Fotoğraf: Anadolu Ajansı (Arşiv)
25 Kasım'da bir Türkiye vatandaşının anlatımlarını okuduğunuzda Türkiyelilerin Moldova’ya girişinin yasak olduğunu da öğrenmiş olacaksınız.
Bu vatandaşla Moldova’dan sınır dışı edildikten 2 gün sonra görüştüm. Türkiye vatandaşları, "Moldova’ya gitmek için koy cebine Türkiye kimliğini ya da pasaportunu elini kolunu sallayarak git ve orada üç ay kal" diye biliyorlar.
Şimdi gelelim bunun böyle olmadığını anlatan yurttaşın sözlerine. Yurttaş daha önce uzun yıllar Ukrayna’da yaşamış. Ukrayna’da kurduğu özel ilişkilerini sürdürmek için, savaştan 9 ay sonra yeniden Ukrayna’ya gelmek istiyor ve onun için de Moldova yolunu seçiyor.
Tercüman yok
Moldova’ya geldiğinde, pasaport görevlilerinin buraya giremezsiniz tavrıyla karşılaşıyor. Sadece kendisi değil 2 uçaktan 25 -30 Türkiyeli aynı muameleyi görüyor ve uzun tartışmalar sonunda hepsi sınır dışı ediliyor.
Pasaport kontrol noktasında dönen dolaplara ilişkinde şöyle şeyler anlattı:
“Geri göndermek için imzaladıkları belge sırasında, özellikle hiçbir şekilde tercüman getirmiyorlar.Karşılarında biraz Rusça bilen birisini rastladılar mı da belgenin üzerindeki uçak işaretini özellikle kapatıp , her şey yolunda, bu belgeyi imzalayın diyorlar..."
Devam ediyor:
“Kanıtlanabilir çok basit bir şeyle karşılaştık Türkiye ve Ukrayna da ki gibi Moldova pasaport kontrollerinde kameralı sisteme geçmemişler ve memurlar istedikleri zaman bulundukları kabinden çıkıp kontrol ettikleri kişiye valizinizi almaya gidelim sözleriyle, sıradan çıkartıp başka bir noktaya götürüyor ama götürdükleri o kişi, bekleme noktasına geri dönmüyor ya da Deport ettikleri kişileri beklettikleri yere de getirmiyorlar, büyük bir ihtimalle gayri resmi şekilde para istediklerini söylüyor ya da ima ediyorlar rüşvetlerini alıp pasaportlarını eline verip gönderiyorlar."
Yani rüşvetini veren düdüğü çalıyor. Bu durumu Moldova TürkiyeCumhuriyeti Konsolosluğu personeli de söylüyor, "sürekli bu yönde şikâyeti alıyoruz, kimin içeri alınıp alınmayacağını onlar karar verdiği için biz bir şey yapamıyoruz" diyorlar.
Moldova Türkiye Elçiliğinin bu durumu bildiğini ve eli kolu bağlı bir şekilde hiçbir şekilde yardım edemediğini de ekliyor.
Peki bu durum neden yaşanıyor diye sorduğumda vatandaşın yorumu şöyle: Buradan Ukrayna’ya giden Türkiyelilerin oradaki savaşta Ukrayna tarafında Ukraynalılara yardım edeceklerini ya da savaşa katılacaklarını düşündüklerini görevlilerle konuşmalardan anladığını belirtiyor.
"Bunun özellikle Moldova üzerindeki Rus baskısından dolayı Moldovalı yetkililerin bu durumlara özellikle ses çıkarmadıklarını" ekliyor.
Son olarak "Geri gönderirken size bir gerekçe gösterdiler mi?" diye soruyorum. Cevabı aynen şöyle: “Her şey yolunda deyip imzalattıkları belgenin, bize bir kopyasını vermiyorlar, belge tek sayfa, imzalatıp alıp götürüyorlar. Benim gibi imzalayanlar neyi imzaladıklarını da bilmiyor. Dolayısıyla itiraz hakkını da böylece elimizden alıyorlar”
Ayrıca bir yıl öncesinde yine pasaport noktasında şahit olduğu bir olayı anlatıyor. Hayretler içinde dinlediğim olay da şu: “Ukrayna girişinde elinde Türkiye pasaportu olan epey bir insan vardı. Onları pasaport görevlileri sorguladı. Garip bir şekilde onlarla iletişim kuramadılar.
"Onlara 'hangi dili biliyorsunuz?' diye soruyorlarbazılarından hiç ses çıkmıyor. Elinde Türkiye kimliği var ama adam Türkçe bilmiyor. Rusça ya da İngilizce de bilmiyor. İnsanlar çıldırdı. Tekme tokat girdiler ve onları geri Türkiye’ye gönderdiler.”
Türkçe bilmeyen ama elinde Türkiye vatandaş kimliği olan bu insanlardan, gerçekten Türkiyeiye'de ne kadar insan var ben de merak ettim doğrusu.
Türkiyeiye’nin içine itildiği gerçek resmi mi görmek istiyorsunuz, buyurun pasaport noktalarında yaşayan bu vatandaşın anlatımlarını okuyun ya da dinleyin. Başka ne yazabilir ya da söyleyebilirim. Hani derlerle ya, "sözün bittiği yer diye" benim de aklıma bu sözlerden başka bir şey gelmiyor.
(İD/EMK)