Geçen gün sosyal medyada ve sonrasında da televizyonlarda bir video paylaşıldı. Görüntülerde akülü sandalye kullanıcısı bir arkadaşımız otobüse binmek isterken İETT görevlisinin saygısızca sözlerine maruz kalıyor ve ancak ibret verici bir tartışmanın ardından otobüse binebiliyor.
Sonra İETT’nin açıklamasından öğreniyoruz ki görevli hakkında inceleme yapılmış ve derhal işine son verilmiş. Kamu hizmetini icra ederken küstahlıkta ve zorluk çıkarmakta mahir yurdum görevlileri her an her yerde yapmakta oldukları pisliği bu sefer otobüs sahnesinde icra ederken, bahtsız görevlimiz oradaki bir yolcunun cep telefonuna takılıyor ve rezil olup bedel ödemek zorunda kalıyor. Sosyal medyanın gücü!
***
Bu yazıyı işinden olan İETT görevlisinin tutumuna küfretmek ya da olay görüntülerini izledikten sonra konuya ses verip netice alınmasını sağlayan güzel insanlara övgü düzmek için yazmıyorum. İkisi de yeteri kadar yapıldı zaten. Derdim, bu ülkede yaşayan tüm sakatların malumu olan önemli bir şeyin, sakat olmayanların gözünden kaçıyor olması ihtimaline karşı bir hatırlatma yapmak: Unutmayın, biz sakatlar bu tür hadsizlikleri her gün ama her gün defalarca yaşıyoruz! En temel haklarımız için dahi kamu görevlileriyle veya sokaktaki sivil işgüzar insanlarla didişmek zorunda kalıyor, çoğu zaman kavga ediyor, bunların bazıları için şikâyette bulunuyor, bazıları için davalık oluyor, ama neredeyse hiçbir zaman bir netice alamıyoruz.
İETT ise bizlere bu kötülükleri yaşatan öncelikli kurumlardan biri. Hal böyleyken, bu son rezillik sosyal medyada ayyuka çıktıktan sonra işgüzar bir şoförü işten attı diye İETT’nin sorumluluklarından kaçmasına ve yanlışlarını örtmesine lütfen müsaade etmeyelim. İETT bir sürü şeyi yanlış yaptı ve yapmaya devam ediyor. Bunları düzeltmesi için bol bol eleştirmeye ve insan haklarına uygun hizmet talep etmeye devam etmeliyiz:
***
1- Toplu taşıma araçlarında bulunan manuel rampalar derhal çıkartılmalı ve yerlerine otomatik olarak açılıp kapanan sistemler koyulmalıdır. Böylece tekerlekli sandalye kullanıcısı vatandaş ne araca binmek için birilerinden yardım istemek zorunda kalır, ne başkalarına zahmet vermiş olur, ne de şoföre ek bir iş çıkartmış olur. Hızlı, pratik ve modern çözüm budur. Yoğun kullanımın olduğu şehirlerde, hatlarda, otobüslerde, metrobüslerde bu otomatik rampalar şarttır. Ayrıca araç içinde tekerlekli sandalyeyi sabitleyecek güvenlik kemerleri de mutlaka ama mutlaka bulunmalıdır.
2- Personel doğru şekilde eğitilmeli ve vatandaşa hizmet ettiği için maaş aldığı zihinlere sokulmalıdır. Evet şoför arkadaş, o rampayı indirmek ve yolcuların güvenli ve huzurlu bir şekilde toplu ulaşım aracını kullanmasını sağlamak senin görevin! Bunu yapmak için çabaladığın sürece insanlardan saygı görürsün ve takdir alırsın. Çalışma koşulların kötüyse, sorunların varsa, lütfen dile getir, senin için de mücadele edelim.
3- Yukarıda da yazmıştım, bu yazıya vesile olan olayın benzeri (ve hatta çok çok çok daha ağırları) her gün defalarca yaşanıyor. Belli ki tüm şikayetlere rağmen bu saygısızlığı yapan kamu görevlilerine karşı hiçbir cezai işlem uygulanmıyor! İETT bu tür durumlar için net bir karar almalı, görev tanımı yapmalı ve ceza öngörmelidir. Birinci olayda çalışana X gün eğitim verilmeli, ikinci olayda 2X gün eğitim ve maaşta kesinti yapılmalı, üçüncü olayda ise iş akdine son verilmeli.
***
Kısacası sorun kişisel değil, kurumsal bir sorundur ve çözümü de bellidir. İETT önce araçlarını düzeltmelidir, sonra çalışanlarını eğitmelidir, en sonunda da halkın değerlendirmesine kulak vererek gereğini yapmalıdır. Bunu yapmak yerine sorunları geçiştirmeye, şikâyetlere karşı anlamsız robotik cevaplar vermeye, istatistiklere bir şeyler söylettirmeye devam ederlerse, engelliler arasında en çok sövülen ve şikâyet edilen kurum olmaya devam ederler.
***
Bir son söz de yazıya konu olan videoyu paylaşanlara ve konuya destek verenlere. Lafa geldiğinde halkımız için “yardımsever” yakıştırmasını hemen dile getiririz, ama iş otobüste kadına tekme atana, engelli vatandaşa posta koyana, parkta yobazlık taslayana, karısına-çocuğuna şiddet uygulayana, kendine emanet edilen çocuklara tecavüz edenlere karşı durmaya geldi mi, tıs! Öyle iki video paylaşıp klavyede rahatlamakla olmaz o işler. Soğukta kediyi, parkta kadını, yol kenarına sıkışmış ağacı, akmayan dereyi, otobüste mağdur edilen engelliyi gerçekten ama gerçekten kendine dert edeceksin.
Hiçbir şey yapamıyorsan haksızlığa denk geldiğinde söyleneceksin. Söyleneceksin ve tavır koyacaksın ki zalime karşı nefes alabilelim, yan yana durabilelim. Unutmayalım, o anda tavır alınmış olsaydı o şoför o vatandaşa o lafları edemezdi. Hâsılı, hepimiz gündelik koşturmacalarımızda haklıdan yana tavır almalı, söylenmeliyiz. (BK/NV)
Bu yazı www.engelliler.biz sitesinde yayınlandı.