Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekili Nesrin Baytok özel hayatına ilişkin olduğu iddia edilen video kaydıyla ilgili yorum yapan medya kuruluşları hakkında yargıya başvuracağını söyledi. bianet'in ulaştığı Baytok'a yakın bir kaynak kamuoyuna açıklama yapmayan milletvekilinin yargı yoluna gideceğini söylediğini belirtti.
Aynı kaynağa göre, Baytok partiden istifa etmeyi düşünmüyor ancak bir süre aktif görev de almayacak. Baytok'un kişisel web sitesi de yayınını durdurdu.
CHP'li kadınlar konuşmuyor
Görüntülerde yer alan Deniz Baykal da, dün yaptığı basın açıklamasıyla video kaydının ve yayınlanmasının bir "komplo" olduğunu, görüntülerin montajlandığını ve çarpıtıldığını söylerek parti başkanlığından istifa etmiş, olaydan hükümeti sorumlu tutmuştu.
Öte yandan görüşlerine başvurduğumuz CHP'li kadın milletvekilleri, konu hakkında konuşmak istemediklerini, önümüzdeki günlerde bir basın açıklaması yapacaklarını belirttiler.
"Baytok ötekileştiriliyor"
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Milletvekili Sebahat Tuncel, bianet'e, konunun "erkek üzerinden tartışılmasını" eleştirdi.
"O kadın' diye bahsedilen kişi sonuçta bir milletvekili. Yürütülen 'erkek egemen tartışma' bu kadını hemen 'öteki' kadın haline getiriyor. 'Ahlaksızlık' daha çok kadınla özdeşleştirilerek tartışılıyor. Toplum üzerinden kimsenin bu konuyla ilgili hâkimlik, savcılık yapmasına gerek yok. Baytok'un bir kadın milletvekili olması dolayısıyla kendi partisinin, özellikle CHP'li kadınların konunun tartışılma şekli üzerinden bir tavır göstermesi gerekiyor."
KADER: Baytok'a manevi şiddet
Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği (KADER) Başkanı Çiğdem Aydın da yaptığı yazılı açıklamada, özel hayatın gizliliğinin "bir hak ve özgürlük konusu" olduğunu belirterek, "Bu konuda önlemlerin alınmayıp sadece nutuk atılması büyük eksikliktir ve bu işten zarar gören, görmesi muhtemel herkese haksızlıktır" dedi.
Görüntülere dair politikacılarca ve medyada yapılan yorumlarda, Baytok'un "onurunun, kariyerinin ve geleceğinin yok sayıldığını" söyleyen Aydın, "Baytok'a manevi şiddet uygulanmaktadır" diye konuştu.
Gizli kamera olayının milletvekillerinin seçilme süreçleriyle bağdaştırıldığına dikkat çeken KADER Başkanı, "Bu çok ağır bir ithamdır. Unutulmamalıdır ki erkek milletvekillerini seçenler de parti karar organları değil, parti başkanlarıdır. Söz konusu olayda, kadın milletvekilinin eğitimi, bilgisi ve yeterliliği değil, özel hayatı ve seçilmiş olduğu pozisyon arasındaki ilişkinin sorgulanması son derece vahimdir" ifadesini kullandı.
Aydın, "Erkek egemen Meclisin erkek mağdurun etrafında dayanışma halkası oluştururken kadın milletvekilinin mağduriyeti karşısında sessiz kalması da siyasetin ne denli eşitliğe aykırı ve antidemokratik yapıda olduğunun kanıtıdır," dedi.
Bu ayrımcı anlayış derhal son bulmalıdır. Baykal, olay üzerine istifa ettiğini açıklayarak siyasi ahlakın gereğini yapmış, ancak olayın tamamen kendisine ve partisinin duruşuna yönelik bir komplo olduğunu ısrarla vurgularken aynı komplodan zarar gören milletvekilini yok saymıştır." (BT)