Yeni Akit gazetesinin Sivas Katliamı'nda yaşamını yitiren 35 kişinin yanarak değil kurşunla öldürüldükleri yönünde yayımladığı haberlere fotoğrafçı Mehmet Özer'den yalanlama geldi.
Yeni Akit, katliamda yaşamını yitiren kişilerin fotoğraflarını yayımlayarak, bu fotoğrafların 19 yıldır Sivas Emniyet Müdürlüğü'nde tutulduğunu ileri sürerek, saç örgüsünü bile "kurşun izi" olarak göstermesi üzerine yazılı açıklama yapan Özer, şu ifadelere yer verdi:
"Bu fotoğrafları 19 yıl önce benim fotoğraflarımla birlikte 'Sesini Yitiren Şehir Sivas' adlı belgesel fotoğraf kitabımda yayınladım. Kitabım birinci Baskısı BİLAR'ın katkılarıyla çıktı. İkinci baskısı 1995 yılında Varyos Yayınları'ndan yayımlandı.
"Akit gazetesinin kurşunla öldüler adlı yazısına konu olan fotoğraflar bu kitapta yer aldı ve fotoğraflar C. Murat Özcan ve Ali Eke Yılmaz'a aittir. Kitabımın üçüncü baskısı Çankaya belediyesi tarafından basıldı.
"Ailelerin 'Çocuklarımızın morg fotoğrafları canımızı yakıyor onları koyma' ricası üzerine, morg fotoğrafları üçüncü baskıda yer almadı. Akit gazetesinin, gazetecilik başarısı diye sunduğu fotoğraflar saklanmadı 17 yıl önce yayınlandı. Sayısız sergi ve gösteri ve belgeselde yer aldı.
"Madımak otelinde 37 değil 35 kişi yakılarak öldürülmüş. Ölenlerden ikisi otel görevlisi 33 kişi ise Pir Sultan Abdal etkinliklerine gelen aydın ve sanatçılardır. İki kişi ise güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu otel önünde kurşunla öldürülen göstericidir. Bu iki kişi hakkında bugüne değin aileleri hiçbir girişimde bulunmadı. Ölen yakınları için bir talepte bulunmadılar.
"Gazete en iyi bildiği işi yapmaya, yalan söylemeye devam ediyor. Diyor ki: '2 Temmuz gecesi Numune Hastanesi Morgu'na getirilen genç kıza ait cesetteki kurşun yarası açıkça görülüyor. Hastane morgunun mermer zemininde yatan cesedin, sol göğüs bölgesinden, tam kalp hizasından vurulduğu, tişörtünde açılan delikten yukarı doğru şerit halinde kan boşaldığı belirtiliyor.
"Genç kız diye bahsedilen Belkıs Çakır'dır. Sol göğüs bölgesindeki tişörtündeki delik ve kan izi dediği Belkıs'ın saç örgüsüdür. Fotoğrafa yalan söyletilmeye çalışılmış, ama fotoğrafın gerçekliği bu yalan torbasına sığmamıştır."
"Akit gazetesi 19 yıl önce Madımak otelinin önünde toplanıp yakın yakın diye bağıran Madımak katillerini aklamaya çalışıyor."
Sarıhan: Fotoğrafların renkleriyle oynamışlar
Sivas Davası'nın avukatlarından Şanal Sarıhan da Birgün gazetesinden Burçin Gönül'e yaptığı açıklamada, söz konusu fotoğrafların yeni olmadığını belirterek, bu fotoğrafların hem dosya içinde hem de bugüne kadar Sivas'la ilgili yapılan belgesellerin ve yayınlanmış olan kitapların birçoğunun içinde var olduğunu ifade etti.
"Adli tıp raporuna ve otopsi raporuna göre olaydan sonra sadece iki kişi kurşunla öldü. Bu iki kişi otelde bulunmuş kişiler değil. Dışarıda ele geçmiş kişiler. Orada bir grup dumandan boğularak, bir grup ise yanarak öldü. Ölenlerin yüzlerini is sarmış durumda ve üç iddianamede, gerekçeli kararlarda ve Yargıtay'ın kararlarında otopsi raporları ekli ve bu raporlara göre iki kişi dışında diğer kişiler tamamen dumandan boğularak ölmüş."
"Haberde kullanılan fotoğraflarda yüzlerdeki siyahlıklar kırmızılaştırılıp kan görüntüsü verilmeye çalışılmış. Genç kızın göğsünde kurşun izi varmış gibi göstermişler ama ölen kızlardan hiçbiri sokakta bulunmuş değil. Sokakta yaralanarak ölen iki kişi var ve ikisi de erkek."
"Bu fotoğraflar benim 'Madımak Yangını Sivas Katliamı Davası' kitabımda da kullanmış olduğum fotoğraflar. Oradan almışlar, renklendirmişler ve üzerinde oynamışlar. Kızın göğsünde öyle bir şey yok. Muhtemelen soluk alamadığı için kulağından kan gelmiş ve göğsüne akmış."
"Diğer önemli bir nokta da şu ki: Yitirmiş olduğumuz otuz beş insanın ailesi çocuklarını tek tek teşhis etti. Her türlü cenaze işlemleri yapıldı. Eğer kurşunlu ölmüş olsalardı aileler feryat etmez miydi? Bunlar yeni bilgiler değil. Kafa karıştırıp bilgileri yanıltıyorlar."
"Gerici yayın odakları bunu daha önce Arif Sağ'a yapmıştı. Haber kesinlikle gerçekdışı. Bu olayın vahametini farkındalar ve suçu başkasının üstüne atarak kurtulmaya çalışıyorlar ve bunu sistemli olarak yapıyorlar." (EKN)