Bu hafta internette, "Liselerde Etek Yasağı" başlıklı bir haber okuduktan sonra, ilköğretim ve lise hayatım boyunca yaşadığım, gözlemlediğim olaylar gözümde yeniden canlandı. Haber kısaca, İstanbul'da bazı liselerde kız öğrencilerin okula kısa etekle alınmamaları üzerineydi. Kızların diz üstü etekleri kısa bulunuyordu ve okul müdürleri tarafından istenmiyordu.
Bir kız öğrenci, okul müdürünün, "Kısa etek giyen kız öğrenciler yol kenarında iş bekleyen kadınlara benziyor" dediğini ifade ediyordu.Haber yeni yeni yükselişte olan bir durummuş gibi verilmekle birlikte,bu benim okula başladığım ilk günden beri pek çok arkadaşımın da farkında olduğu, bazılarının da farkında olmadan yaşadığı bir durumdu.
Kızların etek boyları okul gündeminin her zaman ana maddesidir. Her sabah sıraya dizilerek içeri alınan öğrencilerin belleri açılarak eteklerin kıvrılıp kıvrılmadığı kontrol edilir.Eğer eteğin beli kıvrıldıysa indirtilir, etek zaten kısaysa bin bir uyarı ve bağırtıyla öğrenci içeri yollanır. Etek dışında çorap rengi, çorabın cinsi, gömlek kolları da kılık kıyafet denetleyicisi okul yönetiminin en ilgi duyduğu alanlardır.
Çorabınız , okul yönetiminin o yıl karar verilen moda renklerinin kuralına uymuyorsa vay halinize! Yine disiplin cezası ve okula alınmama tehdidiyle başbaşasınızdır. (Sözde forma,okullarda zengin, fakir öğrenci ayırımını kaldırmak, öğrencilerin eşit (!) olmalarını sağlamak içindir. Formaların altına giyilen birbirinden farklı ayakkabılar, markaları, çoraplar, öğrencinin okula gelirken kullandığı araç, hatta çoğu öğretmenin öğrencinin sınıfta oturma düzenini etkileyen bu eşitsizlik durumu, formayla çözülebilirmiş gibi..)
Kendi okuduğum lisede, özellikle kız öğrencileri incelemek için, kadın öğretmenler görevlendirilirdi.Öğrencilerin yüzüne dikkatle bakılır herhangi bir makyaj izine rastlandığında öğrencinin yüzü bol suyla "dezenfekte" edilirdi. Saçlarda herhangi bir boya izine rastlandığında ise saçların siyaha boyanması "önerilirdi". Ne de olsa siyah bütün renkleri kapatmak için en "makbul çözüm"dü. Ayrıca belli aralıklarla sınıflara ani baskınlar düzenlenir, çantalarımız sıra üzerine boşaltılır, bulunan makyaj malzemeleri imha edilirdi.
Bunlar benim ilkokul ve lise dönemi boyunca tanık olduğum, aslında çoğu kız öğrencinin başına gelen olaylar. Bunlar yeni yeni ortaya çıkmamış, hep var olan ve var olmaya devam edecek durumlar.
Okullar, kız öğrencileri erkekleştirmek ve kadın olarak var olmalarına engel olmak istiyor. Kız öğrencilerin kısa etekleriyle, erkek öğrencilerin dikkatini dağıtacağı, şahane olan öğretimin sekteye uğrayacağı düşünülüyor. O yüzden "geleceğin anaları, eşleri olacak kızlarımızın" eteklerini mutlaka uzatmaları veya pantolon giymeleri gerekiyor.
Okul yönetiminin ve çoğu öğretmenin kızlara yönelik bu uygulaması bilinçli bir politikanın sonucu. Kızlar, erkek öğrencilerin dikkatini dağıtmamalı, örnek çağdaş Türk kızı olmalılar değil mi? O zaman ne mutlu eteğim uzun, ama aklım kısa değil diyene... (ÖA/EK)