Eski eşime boşanmak istediğimi söylediğimde ilk sorduğu soru “başka biri mi var ?” oldu. Öyle ya bir kadın başka bir adam olmadan boşanamaz. Hele de o kadın kocası tarafından borçlandırıldıysa. Çalışan kadınların ayrı bir çıkmazıdır borç.
Hem de en çok karısının çalışmasını istemeyen erkeklerden gelir bu sistemli borçlandırma işi. Kadını evliliğe zincirlediğini düşünür bu yolla.
Mesela kendi istediği son model arabayı almak için karısının maaşını kullanır. Böylece kadın asla kullanamayacağı arabanın parasını uzun vadeli banka kredisi çekerek öder. Bitmesine yakın arabanın modeli eskir yenisi alınır. Böyle devam eder. Kadının araba kullanma isteği de işe bırakıp alarak erkeklik şovuyla baskılanır. Düşünceli koca her sabah ve her akşam görevini yerine getirir.
Benim borçlandırılma hikâyem böyle değil ama ne fark eder, maaşımda icra varken ve uzun vadeli yüklü kredilerin altında ezilirken aldığım boşanma kararını böyle sorgulamıştı eski kocam. Asla sorun onunla ilgili olamaz olsa olsa yeni bir adamla ilgili olabilir.
Tabi bu asılsız inancı gerekçelendirmek için bir hikâyeye ihtiyacı vardı. Facebook’ta sahte erkek hesapları açarak ve bu hesaplar arasında sohbete beni malzeme ederek kendi yazıp oynadığı senaryoyu aile içinde paylaşmakla tehdit ederek başladı süreç. Telefonumu gizli gizli karıştırmayla devam etti. Hatta bir gece öyle çok şifre denemiş ki telefon kilitlenmiş.
Ertesi sabah uyandığımda telefonumu açamamıştım ve sorduğumda dört yaşındaki oğlumun yapmış olabileceğini söylemişti. Komşularımı ve iş arkadaşlarımı sorgulamalara kadar vardı iş. Bu arada tehditler. Benim gibi ahlaksız bir kadına çocuk emanet edilmez boşanırsak çocuğumu alacak ve bana hiç göstermeyecek vs vs
Benim için kâbus gibi günlerdi. Çalışıyordum ama param yoktu, iş yerimde mahremiyet alanım kalmamıştı, yaşadığım evde güvende değildim ve en önemlisi oğlum için endişeleniyordum. Yapmam gereken en doğru davranış ailemin yanına taşınmaktı, tayin aldıramıyordum ve o süre içinde kendimi ve oğlumu korumak için yargıya başvurdum. Koruma kararı çıktı.
Ama nasıl? Emniyetten arandım, koruma kararım olduğunu söyleyen bir polis memuru ile konuştum. Bana “ Size bir numara vereceğiz, tehdit hissettiğinizde bizi arayacaksınız” dedi. Düşünsenize taşıma ruhsatlı silahı olan eski kocam karşımda duruyor ve ben soğukkanlılığımı koruyarak “bir saniye bekle bir telefon etmem lazım” diyorum ve devletin bana sunduğu koruma hizmetini talep ediyorum. İnanılır gibi değil ama gerçek böyle.
Sonunda tayin isteme hakkım doğdu ve ailemin yanına tayin istedim. Yavrumu da aldım ve memleketime taşındım. Kendimi ve yavrumu korumanın en uygun yolu buydu. Çünkü kadınları korumak için yasalar yeterli değil.
Boşanmanın üzerinden yedi yıl geçti. Borçlar bitti. Oğlum büyüdü, etrafında olan biteni kendi aklıyla yorumlayacak durumda. Ben çok sevdiğim kitaplarıma yeniden kavuştum ve öğrenme odaklı yeni bir hayata başladım.
Hatta bu yazıyı bitirdikten sonra kadın sağlığı ve politika üzerine yazmakta olduğum yüksek lisans tezime döneceğim. Hayat devam ediyor elbette.
Bütün bu üzücü süreci yaşarken bana gönülden destek olan kadınlar da oldu zarar veren kadınlar da fakat benim aklımda sadece iyilikler kaldı. İyi ki kadınlar var dediğim çok zaman oldu. En büyük gücü onlardan aldım çünkü.
Geriye dönüp baktığımda boşanmaya ilk karar verdiğimde çok utandığımı hatırlıyorum. Evlilik içinde yaşadıklarımdan, aldığım kararlardan, işlerin nasıl içinden çıkılmaz bir hale geldiğinden ve halimden çok utanıyordum, kimseye anlatamıyordum.
Hâlbuki “açık yaradan kimse ölmez” diye kadim bilgilerle yoğrulmuş bir toplumda yaşıyoruz. Yaramızdan utanmak yerine, iyileşmek için anlatmak, paylaşmak çok önemliymiş bu süreçte öğrendim. Ve öğrendim ki “insan yarası yarasına denk geleni daha çok benimsermiş.”
Utancımdan içime kapandığım günlerde beni arayıp “nasılsın, neyin var senin, anlat” diyen arkadaşım İlknur’un bütün sürecin hukuki yükünü üstlenen Avukat arkadaşı (şimdi ortak arkadaşımız) Barış Uzun’la tanışmamı sağlamasını nasıl unuturum.
Ağlaya ağlaya arayıp psikolojik yardım istediğim uzman doktor olan arkadaşım Sıla’nın bana profesyonel yardımının yanında “paraya ihtiyacın var mı?” diye sorup destek olmasını…
Ödemekte zorlandığım faturaları gizlice ödeyen arkadaşım canım Nurgül’ün sarılmasını…
Evimi taşırken çevremdeki kadın arkadaşlarımın temizlik yerleştirme gibi artık ne lazımsa dönüşümlü olarak gelip yapmalarını, çocuğumla ilgilenmelerini….
Asla unutamam.
Bugün artık ben de kadınlarla konuşuyorum.
Kadınların yeni bir hayat kurma çabalarına destek oluyorum.
Kadınların dayanışmasına yürekten inanıyorum ve hayata her gün bu duyguyla yeniden bağlanıyorum.
(DB/EMK)