Haberin İngilizcesi için tıklayın
“Adım Mustafa Koçak, 28 yaşındayım. Tutuklanana kadar İstanbul, Esenyurt’ta ailemle birlikte yaşıyordum. Yoksul bir ailenin dört çocuğundan biri olarak çocukluğum ve gençliğim aileme katkı sunmak için manav çıraklığından seyyar kahvaltı tezgahtarlığına kadar çeşitli işlerde çalışmakla geçti. Bu hayatım, 23 Eylül 2017’de gözaltına alınmamla değişti.”
Koçak, İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesince 11 Temmuz’da verilen kararla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edildi.
Adil yargılanma hakkı talebiyle 3 Temmuz’da başladığı açlık grevinin bugün 55. gününde.
İzmir, Şakran 2 Nolu T Tipi Cezaevinde bulunan Koçak’ın avukatı Ezgi Çakır bianet’e yaptığı açıklamada, “Mektupları dışarıya propaganda olacak diye gönderilmiyor, ona yazılan mektuplar da moral olacak diye verilmiyor” dedi.
Çakır, “Henüz kararı kesinleşmemesine rağmen, hapishanede Koçak’a ağırlaştırılmış müebbet hükümleri uygulanmaya çalışılıyor” diye konuştu. Dosya istinaf mahkemesinde.
Örgüte silah temin etmekle suçlanan Koçak, Anayasayı ihlal suçundan mahkum edildi.
Hakkında mahkemece verilen kararda, suçu işlediği sonucuna “vicdani kanaatle ulaşıldığı” ifade ediliyor:
“…Sanığın üzerine atılı ‘Cebir ve Şiddet Kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Öngördüğü Düzeni Ortadan Kaldırmaya veya Bu Düzen Yerine Başka Bir Düzen Getirmeye Veya Bu Düzenin Fiilen Uygulanmasını Önlemeye Teşebbüs’ suçunu işlediği vicdani kanısına mahkememizce yapılan yargılama sonucunda ulaşılmıştır.”
“Parmak izi, kamera kaydı bulunmuyor”
Dosyada mahkumiyet gerekçesi olarak tanık ve gizli tanık beyanları bulunuyor.
Tanıklardan B.E. ifadesinde, “köftecide yemek yiyip sohbet ederken, örgütün eylemlerini ve stratejilerini konuştuğumuz esnada kendisi (Mustafa Koçak) silahı kendisinin temin ettiğini bizzat söyledi” diyor.
Diğer tanık C.Y. ise tahliye olduktan sonra yurtdışına çıkarak Koçak hakkındaki ifadesinin doğru olmadığını, tehdit altında bu ifadeyi imzaladığını anlattı.
Ancak avukat Çakır, Koçak’ın bu minvaldeki tanık beyanlarına dayanılarak mahkum edildiğini söyledi ve ekledi:
“Silahın üzerinde yapılmış kriminal inceleme, kamera kayıtları ve yine dosyada bulunan telefon kayıtlarında, yani sanıklar hakkında kuşku uyandırabilecek tüm objektif deliller açısından hiçbir aleyhe durum yok. Ne parmak izi ne bir telefon kaydı ne de bir kamera kaydı bulunuyor.”
“Aksi halde bir daha gün yüzü göremezsin”
Mustafa Koçak, gözaltında kaldığı 12 günle ilgili de avukatıyla ilettiği mektubunda şunları yazdı:
“Mecidiyeköy’de sokak ortasından gözaltına alındım, Vatan Caddesindeki İstanbul Emniyet Müdürlüğüne götürüldüm. Burada önüme bir ifade koydular, ‘Buna uygun olacak şekilde ifadeni ver, çık git. Aksi halde seni tutuklatırız, bir daha gün yüzü göremezsin. Sen bize yardımcı ol, biz de sana yardımcı oluruz, rahat yaşarsın’ dediler.
“Bunu kabul etmediğim için psikolojik ve fiziki işkenceye maruz kaldım. Aralıksız sürdürdükleri kaba dayak yaptıklarının en ‘masumuydu’. Kollarımdan ters kelepçeyle askıya aldılar, üzerimdeki elbiseleri çıkardılar, başıma çuval geçirdiler, onun üzerine de teneke. Onlarca dakika başımda teneke çaldılar. Bana, anneme, babama, ablama etmedik küfür bırakmadılar. Hamile ablama tecavüz etmekle tehdit ettiler. Bu işkenceler 12 gün sürdü, 4 Ekim 2017’de tutuklandım.” (AS)