Bir avukat. Erkek bir avukat. TBMM Dilekçe Komisyonu'na başvuruda bulunan bir erkek avukat.
İsmi, Yavuz Balkan. Dile kolay, 25 yıllık avukat. Şaka değil, 25 yıldır yargı alanında hizmet veriyor.
Yavuz Balkan bey aynı zamanda, erkek şiddetinin son bulmasını kendine dert edinmiş bir avukat.
Meclis'e dilekçe vererek demiş ki; "Bekar erkeklerin cinsel ihtiyaçlarını karşılamak için ödenek ayrılsın".
Habertürk gazetesinden Saliha Çolak, bu avukat beye ulaşmış. Avukat bey, şu açıklamalarda bulunmuş; ibret olsun diye gazetede çıkan bütün sözlerini buraya koyuyorum:
"Benim bu zamana kadarki gözlemlerime göre kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin yüzde 80'i toplumda erkeklerin cinsel ihtiyaçlarının giderilmemesinden kaynaklanıyor. Yüzde 10'u da kocaların evden uzaklaştırılması kararından kaynaklanıyor. Kocalar evden uzaklaştırma kararını kendilerine yediremiyor. Artık bunlara tırnak içinde 'erkek' demek gerekiyor. Erkekliklerine yediremiyorlar. Âşık Veysel'in 'Güzelliğin on para etmez, bu bendeki aşk olmasa' sözüne bakın. Yani insanları âşık eden, hormonları. İnsanoğlunu kadın olsun, erkek olsun, tabiri caiz ise 'çıldırtan' hormonal faaliyetleri. Bir noktada bu hormonlardan kaynaklı ihtiyaçların giderilmesi gerekiyor. Bu ihtiyaç giderilmezse bu durumda ya kadına tecavüz ediyor ya elle sarkıntılık ediyor ya katlediyor. Erkekler cinsel ihtiyaçlarını karşılayabilse kadın cinayetlerinin yüzde 99'u önlenir."
Diyor ki, "Ben pantolonumu tutamıyorum, bana para verin".
Diyor ki, "Cinsel birliktelik yaşamayan erkek tecavüz edebilir".
Diyor ki, "Seks yapmayan erkek çıldırabilir".
Diyor ki, "Çıldıran erkek kadınlara saldırabilir".
Diyor ki, "Tecavüz bir ihtiyaç giderme yöntemidir".
Yavuz Balkan bey, aşık olmakla tecavüz etmeyi aynı söz öbeği içinde de kullanabiliyor!
Bütün bunlar bir yana... Yavuz Balkan bey, iddialı. Yavuz Balkan bey, işi çözmüş.
İşi çözdüğünü nasıl anlıyoruz? İstatistikler sunuyor!
O da biliyor ki, modern dünyada doğru olsun ya da olmasın, rakam işin içine girince iş ciddileşiyor. Önerilen sav, sağlamlaşıyor.
Yavuz Balkan bey de bunu biliyor.
Ancak belli ki Yavuz Balkan bey, bianet'in aylık erkek şiddeti çetelelerini bilmiyor.
Bu çeteleden geçen seneye dair istatistikler paylaşalım:
* Kadınların yüzde 20,64’ü boşanmak/ayrılmak istediği için öldürüldü.
* Kadınların yüzde 8,9’u devlet koruyamadığı için öldürüldü.
* Tecavüz uğrayanların yüzde 4,5’i ise engelli kadın ve kız çocuklarıydı.
* Tecavüzcülerin yüzde 56,8’ini kadınların tanımadığı erkekler oluştururken, yüzde 11,93’ünü kadınların mevcut ya da eski partnerleri (koca, eski koca, sevgili, eski sevgili, sözlü), yüzde 11,93’ünü arkadaşları/tanıdıkları oluşturdu.
Peki o vakit aynı zamanda, Yavuz Balkan bey, "Siz bize para verin, biz de engelli çocuklara tecavüz etmeyelim" de mi diyor?
Ne diyorsunuz Yavuz bey?
Kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin yüzde 80'inin 'erkeklerin cinsel ihtiyaçlarının giderilmemesinden kaynaklandığı' savınız neye dayanıyor?
Erkeklerin cinsel ihtiyaçlarını karşıladığı vakit kadın cinayetlerinin yüzde 99 oranında önleneceği savına nasıl varıyorsunuz?
Kocaların evden uzaklaştırılması kararına ilişkin yüzde 10 oranını nereden elde ediyorsunuz?
Ne diyorsunuz Yavuz bey?
Acaba, hukuk fakültesi okumuşsunuz ama orman kanuna inanıyorsunuz da açıkça söyleyemiyor musunuz?
Ne zamandan beri modern toplumlarda erkekler tecavüz etmesin diye devlet bütçesinden ödenek ayrılıyor?
Böyle bir uygulama var da biz mi bilmiyoruz?
Tecavüz denilen işkenceden beter muameleyi neye güvenerek meşru kılmaya çalışıyorsunuz?
Sebebi ne olursa olsun, erkeğin 'çıldırınca' bir kadının canını almasını nasıl oluyor da normal karşılıyorsunuz?
Yukarıda paylaştığım ifadelerde dile getirdiğiniz gibi, sizin gibi savlar öne sürenlere tırnak içinde falan değil, direkt erkek diyoruz biz.
Tırnak içine almaya gerek yok çünkü ne yazık ki 'erkeklik' dediğimiz müessese, tam olarak sizin düşüncelerinizi savunanların krallığına tekabül ediyor.
Tam olarak, iktidarını korumak için ne yapacağını şaşırmışların zayıflıklarından ileri geliyor.
Orman kanunu istiyorsanız, burası yeri değil.
Cinsi münasabet için devlet bütçesinden ödenek isteyeceğinize, kendinize mukayyet olsanız her şey daha ucuza gelir. (BK/ÇT)