye hükümetinin ise bu haksızlığı, hukuksuzluğu derhal ortadan kaldırılmasını istiyoruz. Nedim’in hikâyesi Türkiye’deki Kürt gazetecilerin hikâyesidir. Bu anlamda Türkiye’deki Kürt gazeteciler için çok geniş bir dayanışmanın örülmesini bekliyoruz."
Kampanyada imzası bulunan kuruluşlar şöyle:Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA), Uluslararası PEN, Article 19, Articolo 21, Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi (ECPMF), Basın Araştırmaları Derneği / Press In Arrest, Danish PEN, DİSK Basın-İş, English PEN, Freedom House, French PEN, Georgia PEN, German PEN, Icelandic PEN, Independent Chinese PEN Centre, Index on Censorship, Kurdish PEN, Lithuanian PEN, Moscow PEN, New Zealand Society of Authors Te Puni Kaituhi o Aotearoa (PEN NZ) Inc, Norwegian PEN, PEN America, PEN Belgium/Flanders, PEN Center for German Language Writers Abroad, PEN Eritrea, PEN Netherlands, PEN Nicaragua, PEN Québec, PEN Suisse Romand, PEN Turkey, PEN Ukraine, Punto24 Bağımsız Gazetecilik Derneği (P24), Romanian PEN, San Miguel de Allende PEN, Scottish PEN, South East Europe Media Organisation (SEEMO), St Petersburg PEN, Swedish PEN, Swiss-German PEN, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Uganda PEN, Wales PEN Cymru, Yaşam Bellek Özgürlük Derneği |
(HA)