Bazı olaylara inanmak çok zordur.
Mesela 2011 yılında, Türkiye gibi bir ülkede, Fatma Şahin gibi kadın örgütlerinin bile kısmi desteğini alabilmiş bir Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı'nın yönetimindeki internet sitesinde; basbayağı ülkenin Bakanlığının resmi internet sitesinde, yurttaşları eğitmek için koyulan Kurum Yayınları'nın içinde kadına yönelik şiddetin gündelik nedenlerinin açıklamasını bulmak inanılmazdır:
"Baba akşam eve gelmiştir. Evde yemek hazır değildir. Anne yemek yapması gerektiği halde yapmamıştır (...) Büyük şehirlerde bir de trafik karmaşasından kurtulup eve gelebilmek hakikaten meseledir. Hâl böyle olunca aile reisinin eve geldiği zaman kızmaya en müsait olduğu zamandır. Neden? Çünkü yorgunluk vardır, açlık vardır, günün gerginliği vardır..."
www.aile.gov.tr adresine girip, Kurum Yayınları bölümüne bakın. Eğitim kitapçığının adı: "Sorunlu Aileler"
Yazarı T.C. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumunda iki yıl Yüksek İhtisas Kurul Üyeliği yapmış olan Prof. Dr. Kemal Çakmaklı.
1997 tarihli kitabın önsözünü, dönemin Refahyol Hükümeti'nin Devlet Bakanı Işılay Saygın yazmış.
27. sayfadaki "Dayak" bölümünde "Unutmamak lazımdır ki dayak olayı sebepsiz ortaya çıkmaz" deniyor.
"Kliniğimize yapılan başvurular göstermiştir ki eşlerden birinin gergin, sinirli anında karşısındaki genellikle anlayışla sevgiyle cevap vermemektedir (...) Gerçi sebep ne olursa olsun yine de hatadır. En doğrusu, böyle bir ortam hazırlanmaması için tedbir almaktır."
Lütfen şu tabloya bir göz atın: Şiddet, taciz ve tecavüz çetelesi. Türkiye Cumhuriyeti'nin kadından sorumlu olan tek bakanlığı, bianet'in tuttuğu şiddet çetelesindeki olayların devletçe nedenlerini kendi sitesinde veriyor.
Taraf, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na bağlı Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün internet sitesindeki yayınların içeriğini anlamak için yeterli bir özet sunmuş:
26. sayfadaki "Aldatma" bölümünde,
"Eşin ilgisizliği uzun süre devam edip, çeşitli uyarılara rağmen ilgisizlik önlenemeyince, uyarı yapan, eşini ikinci plana itmek zorunda kalmıştır" deniyor.
Çalışan Annenin Kılavuzu adlı kitapta, kadının asli görevinin ev hanımlığı olduğunu hala hatırlamak zorunda olduğunu öğreniyorsunuz.
"Anne çalıştığı gerçeğinin yanında asıl görevinin ev hanımlığı olduğunu her zaman hatırlamalıdır. Bir annenin birinci görevi kocasına eş, çocuğuna anne, yuvasına hanımefendi olmasıdır."
Çalışan bir annenin başına neler gelebileceği örneklerle anlatılıyor.
Mesela çalışan bir anne, "kaliteli bakıcı" bulamıyor ve sonunda çocuğuna tecavüz ediliyor.
Başka bir çalışan anne yorgunluktan dikkatini toplayamıyor ocağa koyduğu yemeği küçük çocuğunun üzerine döküyor. Çocuğun kolu bedenine yapışıyor ve sonra da böbrek hastası oluyor.
Kadının Sağlık Kılavuzu, "lezbiyenlik hastalığının" nedenlerini açıklıyor.
"Kaba ve egoist erkeklerle küçük yaşta evlendirilen çocuk annelerde en önemli cinsel problem lezbiyenliktir. Bu durum düşünceleri düzeltilince normale dönebilir."
Hayatımıza dair bilgiler, 2005'te Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) döneminde yayımlanan Aile Rehberi'nde devam ediyor.
"Aileleri tehdit eden bir unsur da daha çok kadınlar arasında görülen çevreye özenme taklit ve moda tutkusu olabilmektedir."
Bu yayınlar, muhtemelen kısa süre içinde siteden kaldırılacaktır.
Ancak devlet tarafından şiddet ve ayrımcılığın meşruiyeti konusunda eğitilen bir toplumun zihnindekiler bir tıkla kaldırılamıyor. Bu sorumsuzluğun bedelini gündelik hayatta sokağa çıkmaya korkan kadınlar, mor gözler, bıçaklanmış sırtlar, dışlanan lezbiyenlerle birlikte ödemeye devam ediyoruz.
Bakanlığı "Ne zaman kaldıracaksınız?" diye aradığımda, "Bu tür cinsiyetçi yaklaşımların taranmasıyla ilgili bir çalışma yapılıyor" dediler.
Ayrıca, "Bu bakanlıkla birlikte kadın konusuna bakışta önemli değişiklikler olduğu açık. Bu tespitlerle birlikte yeni bir düzenlenme için çalışıyor" diye de eklediler.
Üzücü olan, Taraf'ın haberini okuduğumda, inanmak istemeyip Bakanlığın kitaplarında yazan her satırı tek tek kontrol etmeme sebep olan şaşkınlığı, Bakanlık çalışanlarının kendi başlarına hissetmiyor olması.
Bu basit refleks, bu kadar açık bir durumda dahi oluşmadıysa, Taraf telefonlarına bir cevap alamadıysa, bugün bu kitaplara hala ulaşılabiliyorsa, kadına dair mücadele konusunda devlet tarafından bir küçük adım dahi atılmamış demektir.
Not: Yazıyı bianet'te yayınladıktan sonra Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'ndan, Bakan Fatma Şahin'in konuyla ilgili bir açıklama yaptığı ve kitapçıkların kısa sürede siteden kaldırılıp arşive koyulacağı bilgisinin verildiği bir telefon aldık. Fatma Şahin, Antalya'da yaptığı açıklamada şöyle demiş: "Erkeklerdeki ataerkil, geleneksel bakış açısını değiştirmemiz lazım. Bunun için büyük bir mücadele ve dönüşüm gerekiyor. Temel eğitimde, sosyal bilgilerde babayı gazete okutup anneyi mutfakta tutan bir eğitim sistemi devam ettiği sürece bunlar çözülemez. İşte bu yüzden Talim Terbiye Kurulu'nda 'Toplumsal Cinsiyet Komisyonu' oluşturuldu. Bütün kitaplara bakılıyor."
Bakanlığın ulaşılabilir olması ve olumsuzluklara hızlı bir şekilde müdahale etmesi umut verici. (IC)