"ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi, sözde 'Ermeni soykırımı' tasarısını kabul etti."
Haberin çok sayıda internet sitesinde veriliş şekli böyle...
Ne oldu yani şimdi?
ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nde Ermeni soykırımı tasarısı kabul edilmeseydi, böyle bir soykırım olmamış mı olacaktı?
Çok sayıda ülke 1915'teki Ermeni soykırımını kabul etmiş durumda ve hatta İsviçre gibi bazı ülkelerde bu soykırımı reddetmek, tıpkı Nazilerin Yahudilere yaptığı soykırımı reddetmek gibi, suç sayılıyor.
ABD Temsilciler Meclisi de tasarıyı kabul ederse, konu biraz daha yaygınlaşmış olacaktır. Batı Avrupa ülkelerinde herhangi bir üniversitenin kütüphanesinde çok miktarda Ermeni soykırımı ile ilgili kitap bulunabilir. Son aylarda soykırım tarihi ile ilgili kitaplar da yayınlanmaya başladı. Modernizmin sonuçlarından bir tanesi olarak ele alınan soykırımın tarihsel incelemesi bütün kitaplarda Ermeni soykırımı ile başlar.
ABD Temsilciler Meclisi kabul etse de etmese de...
Almanya gibi bazı ülkeler, Türkiye hükümetleriyle ilişkileri fazla germemek için soykırım sözcüğünü kullanmasalar da, basında, sanatçı ve aydın çevrelerinde 1915 olayları soykırım olarak nitelendirilir.
ABD Temsilciler Meclisi soykırımı kabul etse de etmese de durum böyledir.
Her büyük kütüphanede bulunan ve en az bir raf dolduran Ermeni soykırımı ile ilgili kitaplar, tarihçilerin bu konuda fazlasıyla çalışmış olduklarını gösteriyor. 1915 soykırımı bilim dünyasında kesin egemenliğini kurmuş bulunuyor. Top bir süreden beri polotikacılarda...
Türkiye'nin bütün çabası da konunun politik alanda daha fazla gündeme gelmemesi yönündedir. Bu alanda büyük çaba harcayarak küçük başarılar kazanabilirler, ama asıl egemenlik alanına yönelik olarak yapabilecekleri herhangi bir şey bulunmuyor.
Yöntemleri hep aynıdır...
Türkiye hükümetlerinin yöntemi hep aynıdır: konu kesin açıklığa kavuşmamıştır, bütün bilgiler ortaya çıkmamıştır, aksi görüşte olan bilim insanları vardır..."
Bu durum her konuda böyledir. Tarihin en iyi araştırılmış soykırımı, nazilerin Yahudi soykırımıdır. Bu konuda bile sürekli yeni bilgilere ulaşılıyor, ama hiç kimsenin aklına da "bilgiler tamamlanmadı, dolayısıyla buna soykırım denilemez" düşüncesi gelmiyor. Az da olsa Yahudi soykırımını reddedenler de bulunuyor.
Amaçlar aynı: Bir halkı yok etmek
Yahudi soykırımı, tarihin ilk sanayi soykırımı olarak Ermeni soykırımından farklıdır. Toplama kamplarında "sinekten yağ çıkarmanın" en ince örnekleri sergilenmiş; bitkin düşünceye kadar çalıştırılan insanlar, gaz odalarında öldürüldükten sonra da "işe yaramışlardır". Saçlarından halı dokunmuş, altın dişlerinden altın üretilmiştir.
Tam bir sanayi toplumu kafasının ürünü olan bu soykırımla, yarı feodal bir ülkedeki soykırım karşılaştırılamaz. Ne ki, ikisinin de amacı aynıdır: bir halkı yoketmek... Naziler bu yok etmeyi ulaşabildikleri her yerde yaparlarken, Osmanlı İmparatorluğu Anadolu'dan temizlemekle yetinmiştir.
Soykırım konusunu bir gün rahatça konuşabilirsek
1915 soykırımı gerçekte az araştırılmıştır. Yahudi soykırımıyla ilgili olarak Alman halkının tutumu, nazilere ne oranda yardımcı olduğu konusunda peşpeşe araştırmalar yayınlanıyor.
Biz de, günün birinde, soykırım konusunu rahatça konuşabilecek duruma gelirsek eğer, böylesine büyük bir "operasyon"un sadece politik kararla ve kolluk kuvvetlerinin uygulamalarıyla mümkün olamayacağını da kaçınılmaz olarak düşüneceğiz..
1915 konusu, yayınlanmış onca araştırmaya karşın, bütün büyüklüğüyle karşımızda durmaktadır. (EE/EÖ)