2011 yılı Türkiye' de hızlı gelişmelerin yaşandığı bir yıl olmaya adaydı ve aradan geçen süreye bakıldığında da bu tespitin doğruluğu açığa çıkıyor.
Kürt halkının önlenemez özgürlük yürüyüşü büyüdükçe Türkiye'yi sarsıyor ve demokratik dinamiklerini açığa çıkararak gelişimini sağlıyor.
Kürt halkının Newroz kitleselliği ve sonrasında geliştirdiği sivil itaatsizlik süreci Türkiyeli devrimci -demokratik güçler açısından da olumlu bir etki yapıyor ve moral gücü durumuna giriyor.
Bu koşullarla girilen 1 Mayıs her zamankinden daha güçlü olmaya adaydır. Devrimci ve kitlesel 1 Mayıs zemini her zamankinden daha güçlüdür. Türkiye' de sınıf hareketi uzun süredir yaşadığı krizi aşma noktasında belirli bir ivme içerisindedir.
Geçen yılki Tekel direniş, Novamed vb direnişlerin oluşturduğu sınıf dinamizmi, İzmir'deki direnişlerle sürüyor.Direnişlerin yarattığı moral gücün itici etkisi 1 Mayısı olumlu bir rotaya soktu.
Bunun yanında Türkiye' de sınıf ve emek hareketi açısından en büyük problem olan sendikal bürokrasi ve sarı sendikacılıkta giderek teşhir olmuş durumdadır. Emekçilerin, proleterlerin alanlarda, fabrikalarda ki kazanımlarını masa başında pazarlayanlar, kendine siyasal ikbal avcılığına dönüştüren sendikal tüccarlar giderek teşhir olmaktadır.
Sendikal ve örgütlenme haklarda gasp edilmelerin, özelleştirmelerin arttığı bir dönemde emekçilerin sınıf bilinci ile kuşanarak kendini ortaya koyması önemli bir kazanımdır. Sınıfsal kazanımları geliştirmek önemlidir ve büyütmek gerekiyor.
1 Mayıs alanlarında buluşacak olan emekçilerin hareket kabiliyetleri henüz istenilen noktaya varmamıştır. Eksiklikler, yetmezlikler mevcuttur.
Bu yıl 1 Mayıs'a hazırlanırken sınıf adına hareket eden öncülerin ve başta da Emek Demokrasi ve Özgürlük Blokunun önemli görevlerinden biri de Türkiye'nin iki temel dinamiği olan Demokratik Kürt Hareketi ve Türkiyeli emekçileri ortak payda da buluşturmak olmalıdır.
Elbette hiçbir şey yok demiyoruz ama Türkiyeli emekçiler şovenizmin etkisiyle, Kürt sorunu ve savaş gerçekliğini yeterince idrak edebilmiş değildir. Egemenlerin yarattığı milliyetçi- muhafazakâr çizginin etkisiyle şovenizm bataklığına çekilmiş işçiler ve emekçilerin büyük çoğunluğu bu uğursuz politikanın etkisi altındadır.
Savaş bütçesinin kendi emeklerinden, alınterinden çalındığını bilmeyen emekçilerin Kürt hareketini anlamaktan uzak duruşu aşılması gereken ciddi bir sıkıntıdır.
Öncü güçlerin zayıflığı ve Türkiye' deki sendikal gericiliğin müdahaleleri ile oynaması gereken rolü oynamayan Türkiyeli emekçiler, çıkarının ezilen Kürt emekçilerinin haklı ve meşru mücadelesi ile olduğunu bilince çıkarmalıdır.
Karamsar olmamakla beraber gerçeklerin altını da çizmek gerekiyor. Çözümün en önemli ayağı sorunun doğru tespitidir.
Bu anlamda Türkiyeli emek güçlerinin bu yetersizliğini aşmak teorik olduğu kadar pratik bir görevdir aynı zamanda. Newroz alanlarında bu yıl Türkiyeli emekçileri daha fazla görmek elbette sevindiricidir ama sendikal bürokrasinin bu yılda Newroz da görünmek istemeyişi aslında sorunun nerden kaynaklı olduğunun bir yönünü gösteriyor.
1 Mayısa gidilirken vurgulanması gereken bir yetersizlikte Demokratik Kürt Hareketinin 1 Mayısa hak ettiği önemi göstermemesidir. Özgürlük hareketi teorik ve pratik anlamda emek eksenli bir harekettir.
Özgürlük hareketinin sınıfsal karakterine rağmen legal Kürt hareketi bu sınıfsal yönü fazla öne çıkaramamıştır, söylemde önemsenmesine rağmen pratik teorinin yansıması olmamıştır.
Türkiyelileşmenin ve Türkiye'nin önemli bir dinamiği olan emekçilerle buluşmak daha fazla pratik sorumluluk üstlenmekle mümkündür.
Türkiye toplumunun en yoksul ve ezilen kesimini oluşturan Kürtler, bu karakterlerini Newroz'da olduğu gibi alanlara taşımalıdır. Newroz'da ulusal karakterini gösterdiği gibi, 1 mayısta sınıfsal karakterini göstermelidir.
Demokratik Kürt Hareketi geçen yıl olduğu gibi bu senede Kürt coğrafyasında 1 Mayısı alanlarda yaygınlaştırarak ve kitleselleştirerek kutlamalıdır. Seçim sürecinde Türkiyeli emekçilere alanlardan güçlü bir mesaj verilmelidir. Alanlarda verilecek bu mesaj oluşturulan Emek Demokrasi ve Özgürlük Blokunun birlik ruhunun pratikte sınanması olacaktır.
Türkiye'nin demokratikleşme ve özgürleşme sürecinde Demokratik Kürt Hareketi ve Türkiyeli emekçilerin buluşması önemli ve gereklidir. Bu buluşma herkesin çıkarına olandır. Dolaysıyla Newroz alanlarında yakalanan birliktelik 1 Mayıs alanlarında pekiştirilmeli, güçlendirilmelidir. (ED/BB)