Fotoğraf: Serra Akcan / csgorselarsiv.org
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Ağrı'da 10 yaşındaki çocuğu istismar eden Nizamettin Ş.'nin tutuklu olarak yargılandığı davanın karar duruşması bugün Ağrı Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Sanık Nizamettin Ş. hiçbir indirim hükmü uygulanmaksızın toplam 11 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Davayı takip eden Önce Kadınlar ve Çocuklar Derneği ise yaptığı açıklamada "Bu ceza yetmez, eylemin 'istismarın sarkıntılık düzeyinde' kaldığı değerlendirilmesine itiraz edeceğiz" dedi.
Davayı Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği adına Avukat Nilda Baltalı ve Avukat Hande Gündoğdu takip ediyor.
Nilda Baltalı, mahkemede eylemin cinsel istismar olduğunu ve sarkıntılık boyutunu aştığını söylediklerini belirtti:
"Olay sarkıntılık boyutunu aşıyor"
"Sarkıntılık olması için ani ve kesintili sürelerle olması gerekiyor. Fakat burada öyle bir istismar yok. Sarkıntılık boyutunu aşıyor eylem. Çocuğun elbiselerini çıkarmaya çalışmış, çocuk bunları ağlayarak anlattı. Bir de sanığın kötü niyetli olduğu birçok olay var. Defalarca ifadesini değiştirdi. Tanıklara para verilip susturulmuş, baskı uygulanmış. Bunları anlattık. Mahkeme başkanı o tanıkları biraz zorlayınca konuşmaya başladılar."
"Sanık Ağrı'daki nüfuzunu kullanmaya çalışıyor. AKP'li olması, belediye başkanıyla çok yakın olması ve zengin olması gibi... Avukatları da zaten 'Ağrı'nın sayılı ailelerinden biridir' diyerek savunmalarını yaptı. Bize ve aileye 'HDP'li' diyerek bunu suçmuş gibi gösterdi. Tanıklar da bizim leyhimizde konuşmaya başlayınca, onlara da HDP'li dediler. Biz ailenin kime oy verdiğini bile konuşmadık, bilmeyiz. Konu zaten bu değil, çocuk istismarı. Karşı tarafın avukatları konuyu politik hale getirdiğimizi söylediler. Evet, politik ama başka bir perspektiften politik bu konu."
Ağrı'da bu tarz çocuk istismarı dosyalarının kapatıldığını ifade eden avukat Baltalı, İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilme kararı sonrasına denk gelen bu duruşmayı şöyle değerlendirdi:
"Karar, bu davaları hafife alma durumu yarattı"
"Bu karar yargıyı ne kadar etkiler o ortaya çıkacak bundan sonra. Buradaki heyet, normale göre daha iyi kararlar veren bir heyetti, ancak bu fesih kararının biraz onları yumuşattığını gözlemledik. İstanbul Sözleşmesi kararı, bu olayları hafife alma durumu yarattı.
"Bugün karşı tarafın avukatları da çok saldırgandı mesela. Daha önce böyle değildi. Güç alıp müvekkillerinin AKP'li olduğunu söylediler. Biz de bunu söylüyorduk zaten, AKP'ye sırtını dayamış, nüfuzunu kullanıyor diyorduk. Bunu da bugünkü duruşmada 'müvekkilimiz AKP'lidir' diyerek itiraf ettiler. Çocuk istismarı davasında bile avukat müvekkilinin AKP'li olmasını sokuşturuyor araya yani.
"Artık bunlar normalleşti demek ki. İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırıldığı bir ortamda çocukları istismar edip AKP'ye sırtını dayamak yeterli oluyor. İstismar savunucularına da kadın katillerinin avukatlarına da gün doğru.
Cezaya itiraz edeceklerini söyleyen Baltalı şöyle noktaladı sözlerini:
"İstediğimiz bir ceza değil. Bizim itirazımız şu yönde olacak. Bu 10 yıldan az olmayacak istismar suçunu teşkil ediyor. Hürriyetinden yoksun kılınma ise çocuk ve cinsel amaçlı olduğu için ayrıca itiraz edeceğiz. Cezanın 20 yıldan fazla olması gerekiyor.
"Biz 15 yıldan aşağı beklemiyorduk. Savcılık mütalaası tamamen bizim savunmalarımızın aynısı. Savcılık mütalaasıyla bire bir oldu görüşümüz. Mahkeme Başkanı ve bir üye 'sarkıntılık' dedi. Diğer üye bizim gibi düşündüğünü söyledi ve muhalefet şerhi koydu."
(AÖ)