Görsel: Anadolu Ajansı (Arşiv)
Geçen gün ki meteoroloji raporuna göre
son 35 yılın en soğuk günü yaşanmıştı
Finlandiya sınırına yakın olan
Kiruna’nın Naimakka köyünde.
Tam -43,8 derecelik soğukmuş.
Duyunca bu haberi haber bülteninde
adeta aklım dondu ekran karşısında.
Oysa şehrimde sadece -17 dereceydi
ve ben, günlük yürüyüşümdeyken;
aldığım tüm önlemlere rağmen, donar gibi olmuştum!
Ne varki kutupta yaşamı seçenler de var;
o dondurucu iklime meydan okuyan;
romantize edenler ve
idealleştirenler vesaire.
Ne mi olur?
En azından
nefesiniz billur billur kristalleşir havada
ve genzinize bıçak değmiş gibi hissedersiniz...
Dahası mı?
Evden dışarıya çıkmakla, donup kalma riskini göze almış olursunuz;
çünkü kuzey soğukları jilet gibi keser
ve cayır cayır yakar teninizi...
Siz meydan okudukça ona
buzdan heykelciklere çevirir cesaret gösteren herbirinizi.
Heykeltraşlara gerek kalmadan çoğalıverirsiniz, orada burada…
Böylece simetrik olmayan;
koca koca ekzotik hayaletler çoğalır
o bembeyaz kutupta…
Ne o; turist olmak gibi bir fikir mi doğdu kafanızda
hani, o ter döken gönlünüzde?
Yoksa, buzlara bulanmış bir serüven mi vardı hayalinizde?
Karışamam valla:
Zira gönlünüz paşa!
Ben söylemem gerekeni özetledim kısaca:
Yönünüz her nereye ise
olsun pusulanız elinizde...
Ha, unutmadan!
Bir de ışığı eksik etmeyin gözlerinizden;
Zira kuzeyim çok çok karanlıktır bu kış mevsiminde...
(HK/EMK)