Başbakan Recep Tayyip Erdoğan sıkça yaptığı gibi bir yurt dışı gezisi öncesi muhtemel bir “demokratikleşme paketi” beyanı çerçevesinde havaalanının basın bölümünde konuşuyor.
Uzun süreli tutukluluk halinin sahiden vicdanları yaraladığını ve bu sebeple “beş yıla” indirmeye karar verdiklerini dillendiriyor. Ve bunun iyi bir şey, mutluluk verici, adeta mutlu olunması gereken bir duruma tekabül etmesi gerektiğini içtenleyerek “destek istiyor” sanki!
O halde benim soruyu “ortaya karışık” sormam gerek; sizce hukuk dediğiniz tutukluluk halinin beş yıla indirilmesi midir?
Hem sahi beş yıl dediğiniz nedir ki! Göz açıp kapayıncaya kadar geçer, değil mi! Ne de olsa, kıstırılıp bir köşede alın çatına tek kurşunla öte yakaya gönderilmekten evladır belki de!
Peki, sizce adalet, modern adalet sarayları yapmak mıdır sadece! Elinde terazisiyle gözleri bağlı kadının terazisi doğru tartmadıktan sonra neye yarar ki o adil olmayan adalet!
Ya da sizce emniyet sarayları yapmak, sonra da o saraylarla övünmek midir güvende olmak?
O sarayların üniformalı, ya da üniformasız maaşlı memurları güvenlik adına güveni derdest ettikten sonra…
Ve en kaba haliyle size göre sahi hukuk herkese lazım mı?
Sanırım değil...
Hukuk, bir gün gerçekten hukuksuzluğa maruz kalacağını bilenin derdidir.
Ve hukuk, bilgi birikimiyle hayatını hukuksuzluğa karşı mücadele içinde yoğuranlara lazım olmalı.
Eğer bu anlayışı topluma egemen kılabilirsek o zaman hukuksuzluk ve hukuksuzluğa reva görülenlerin mücadelesinin aslında insanlık meselesi olduğu anlaşılır olur.
Diyor ki muktedir; “Uzun süreli tutukluluk halini beş yıla indiriyoruz”.
Ve kimseden ses seda yok.
Sanki “af” çıkmış da kimseciklerin haberi yok gibi!
Oysa ne vahim!
Sahiden garip ve tuhaf zamanlarda yaşıyoruz.
Durduk yerde, belki de beraat edecek. Ya da çok daha az bir ceza ile mahpustan çıkabilecekken, beş yıl “adalet”in tecellisini beklemek.
Ne hazin ve ne hüzün verici!
Hey! Siz, evet evet sizler!
Hukuka yaslanarak adalet dağıttığını beyan edenler!
Bizden söylemesi; bir gün hukuk dediğiniz mesele sahiden sizin için de ihtiyaç olabilir, sizler için iş işten geçmeden… (ŞD/EKN)