Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), basın mensuplarının beş yıl erken emekli olmalarına olanak sağlayan ‘yıpranma payı’ hakkının tekrar yalnızca basın kartı sahiplerine tanınmasıyla ilgili açıklama yaptı.
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) gazeteciler arasındaki eşitsizliğin giderilmesine hükmettiği kararı hatırlatan ÇGD, yasanın tüm sigortalıları basın çalışanlarını kapsayacak şekilde uygulanması gerektiğini savundu.
TIKLAYIN - Gazetecilerin yıpranma hakkı basın kartı şartına bağlandı
TIKLAYIN - TGC: Basın kartı olmayan gazetecinin yıpranma hakkı da yok
"Basın kartı alma hakkımız elimizden alındı"
ÇGD’nin açıklaması şöyle:
“TBMM’ye sevk edilen ve 11 Kasım 2020 tarihinde AKP ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla kabul edilen torba teklifte yer alan düzenleme, Anayasa Mahkemesi’nin iptal gerekçesini karşılamadığı gibi Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcılığı yönündeki Anayasa hükmünü de hiçe sayan bir içerikteydi. Düzenleme, yıpranma hakkını mevcut durumda olduğu gibi Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çerçevesinde basın kartı sahibi olanlar ile sınırlandırmaktadır.
“Oysa içinden geçtiğimiz süreçte, tüm meslektaşlarımızın da yakından bildiği gibi, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı keyfi olarak yüzlerce basın kartını yenilememiş, yüzlercesini iptal etmiştir. Basın kartları iptal edilen meslektaşlarımızın ağırlıklı olarak iktidar partisinin ‘muhalif’ olarak kodladığı basın kuruluşlarında çalışıyor olması, Anayasa Mahkemesi’nin yasal bir hakkın yürütme organının inisiyatifine bırakamayacağına yönelik gerekçesiyle örtüşmektedir.
“Türkiye’nin dört bir yanında zor koşullarda mesleklerini icra eden ancak Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın siyasi tercihleriyle basın kartı alma hakları ellerinden alınan meslektaşlarımızın, yıpranma hakkından da mahrum bırakılması kabul edilemez.
"Tüm sigortalıları kapsamalı"
“1977’de gazetecilere kanunla tanınan yıpranma hakkı, 2008’de iptal edilmiş, 2013’de yeniden verildiğinde ise ‘basın kartı sahibi’ olma şartına bağlanmıştı. Oysaki gazetecilere tanınan yıpranma hakkı önceki uygulamalarda 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanuna tabi olarak çalışan tüm sigortalıları kapsamaktaydı.
“2008 ‘de iptal edilen, 2013’te ise basın kartı sahibi olma şartına indirgenen yıpranma hakkının, 2008 öncesinde olduğu gibi yürürlükteki kanun çerçevesinde çalışan tüm sigortalıları kapsayacak şekilde uygulanması hem basın özgürlüğü hem de anayasal bir haktır.
“Basın meslek örgütlerinin; deprem, sel, çatışma ve savaşlarda halkı doğru bilgilendirme amacıyla görev yapan; her an işten çıkarılma riskiyle karşı karşıya yoğun iş temposu altında kamusal nitelikte faaliyet yürüten basın emekçilerinin ‘yıpranma hakkı’na ilişkin düzenlemenin eksikleri giderilerek, Anayasa Mahkemesi kararına uygun şekilde çıkarılması yönündeki uyarı ve girişimleri, AKP ve MHP temsilcilerinin anayasa tanımaz tavrını aşamamıştır. Bunun temel nedeninin, yukarıda da vurguladığımız üzere basın kartı üzerinden gazetecilerin tehdit edilmesi; iktidar-sermaye ortaklığında inşa edilen ‘yandaş gazeteciliğin’ hakim kılınmak istenmesidir. Bağımsız ve özgür basına karşı düşmanlık bu iktidarın adeta gözünü kör etmiştir.
“Çağdaş Gazeteciler Derneği olarak hakların mücadeleyle kazanıldığı bilinciyle; yıpranma hakkımızı basın kartı şartına bağlayan, basın kartını da yürütmenin idari bir işlemine bırakan ve bu yolla mesleğimizin, meslektaşlarımızın tepesinde kılıç sallayan anlayışa, kurulmak istenen sisteme karşı mücadeleye devam edeceğiz."
Gazetecilerin yıpranma hakkı
Gazetecilere çalışma koşullarının yıpratıcılığı nedeniyle erken emeklilik sağlayan ve 1977'de tanınan fiili hizmet zammı hakkı (yıpranma payı) 2008'de iptal edilmiş, 2013'te yeniden getirilmişti.
2013'te getirilen düzenlemeyi de Anayasa Mahkemesi geçtiğimiz Şubat ayında kanunun sadece basın kartı sahibi gazeteciler için uygulanmasının eşitsizliğe neden olduğunu belirterek iptal etmişti.
Yüksek mahkeme hükmün iptal edilmesi nedeniyle doğacak hukuksal boşluğun kamu yararını ihlal edecek nitelikte görülmesi nedeniyle de iptal hükmünün Resmi Gazete'de yayınlanmasından 9 ay sonra yürürlüğe girmesini uygun görmüştü.
(HA)