Diyarbakır’a 1500 km uzakta İstanbul Bakırköy’de Ermeni Patrikhanesinin karşısındaki Meryemana Ermeni Kilisesi’nin salonunda buruk bir ödül töreni akşamındayız…
2015 yılının baharında ödüle layık görülen ve ilk töreni 11 Haziran 2015’te Oslo’da gerçekleştirilen programın ikinci etabı Diyarbakır’da kadim suriçindeki Surp Giragos Ermeni Kilisesi’nde yapılması arzulanırken; suriçinin sekiz aydır yaşadığı felaket nedeniyle İstanbul’a alınmıştı. Sırasıyla ödül töreni nedeniyle kürsüye çıkanlar bu hüzünkâr ve mekânından uzakta gerçekleştirilen ödül töreninin sıkıntısını yaşıyordu. Ama bir başka yanıyla da tez zamanda tekrar Surp Giragos dâhil suriçinin tüm mekânlarının yeniden hayatiyet bulacağı günlerin özlemini duyarak tabii…
TIKLAYIN - AMİDALI SURP GİRAGOS'UN ÇANI!
İnsan ister istemez eskiye gideduruyor…
Yıl 2002 olmalı. Beş insan boyundaki bazalt sütunların yarı boyuna kadar orta avlusu toprak ve moloz yığılı alandan tam kırk günlük uğraşı sonucunda 742 römork atık temizlenmişti. Diyarbakır'ın kadim mekânlarından Surp Giragos Ermeni Kilisesi, sahipleri gitti gideli kilisenin adeta herşeyi; bekçisi, sahibi, son Ermenisi Anto Usta'ya (Antranik Zor) kalmıştı. Soranlara, "Gittiler İşte, hepsi gitti. Bir tek ben kaldım geriye. Sahibi de bekçisi de benim bu kilisenin" diyordu.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin çabası ile temizlemiştik molozları, o kadar. Kilisede cemaat namına kimse kalmamıştı. Şimdilerde, onbeş yıl sonra “iş” ortaya çıktıktan sonra görünenlerin hiç biri o yıllarda ortada yoktu. Kolay değildi tabi! Yüzyılın insan tekinin üzerine sinen korkusu, ürkekliği haklı bir gerekçeydi. Kültür ve tabiat varlıklarına röleve ve restorasyon projesi sunulmuş onaydan geçmişti. Ama devasa bir işti, para, kaynak, insan, emek lazımdı. Ve ortada hiçbir şey yoktu.
Zaman en iyi ilaçtır derler ya! Aynen öyle. Büyükşehir Belediyesi yüzde otuz katılım payı ile paydaş oldu. Ermeni Patrikhanesi, Surp Giragos Vakfı, Diyarbakır Büyükşehir ve Sur belediyelerinin paydaşlığında üç yıllık bir çalışmayla Ermeni dünyasının en büyük kilisesi olan Surp Giragos Ermeni Kilisesi kurtarıldı.
Avrupa Komisyonu bu çabayı takdir etti, Avrupa’nın kültürel miras alanında en prestijli ödülü olan ve 263 başvuru arasından Europa Nostra 2015 Büyük Ödülü olarak Türkiye’den ödül almaya hak kazanan tek projesi Diyarbakır Surp Giragos Ermeni Kilisesini layık bulmuştu. Avrupa Birliği Kültürel Miras Ödülü; “Koruma, Araştırma ve Sayısallaştırma, Özel Hizmet ve Öğretimle Farkındalık Yaratma” başlıklarında olmak üzere dört dalda veriliyor.
Ödül komitesi Surp Giragos’a ödül verme gerekçesini; kilisenin restorasyonunda “yerel yönetim bölge halkı ve Ermeni toplumunun ortaklaşa katkısını” önemli bularak dayanak noktasını şöyle şekillendirmiş. “Bölgede Ermenilerin ana kilisesinin cemaatinin buradan gitmesinden sonra restore edilmesi için harcanan çaba, kent ve kentliler için önemli bir uzlaştırma hareketi olmuştur. Proje, çatı, çan kulesi ve iç döşeme malzemeleri başta olmak üzere, kayıp elemanlarının yeniden inşa edilmesi için eski belgeler üzerinde yapılan geniş bir araştırma sonucunda geliştirilmiştir. Ermeni Cemaati’nin eserin restorasyona katılımı da yöre halkı arasında barış ve toplumsal bütünleşmenin gelişmesinde çok büyük bir katkı sağlamıştır ve tüm dünyadan Ermeni ziyaretçileri buraya çekmektedir.”
Surp Giragos Kilisesi, yasaklı mahalleler içinde yer alıyor. Ne haldedir çok net bilmiyoruz. Gelen bilgilere göre dış duvarları yıkılmış. Kapı ve pencerelerinde tahribatlar var diye duyumlar geliyor. Tıpkı Kurşunlu Camii, Dört Ayaklı Minare ve Paşa Hamamı gibi…
Taş binlerce yıl yaşadıkça, ona değer vereni yaşatır. Şimdi elde Surp Giragos’a uzakta verilen ödülün plaketi çivileri ile birlikte duruyor. Umuyor ve diliyorum ki; tez zamanda o plaket hak ettiği duvarına çakılır… (ŞD/YY)