Ankara'nın Cumhuriyet'in başkenti olduğunu onlar da biliyor, biz de biliyoruz.
Ankara direniyor.
Gezi Park, düşen kıvılcımdı... Hızla büyüdü, Anadolu'da volkan oldu. Doğru anlamıyorsan olanları, yanmışsın arkadaş!
Gezi'yi magazinleştirme derdinde kimileri. Cümlemize malum kimi sinsi zevata iyi niyet, itidal filan atfedenler de var...
Hele şölen temennilerinde bulunanlara ne demeli? Eylemler zaten şölen, ah bir bıraksalar… İki ölüm, komadan çıkamayan bir kişi, sayısı belirsiz yaralı, hastanelik olanlar aklımızdayken ne kadar şölende olunabilirse neşeliyiz her şeye rağmen, sevinçliyiz. Üzerimizden bir ağırlık kalktı sanki. Sanki Nazım’ın, Tebahhur Suresi şiirinde yaşar gibiyiz.
“Pehlivanlar cümle libastan soyunmuş, üryan
idiler,
herbiri aşikâr etmişti zamirin.
Gök kubbe sıcaktı ve kan kokuyordu,
encam tavı gelmiş demirin.
Vadenin irişip çattığını bildiler,
kavaklar titreşip yere eğildiler,
ve çınar ağaçları
gördüler haykıraraktan,
köklerinin yılan ölüleri gibi
koptuğunu topraktan.
Pehlivanlar cümle libastan soyunmuş, üryan
idiler.
Kızıl kanatlı kuşlar kayalarda
hazırdı atlamaya.
Vadenin irişip çattığını bildiler,
kabardı, köpüklendi dalgalar,
başladılar çatlamaya.
Gök kubbe sıcaktı ve kan kokuyordu,
ve rûzigâr
yükseldi ağır ağır, çoğaldı git gide
birikti, birikti ve ânı-vahitte
"Ah edildi derinden
yer oynadı yerinden,"
yıkıldı köprüler kemerlerinden,
yazılı taşlar kapandı yüzükoyun.
Bu dem kıyamet demidir,
bu, buhara inkılâbıdır kaynayan suyun. “
Bu haldeyiz… Biz şölendeyiz. Şölenimizi bozanlarla, akrepleri, TOMAları üzerimize salanlarla görüşmeyin siz! Meşrulaştırmayın onları! Sakın, sakın... Sizi söylemlerine devşirdikleri algısı yaratacak girişimlerden, demeçlerden kaçının, lütfen!
Bu akşam, gençler Kızılay’da körebe, saklambaç oynarken, ağaçların altına uzanmış kitap okuyorken bizler polis birden bire saldırıya geçti. Şölenimizi bozdu, keyfimizi kaçırdı.
Radikal Ankara Temsilcisi şöyle tweet atmış: “Tunali civarındaki manzara vahim. Gaz fişekleri, evlerin camlarını kırıyor, balkonlara düşüyor. Ne yapmaya çalışıyorlar? Anlaşılır gibi değil”
Anlaşılmayacak ne var hâlbuki? Gün gibi açık ne yapmaya çalıştıkları… Burası Cumhuriyet’in kalbi çünkü! Ankara onlara hiçbir zaman yar olmadı ya, hırsları var Ankara’ya… Kızılay’da iki gündür gündüzleri diş gösteremiyorlar ya aport demediği için amirleri, birikti ya hınçları… Bu ve buna benzer çok şeyden işte Ankara’yla dertleri. Her şey gün gibi açık…
Şölendeydik bugün. Daha da devam edesimiz vardı ama… Olmadı! Akrepler, TOMAlar şölen mölen komadı…
Aman ha! Onlara sözcülük yapmayın. Onlardan medet ummayın. Aman ha! Oyunlarına gelmeyin! (FÇ/HK)