Haberin İngilizcesi için tıklayın
İzmir Şakran Cezaevi kampusundaki hastanede, ölüm orucunun 254. Gününden itibaren işkenceye maruz kaldığını ve zorla müdahale edildiğini avukatına anlatan Mustafa Koçak’la görüşmek ve durumuna dikkat çekmek üzere hak örgütleri ve İzmir Barosu harekete geçti.
TIKLAYIN - Avukat Çakır: Koçak’a İşkenceyle Müdahale Edildi
İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel bianet’e yaptığı açıklamada, Koçak’la görüşüp yaşananları dinlemek üzere bar olarak görevlendirme yaptıklarını, halen yüz yüze görüşebilmek için çaba harcadıklarını belirtti.
Bugün İzmir’de Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) de bir basın açıklaması düzenleyecek.
TİHV Başkanı, Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı da yine bianet’e yaptığı açıklamada, işkence iddialarını dinlediklerini, hele ki hekimlerin böyle bir uygulamada yer almasının kabul edilemez olduğunu belirtti.
“Muhatabının izni dışında tedavi uygulanamaz”
Şebnem Korur Fincancı, “Zaten zorla müdahale ciddi bir işkence uygulaması, gerçekten tedaviyi reddeden bir insanda ruhsal açıdan ciddi zorlanmaya yol açar” diye konuştu:
“Üzerine bir de zorla, bağlanarak serum takıldığını anlatıyor avukatına. Hekimlerin böyle bir uygulamaya girmiş olmaları kabul edilemez. Onlar açısından hem etik ihlal hem de biyo-tıp sözleşmesini* ihlal etmek demek. Hiçkimseye, muhatabının izni dışında tedavi uygulanamaz.”
Prof. Dr. Korur Fincancı, Koçak’ın acilen bağımsız ve kendi izin verdiği hekimlerce kapsamlı bir muayeneden geçirilmesi ve işkence iddialarına dair etkin bir soruşturma yapılması gerektiğini ifade etti.”
“Daha da önemlisi ölüm orucundaki insanların taleplerine kulak verilip yetkililerce, açlık grevlerinin sonlandırılacağı koşulların oluşturulması gerekiyor.” (AS)
* Biyoloji Ve Tıbbın Uygulanması Bakımından İnsan Hakları Ve İnsan Haysiyetinin Korunması Sözleşmesi, Madde 5: “Sağlık alanında herhangi bir müdahale, ilgili kişinin bu müdahaleye özgürce ve bilgilendirilmiş bir şekilde muvafakat etmesinden sonra yapılabilir.”